Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑 𝐓 𝐖 𝐄 𝐍 𝐓 𝐘 違法レース — 𝐂𝐎𝐔𝐑𝐒𝐄 𝐈𝐋𝐋𝐄𝐆𝐀𝐋𝐄
Camlar açık olduğundan yaklaştığımız ortamdaki yüksek müzik sesi gittikçe netleşiyordu. İçimdeki heyecan artarken, önümüzdeki kırmızı arabaya bakmıştım. İçinde taehyung ve lalisa vardı. Hep beraber jungkook ve arkadaşlarının her zaman katıldığı yarışlara gidiyorduk.
İkinci araba bizdik, arkamızdaki lacivert arabada jaehyun ve chaeyoung vardı. Hemen onların arkasında da uzaydan bile parlayan sarı arabasıyla yuta ve jisoo vardı.
Jungkook'un ilk bana teklif etmesi ve arkadaşlarımı da getirebileceğimi söylemesi üzerine böyle bir karara varmıştık. Lalisa ve taehyung birkaç gündür flörtleşmeye başladıklarından dolayı bir arabaya binmiştiler, jaehyun nedense özellikle chaeyoung'u yanında istemişti. Jisoo aslında yuta'nın yanına binmek istemese de bizim aramızda durmasını garip bulduğundan onun yanında durmuştu. Bunu istememesinin sebebi ise biraz saçmaydı. Yuta'dan daha başta biraz hoşlanmıştı fakat yuta kesinlikle playboy'un önde gideniydi. Sanırım onu ne zaman görsem yanında başka bir kız vardı. Jisoo ise kesinlikle bu tiplere kendini yedirmeyecek bir kızdı, bu yüzden üzülmemeyi tercih ederek ondan uzak durmayı planlıyordu. Saçma olmasının sebebi ise yuta, jisoo'nun ondan hoşlandığını bilmiyordu bile. Yani boştu ve neden başka kızlarla eğlenmesin ki? Jisoo şehirin en güzel kızlarındadı ve gayet popüler, onu geri çevirmek gibi bir ihtimali bile yoktu çocuğun.
Ben bunları düşünürken çoktan arabalarla kalabalığın arasına karıştığımızda, gözlerimi etrafta gezdirerek çoktan sarhoş olmuş veya kırmızı gözlerle dolaşan insanları görmüştüm bile. Çoğu ise ön tarafta muhtemelen şu an yarışacak olan kişileri gaza getiriyordular. Biz ise jungkook'un her zamanki yerine geçmiştim. Çocuklar arabalarını yan yana park ettikten sonra hepimiz indiğimizde, yanımıza koşa koşa gelen somi ile gülümsemiştim.
Jungkook, kollarını açmaya yeltenmişken somi koşarak bana sarıldığında, hafifçe kıkırdayarak ben de ona sarılmıştım. "Beni satıyor musun?" Diyen jungkook ile somi gözlerini devirerek benden ayrıldıktan sonra ona da sarılarak kısa bir cevap vermişti.
"Of saçmalama, bayanlar hep önden canım." Ona hafifçe göz kırptıktan sonra benim elimi tutarak ne kadar güzel göründüğüme dair birkaç iltifat ettikten sonra gözlerini büyütmüş ve büyük bir heyecanla sesini yükselterek konuşmuştu.
"Bu arada tebrik ederim! Sonunda cidden sevgili olabildiniz. Jungkook'un aşk acısı triplerini çekmeye dayanamıyordum artı-"
"Sus, somi." Jungkook, panikleyerek ve kaşlarını çatarak somi'yi susturduktan sonra ikimiz onun bu hâline kıkırdamıştık. Birkaç şey daha konuşarak sohbete dalmıştık bile.
—
Sırasıyla sarı, kırmızı, siyah ve lacivert arabalar yan yana dizilmişti. Beyaz çizgiye kadar arabalarını götürdükten durmuşlar ve dört arkadaş birbirilerine gülerek bakmaya başlamıştılar bile.
"Ya jisoo, hadi mızmızlık etme. Sen binmezsen biz de binemeyiz ve seni de burada yalnız bırakmak istemem." Lalisa, dudaklarını büzerek hâlâ jisoo'ya yalvarmaya devam ederken hepimiz cidden sadece onun kararını bekliyorduk.
"Yol boyu yuta kafamı fena hâlde şişirdi zaten birde burada çekemem, ayrıca daha yoldayken bile gösteriş delisi olduğundan hız yaptı ve şimdi ciddi ciddi yarışacaksa kusarım üstüne."
Üçümüz de jisoo'nun bu dediklerine gülmüşken çocuklara kısa bir bakış atmıştım. Birkaç dakika sonra dördü birbirine karşı yarışacaktı ve hepsi şu an arabalarından inerek son kez birkaç şeyi ayarlıyordular. Tekrar jisoo'ya döndüğüm sırada hepimiz onu ikna etmeye çalışmaya devam ediyorduk.
"Hey bebeğim," Kulağıma dolan o tanıdık ses ile arkamı döndüğümde yuta'nın ağzındaki sakızı çiğneyerek yüzündeki sırıtış ile yanımıza yaklaştığını görmüştüm. Yanımıza ulaştığı sırada jisoo'nun yanında durarak yavaşça elini bileğine sarmıştı.
"Aslında yan koltuğuma oturtabileceğim ve bana destek verecek bir sürü kız var burada fakat sen bana iyi yol arkadaşı oldu demin. Gerçi ağzını bıçak açmadı ama olsun, yine gelsene."
Hepimiz şaşkın yüz ifadelerimiz ile jisoo'yu sırıtarak süzen yuta'ya bakıyorduk. Jisoo'nun yutkunduğunu ve bakışlarını kaçırdığını görünce elimde olmadan gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Yüzümdeki imalı sırıtış ile siyah arabasının yanında beni bekleyen jungkook'a kısa bir bakış atmış ve diğerlerinin yanından ayrılarak ona yaklaşmaya başlamıştım.
Çok geçmeden yanına ulaştığımda, beni elimden tutarak kendine çekmesiyle bedenlerimiz birbirine değmiş ve aynı zamanda boynuma büyük bir öpücük bırakmıştı. Buna karşı yüzümdeki sırıtış daha da artarken yan koltuğun kapısını açarak binmemi beklemişti. Ondan geri çekilerek binecekken kızların çoktan taehyung ve jaehyun'un yanında bindiğini ve jisoo'nun da yuta ile beraber sarı arabasına ilerlediğini görmüştüm. İçten içe sevinirken daha fazla durmadan hızlıca yerime binerek kemerimi bağlamıştım. İlk defa bir yarışa katılıyordum, ben sürmesem de arabanın içinde olacaktım ve elimde olmadan fazla heyecanlanıyordum.
Kızlar ile birbirimize gülerek kısa bakışlar atarken son olarak jungkook da yerine geçmiş ve arabasını çalıştırmıştı. Hepsi gaza basarak arabalarının önünde elinde mendili sallayan mini etekli kıza bakıyor ve işaretini bekliyordular. Kız saymaya başlamışken aklıma benim de bir süre önce jungkook yarışacakken orada dikildiğim gelmişti.
"Hazır mısınız?" Kız dört şöforün üzerinde gözlerini gezdirdikten sonra mendili kaldırmış ve saymaya başlamıştı bağırarak. "3..2.." Yüzümdeki sırıtış ile beraber buradan görünen taehyung'a ve lalisa'ya baktıktan sonra gözlerimi jungkook'a sabitlemiştim. Alt dudağını ısırıyordu ve sırıtıyordu. Buradan çene kemeği o kadar iyi duruyordu ki, her zamanki gibi fazla keskindi. Sanki dokunsam cidden kesecekmiş gibi.
"1, başlayın!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
