Gray gelen yumruğu görünce beni kenara bildiğiniz fırlatıp yumruğu tuttu. Ben aniden yere fırlatılmanın etkisiyle götümü ovalarken yüzümü buruşturdum. Acımıştı.
Rogue tahmim ettiğim gibi gölgede kalıp Sting'in dikkat çekmesini bildi ve tekme atmaya çalıştı. Ama Gray bunu önceden öngörmüş olacak ki, Sting'in kolunu tutup Rogue'nun tekmesini Sting'in koluyla karşıladı.
Gray uzun süre ikisiyle idare etmeye çalıştı. Sting'i birkaç kez bir yerlere fırlatmıştı ama Rogue bunu kullanıp direkt atağa geçmişti.
"Kabul... Beni yordunuz. Ama şeyi fark ettim. Meğer yanlış kişiye saldırıyormuşum."
Haklıydı. İkiz ejderin gerçek gücü gölgede kalan Rogue'du. İkiz ejder Rogue olmadan olmazdı. Ama Sting yerine başkası geçse kesinlikle uyum sağlanırdı. O hem ikizin beyni hem atağı hemde savunmasıydı. Sting ise ortada dikkat çeken yemdi.
Gray bunu hızlıca kavrayıp bütün dikkatini Rogue'ya verip ona saldırmaya başlamıştı. Vurmaya çalıştığı yerlerden anlaşılıyordu ki öldürmek istemediği için bayıltmaya çalışıyordu.
Ne olduğunu tam göremedim. Ama üçü aniden kendini yerde bulmuştu. Yukino ve Minerva anlaşılan Erza ile anlaşmıştı. Erza Gray'i yere sererken diğer ikisini diğer kızlar halletmişti.
Gerçi en acımasız olan Minerva idi. Topuklu ayakkabısının ucunu Rogue'nun kasıklarına basmış, sivri topuğuyla çavuşunu tehdit ediyordu.
"Size kesin demiştim... Değil mi?"
Minerva'nın başka bir tehlikeli kız olduğunu anlayınca bulaşmamam gerektiğini köşeye yazdım. Rogue anında pes edip ellerini başının yanına koyup yerden kalkmadı.
Gray ise zaten yorulduğundan uslu uslu yerinde oturuyordu.
"Sağol Minerva."
Erza kıza gülümsediğinde kız tepki vermedi. Ama yüzünü eğip tebessüm ettiğine emindim.
"Sabertooth ile Fairy Tail'ın arasının bozulmasını istemeyiz."
Erza, Gray'in yorulduğunu anlayınca onu yerde bıraktı. Ardından Minerva'nın yanına gidip kafasını eğdi.
"Üzgünüm."
"E-erza... Napıyorsun? Senin suçun de-"
"Onun için değil!"
Erza sesini hafif yükselttiğinde büyük ihtimalle Minerva ne olduğunu anlamıştı.
"Sorun değil yavru. Arada olur öyle şeyler."
Erza gülüp ensesini kaşıdı. Yerlerden bir ses geldiğinde gözümü Rogue'ya çevirdim.
"Tam olarak şu halde yavru demenin çok seksi olduğunu biliyor muydun?"
Minerva masum masum gülümsese de sivri topuğunu hafifçe eşofmanına değdirdi.
"Duyamadım güzelim."
"Bir şey demedim... Sakin ol."
Rogue yutkunup sesini kestiğinde olduğum yerde kıkırdadım. Kesinlikle Rogue'yu tek dize getirebilecek kişi o olmalıydı. Rogue aslında biraz daha tecrübelenirse başımıza en çok dert açacak kişi olabilirdi. Adam adeta gölgelerde dolaşıyordu ve özellikle ringte o heyecanla onu göremiyordun bile.
"Neyse gidelim artık. Yukino hadi."
"Tamam Minerva."
Yukino kalkmadan sağlam bir dirseği Sting'in karnına geçirdi. Sting acıyla inlerken Yukino onu sikine bile takmayıp çıkışa yürüdü. Minerva onun bu haline gülüp Rogue'nun yakasından tutup kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeker Prens ve Tuz Kral
Misterio / SuspensoKaç yağmur yağacak, Kaç bizi ıslatacak. Sen şeker prenssin, Bense tuz kral. Bizi eritip ağlatacak.