FOURTEEN.

682 60 154
                                    

𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐅 𝐎 𝐔 𝐑 𝐓 𝐄 𝐄 𝐍 輸贏 — 𝐏𝐄𝐑𝐃𝐑𝐄, 𝐆𝐀𝐆𝐍𝐄𝐑

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐅 𝐎 𝐔 𝐑 𝐓 𝐄 𝐄 𝐍
輸贏 — 𝐏𝐄𝐑𝐃𝐑𝐄, 𝐆𝐀𝐆𝐍𝐄𝐑

Yere sertçe atılan topu gözlerimle takip ediyor ve yerde sekmesini izliyordum. Onun yüz ifadesini görmem kalbimin endişeyle hızlı çarpmasını sağlarken, gözlerimi yerde sekip sonunda duran basketbol topundan çekerek ona çevirdim. Ki çoktan sahadan çıkarak üzerinden çıkartmış olduğu tişörtünü geri giymişti.

Yarı okul kaslarını, teninin üzerinde gezinen ter damlalarını görmüştü bile. Bu olay bile şu an burayı yakıp kavurmamı sağlayabilecekken, yapmam gereken başka şeyler vardı.

"Ben sonra gelirim, bensiz kutlayın."

Kızlara hızlıca söylediğim şeyin ardından oturduğum yerden kalkarak kenardaki merdivenleri kullanarak hızlıca aşağı inmiştim. Sinirle çoktan gözden kaybolan jungkook'un peşinden gidecekken aniden kolumun tutulması ile merakla arkamı dönmüş ve beni engelleyen kişiye bakmıştım.

Park jimin.

"Beni tebrik etmeyecek misin, jen? Beraber kutlayabileceğimizi düşünüyordum.."

Dudaklarım hafifçe aralanmış bir şekilde gözlerimi üzerinde gezdirirken, ona diyecek bir şey bile bulamamıştım şu an. Arkadaşımın kazanmasını tebrik etmeliydim ve normalde de yaptığım gibi onunla beraber kutlamalıydım. Fakat bir yandan da jungkook'u merak ediyordum. Kaybettiği için sinirlenmişti, hemde fazlasıyla.

Jungkook'un gittiği yöne başımı çevirip kısa bir bakış attıktan sonra onu göremememden dolayı yeniden jimin'e dönerek gülümsemiş ve kollarımı yavaşça boynuna dolayarak dudaklarımı aralamıştım. "Tebrik ederim, jimin. İçkin, yemeğin benden."

"Her zamanki gibi, sana her şeyi kakalamayı seviyorum."

Aramızda ufak bir şekilde gülüştükten sonra kızların ve jimin'in takım arkadaşlarının yanımıza gelmeleriyle beraber basketbol sahasının yanından uzaklaşıyorduk. Jimin, kolunu omuzuma atmışken ben de elimi beline koyarak onunla beraber önden yürüyordum.

Üzerimde birinin bakışlarını hissettiğimde, tedirgin bir şekilde kenarda havluyla çenesindeki teri silen yuta ile göz göze gelmiştim. Bana o derece ters bakıyordu ki, bir an bana dalacağını bile hissetmiştim. Bu bakışlarına anlam verememişken hafifçe kaşlarım çatılmıştı ve önüme dönmüştüm hızlıca. Evet, neden öyle ters baktığını anlamamıştım ama bu yüzden şu an sanki jungkook'a ihanet etmişim gibi hissediyordum. Oysa ki arkadaşımla kutlamak en doğal hakkımdı.

Jungkook ise benim.. hiçbir şeyimdi.

Bu maç kimin fikriydi ve nereden çıktı bilmiyordum ama birazdan kantinde yemek yerken jimin'den öğrenirdim zaten. Sadece jungkook ve arkadaşları, jimin ile takım arkadaşlarına karşı basketbol maçı atmıştılar. Aslında sadece 2 sayıyla kaybetmelerine bile şaşırdım.

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin