Tehdit

133 8 0
                                    

Burak: Aa kimleri görüyorum.

Kerem: bizim kedi kızlar değil mi bunlar?

Emre: aynen ta kendileri.

Onlar önümüzde sırıtırken içimden ' sıçtık ' diye geçirdim. Ben kendi kendime düşünürken Burak konuşmaya başladı.

Burak: bugün siz gittikten sonra mahalleyi polis bastı.

Kerem: bütün mahalleye sorduk ama hiç kimse ihbar etmemiş.

Emre: o yüzden tek şüphelimiz sizsiniz.

Burak: şimdi telefonlarınızı çıkartıp bize veriyorsunuz.

çok sinirlenmiştim buna hakları yoktu. Hiç kimse telefonu mu kurcalayamaz... konuşmaya başladım.

Ben: ben telefonumu vermiyorum. Kimse telefonumu kurcalayamaz.

Kerem: kurcalamayacağız zaten sadece son aramalara bakıcaz.

Melisa: ben vermiyorum telefonumu.

Alya: bende açmıyorum. Buna hakkınız yok.

Emre: iyice abarttınız telefonları açıyor musunuz? Açmıyor musunuz?

Ben: açmıyoruz.

Burak: o zaman sonuçlarına katlanırsınız.

Dedi ve üçüde bize doğru yürümeye başladı. Onlar bize doğru yürürken bizde geriye doğru yürüyorduk. Ama yolun sonu sırtımız duvara dayanmıştı ve onlar hemen önümüzdelerdi.

Burak: telefonları arayın.

Dedi ve hepsi telefonlarımızı aramaya başladılar. Telefonu bulduklarından da Emre konuşmaya başladı.

Emre: kızlar son kez söylüyorum açın şu telefonları.

Melisa: a-açmıyoruz.

Emre: e o zaman bana da gerekeni yapmak düşer.

Dedi ve kafasını Melisa'nın boynuna doğru eğilmeye başladı tam öpücekti ki Melisa konuştu.

Melisa: t-tamam açıyorum.

Emre: işte böyle akıllı ol.

Dedi ve açması için Melisa'ya telefonu açtı. Emre son arananları kontrol ettikten sonra telefonu Melisa'ya verdi.

Kerem: evet sıra alyada, aç telefonunu.

Alya: açmıyorum , bunu yapamazsınız!

Kerem: ya benle öpüşürsün ya da telefonu açarsın.

Alyadan ses çıkmadı. Kerem yavaşça alyanın dudağına giderken Alya konuştu.

Alya: a-açıcam.

Kerem: abi her şeyi güzellikle yaparsak bazen kızlar ikna olmuyor o yüzden zor kullanıyoruz.

Dedi ve gülmeye başladılar. O arada kerem telefonu kontrol etti ama bişey çıkmadı. Çünkü polisi benim telefonum dan aramıştık ve salak kafam aramayı silmeyi unutmuşum... Burak konuşmaya başladı.

Burak: evet güzel kız tek telefon senin ki kaldı. Şimdi son kez söylüyorum. Aç şu telefonu.

Ben: asla.

Burak: illa zor mu kullanalım bi kerede güzellikle halledelim. Ama illa zor kullanmamı istiyorsan kullanırım güzelim.

Dedi ve beni kendine çekti. Şuan o kadar yakınız ki her an beni öpebilirdi.

Burak: ya beni öpersin yada telefonu açarsın. Seçim senin.

Dedi ama ben bişey diyemedim. Tamam beni öpercekken konuştum.

Ben: açıcam.

Burak: Emre bak her zaman güzellikle olmuyor. Arada zor kullanmak lazım kardeşim.

Emre: aynen kardeşim.

Burak telefonumu kontrol ederken bi anda gözbebekleri büyüdü ve telefonu kerem e doğru çevirdi. Sonra da Emre'ye gösterdi. Bana dönüp sinirli bi şekilde konuşmaya başladı.

Burak: ben sana demedim mi kimseye bişey söylenilmeyecek diye.

Ben: s-söyledin.

Burak: e o zaman niye polisi aradın. Madem siz bizi dinlemediniz bize de cezasını vermek düşer.

Dedi ve üçüde ceplerinden eter ve pamuk çıkardı. Bi ne olduğunu anlamaya çalışırken Emre Melisa'yı bayılttı sonra kerem de Alya yı bayılttı ve son olarak ben kalmıştım. Burak da pamuğu burnuma tutarken son bişey söyledi.

Burak: üzgünüm güzelim ama uslu durmadınız.

Ve sonrası karanlık....

⚡️PSİKOPATLAR⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin