THIRTY.

249 29 8
                                    

𝐓  𝐇  𝐈  𝐑  𝐓  𝐘深夜に別れる — 𝐑𝐔𝐏𝐓𝐔𝐑𝐄 𝐋𝐀 𝐍𝐔𝐈𝐓

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐓 𝐇 𝐈 𝐑 𝐓 𝐘
深夜に別れる — 𝐑𝐔𝐏𝐓𝐔𝐑𝐄 𝐋𝐀 𝐍𝐔𝐈𝐓

Beni sıcak tutan ve bedenime sarılı olan kolların kaybolması ile uykumdan hemen uyanmıştım. Daha gözlerimi açamamış, güçlük çekiyorken yataktan kalkan bedenin odadan çıktığını duyuyordum.

Gözlerimi ovuşturarak biraz kendime gelmeye çalışırken, koridorun ışığı odanın içine yansıyordu. Jungkook'un gölgesi ise mutfağa girmesi ile kaybolmuştu.

Çatık kaşlarımla elime telefonumu almış ve saate bakmıştım. 03:44. Sabah 4'e geliyordu. Muhtemelen su içmek için kalkmıştır diyerek uyumaya devam edecekken, kendim de susadığımı fark etmiştim.

Aslında kalkmaya üşeniyordum ve jungkook'a seslensem getirirdi, ona seslenmeme rağmen beni duymamasına karşı çatık kaşlarımla yerimde doğrulmuştum.

Yataktan kalkarken üzerimde sadece iç çamaşırlarım olduğundan jungkook'un tişörtünü üzerime geçirmiş ve uykulu adımlarla odadan ayrılmıştım.

Koridorun duvarlarına tutunarak ilerlemeye devam ediyorken, gözlerim gittikçe ışığa alışmış ve uykum açılmıştı. Boğazımı temizledikten sonra mutfağa girdiğim an, jungkook'un arkasının bana dönük olması ile gülümseyerek içeri adımlamıştım.

"Sevgilim, su mu arıyordun?" Sesimi duyması ile panik yaparak eliyle bir şeyleri kavramaya çalışmış, o hızlı hareketlerinin sonucunda yanındaki bu akşam koyduğum bardaklar yeri boylamıştı.

Şaşkınca yerde parçalara ayrılan bardakları izliyorken, ağzım açık bir şekilde geriye doğru adım atmıştım. Ayağımda bir şey yoktu ve biraz daha yakın olsam muhtemelen şu an kesik içinde kalmıştım.

Gözlerimi yeniden jungkook'a doğru çevirdiğimde, ellerini sıkıca kapattığını fark etmiş ve titrediğini görmüştüm.

"Jungkook, iyi misin?"

"İyiyim, sadece birden gelince korktum. Burayı toparlarım, sen uyu." Bana bakmadan ve bana dönmeden konuşmuştu, sesi oldukça tedirgindi. Bu ses tonunu tabii en iyi ben biliyordum.

"Burada ne yapıyordun?" Ona sorduğum soruyla başını geriye atmış, ellerini sıkmaya devam ediyor ve bana ısrarla bakmıyordu.

"Su içmeye kalktım, biraz başım ağrıyordu o yüzden ilaç aradım."

Bu hâli beni oldukça tedirgin etmişti, tezgahın diğer tarafından dolanarak ona yaklaştığımda, bana doğru dönmesini sağlayarak yüzüne bakmıştım.

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin