THIRTY THREE.

232 26 60
                                    

𝐓  𝐇  𝐈  𝐑  𝐓  𝐘   𝐓  𝐇  𝐑  𝐄  𝐄私をからかう — 𝐓𝐀𝐐𝐔𝐈𝐍𝐄 𝐌𝐎𝐈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐓  𝐇  𝐈  𝐑  𝐓  𝐘   𝐓  𝐇  𝐑  𝐄  𝐄
私をからかう — 𝐓𝐀𝐐𝐔𝐈𝐍𝐄 𝐌𝐎𝐈

"Olanlar için tekrar üzgünüm, umarım aramızdakiler hallolmuştur. Son bir isteğin yoksa derse gireceğim?"

Son sözlerini bana söylerken bir kaşını kaldırarak yüzüme bakmış, ben ise hafifçe gülümseyerek başımı olumsuz anlamda sallamıştım.

Dongyoon, yani eski sevgilim. Haftalar öncesi jungkook ile olan olay ile ilgili aramızda olanlar için özür dilemişti fakat aslında konuşma sebebimiz bu değildi.

Hatta onunla ilk konuşan bendim. Sanırım ben onunla konuşmasam zaten yüzüme bakmaya bile cesareti yoktu, bilmiyorum.

Okuduğum bölümün dijital yönden az çok "sorumlusu" olduğundan gelen hafta yapmam gereken sunum hakkında bilgiye ihtiyacım vardı. Elektronik ve dijital aletler ile aram pek iyi değildi, kısacası pek anlamıyordum.

Bu seferki sunumum biraz değişik ve oynatılmış tarzda olacağından nasıl bağlanmam gerektiğini ve ayarlamam gerektiğini bilmek istemiştim. Aslında sorabileceğim birçok kişi vardı fakat açıkçası daha bunu düşünür düşünmez karşıma dongyoon çıktığından anında ona sormuştum.

O da oldukça şaşırmıştı zaten.

"Parmaklarına ne oldu?"

Gitmesini bekliyorken bana sorduğu soru ile dalgınlıkla parmaklarıma bakmış ve daha dün bantla sardığım parmaklarıma bakarak yeniden gülümsemiştim.

"Ah, önemli bir şey değil. Dün derslerden dolayı çok uykuluydum, dalgınlığıma gelmiş istemeden yemek yaparken elimi kestim, o kadar." Her şeyi olduğu gibi kısaca açıklamışken, elimi aniden tutup yakından incelemeye başlaması ile gözlerimi ona çevirmiştim.

"Bayağı kesmişsin, çok acımıştır eminim. Hâlâ acıyor mu?"

"Sadece bir yerlere falan değince ya da çok hareket ettirdiğimde hafif acıyor."

Okulun ana koridorunda böylece durmak beni yeterince tedirgin etmişken tam zamanında üzerime sabitlenen keskin bakışları hissetmem ile ona bakmadan bile anlamıştım bunu. Tam sağımda duruyordu, daha okula yeni gelmişti muhtemelen.

Elimi hafifçe çekerek onu görmüyormuşum gibi davranmaya devam ederek dongyoon'a kısaca yeniden teşekkür etmiş ve gülümsemeye devam ederek gitmesini bekliyorken, konuyu devam ettirmesi ile içten gözlerimi devirmiştim.

"Arkadaşların daha gelmemiş gibi duruyor? Sen ne yapacaksın? Ben şimdiden sınıfa geçiyorum, arkadaşlarını mı bekleyeceksin?"

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin