TWENTY EIGHT.

395 26 3
                                    

𝐓  𝐖  𝐄  𝐍  𝐓  𝐘    𝐄  𝐈  𝐆  𝐇  𝐓 悲しいが本当 — 𝐓𝐑𝐈𝐒𝐓𝐄 𝐌𝐀𝐈𝐒 𝐕𝐑𝐀𝐈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐓 𝐖 𝐄 𝐍 𝐓 𝐘   𝐄  𝐈  𝐆  𝐇  𝐓
悲しいが本当 — 𝐓𝐑𝐈𝐒𝐓𝐄 𝐌𝐀𝐈𝐒 𝐕𝐑𝐀𝐈

Gözlerimi rahatsız eden ışıklar ile yavaş yavaş gözlerimi araladığımda, nefesimi dışarı vermiş ve uzandığım beyaz çarşafların üzerinden bakışlarımı çekerek etrafa bakınmıştım.

Dün olanların yavaş yavaş aklıma gelmesi ile istemsizce sırıtmaya başladığımda, çıplak kaslarımı okşamış ve yatağın diğer tarafının boş olduğunu fark etmem ile odayı incelemeye devam etmiştim.

"Jennie?"

Uykulu sesim ile ona seslenmeme karşı bir cevap gelmediğinden, yerimden kalkarak altıma eşofmanımı geçirmiş ve lavaboya baktıktan sonra balkondan dışarıya bakan ufak bedeni görmem ile gülümsemiştim.

Adımlarımı balkona doğru yönlendirip çıktığımda, kollarımı arkadan ince beline sarmış ve boynuna ufak bir öpücük bırakmıştım. Aniden ona dokunmam ile irkilerek bana bakmış, fakat sonrasında gülerek bana dönmüştü.

"Uyandın demek sonunda?" Yüzündeki ufak tebessüm ile dağınık saçlarımı düzeltmeye başlamıştı.

"Hmhm, sana seslendim neden cevap vermedin?"

"Dalmışım, duymadım." Saçlarımı düzeltmeye devam ettiği sırada bir süre güzel yüzünü süzme fırsatım olmuş, bunu da doğal olarak kullanmıştım.

Gözlerimi sırasıyla bir kediyi andıran gözlerinde, kaşının altındaki ufak ben'de, minik burnu ve dolgun dudaklarında ufak bir yolculuğa çıkartmıştım.

Aklıma gelen şey ile yutkunmuş ve son olarak gözlerimi, gözlerine sabitlemiştim.

"Prensesim, seni bügün bit yere götürmek istiyorum. Benim için önemli, seni biriyle tanıştıracağım." söylediklerime karşı şaşkınca bana bakarken, yavaşça bana sarılmış ve yanağını çıplak göğüsüme sürtmüştü.

"Nereye.. Gidebiliriz ama beni çok yormayacak bir şey ise, hâlâ biraz ağrım var." Dudaklarını büzerek söylediklerine karşı gülmüş, onu hafifçe çenesinden tutarak bana bakmasını sağladıktan sonra ufak bir öpücük kondurmuştum büzdüğü dudaklarına.

"Merak etme, gerekirse seni kucağımda da taşırım. Yorulmazsın ama zaten. Ufak bir ziyaret."

Gülüşü kulaklarıma dolduğu sırada dün kestiğim saçlarına bakmıştım, kısa saç ona fazlasıyla yakışmıştı. Her türlüsü yakışıyordu, her şekilde.

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin