TWENTY TWO.

435 48 112
                                    

𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐓 𝐖 𝐄 𝐍 𝐓 𝐘  𝐓 𝐖 𝐎あなたの頭に銃 — 𝐀𝐑𝐌𝐄𝐒 𝐀 𝐓𝐄𝐓𝐄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐓 𝐖 𝐄 𝐍 𝐓 𝐘  𝐓 𝐖 𝐎
あなたの頭に銃 — 𝐀𝐑𝐌𝐄𝐒 𝐀 𝐓𝐄𝐓𝐄

"Eğleniyor musunuz beyler?"

Sanırım artık 7. kez kör kütük sarhoş hâliyle yanımıza daha iki dakika önce geldiğini unutan yuta yeniden gelmiş ve aynı soruyu sormuştu. Bu hâline artık dayanamadan güldüğümde, jungkook'un kucağında biraz doğrularak yuta'ya elimle 'yaklaş' işareti yapmıştım. Hafif aralık gözleriyle saçma bir şekilde gülmüşken bana yaklaşmış, fakat aniden alnının ortasına vurmamla gözleri kocaman açılmış ve masada oturan diğer kişiler gülmüştü.

"Kendine gel artık, içmeyi kes. Yüz kere gelip aynı soruyu sordun."

"Aa, ben hep bu masaya mı geliyorum? Ben diğer masalara da uğradığımı.." Ve yine durmuştu.

Açıkçası yuta normal hâliyle bile tanıdığım en komik kişilerdendi. Fakat onu bu derece sarhoş hiç görmemiştim ama doğrusu aşırı komikti. Şu an ise sarhoşluktan cümlenin ortasında ne diyeceğini unutmuştu, yine.

"Of yuta, hadi yürü git su ya da kahve bir şey iç. Mal mal dolaşıyorsun etrafta düşüp bir yerini kıracaksın zaten." Jungkook, onu uyardıktan sonra öylece boş boş yüzüne bakmış ve yanımıza oturmuştu. Masada su bir şey arıyordu muhtemelen ama sadece içki vardı.

"Ulan aptal, aşağıdan alacaksın!" Bu sefer kafasına vuran kişi taehyung olmuşken onu güzelce duyabilmesi için bağırmıştı. Yuta buna güldükten sonra başını sallamış ve alt kata inerek kendine içecek bir şey almaya gitmişti ama muhtemelen yolda onu da unutacaktı.

"Biz de aşağıda biraz takılayacağız, geldiğimizden beri oturuyoruz sadece." Ayağa kalkarak üzerine giydiği beyaz elbiseyi düzelttikten sonra taehyung'u bileğinden kavrayarak yanımızdan ayrılmış lisa'yı izlemiştim.

Dün gece beraber karar vermiştik yuta'nın barında takılmayı. Jungkook, arkadaşlarımı çağırabileceğimi söylemişti ve tek lalisa gelmişti. O da taehyung için. Jisoo uzun süredir derslerini aksattığını, bu yüzden de gelmek istemediğini söylese de aslında yuta ile aynı ortama girmekten çekindiği için yaptığını biliyordum. Chaeyoung ise bilmiyorum, planlarım var demişti.

Garip bir şekilde jaehyun da yoktu bugün.

"Bebeğim, atıştırmalık bir şeyler alalım mı? Acıktın mı? " Jungkook'un kulağıma doğru konuşmasıyla daldığım düşüncelerden kurtularak ona bakmış ve gülümsemiştim. Yan bir şekilde kucağında oturuyordum, elim onun omuzunda duruyordu. Aynı şekilde o da kemikli elini bacaklarımın üzerine koymuş, diğer kolunu ise belime sarmıştı.

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin