Ben: bar'a mı gidiyoruz? Burak, tamam benim babamın da barları var ama ben daha hiç birine gitmedim. Alkolde kullanmadım. Hadi gel yol yakınken bi restorana sür çocuklarında çağır oraya gelsinler.
Burak: sana ilkleri yaşarıyorum işte. Ne o beğenmedin mi?
Ben: ne diceğimi bilmiyorum.
Burak: tamam 1-2 bardak bişeyler içer döneriz.
Ben: sen daha önce içtin mi?
Burak: bi kaç kere. Ama her sıkıldığım da içmiyorum. Yani bağımlı falan değilim sadece çocuklarla içtim.
Ben: öf Burak beni ne işlere bulaştırıyorsun.
Burak: amma naz yaptın ama!
Bişey demedim ve varana kadar yolu izledim geldiğimizde Burak arabayı park etti ve arabadan indim. Kızların yanına gittim. Çocuklarda arkamızdan geliyorlardı. İçeriye girince garson bizi Burak'ın ayırttığı, pek ortada olmayan masaya götürdü. Sonra bi menü verip gitti. Biz kızlarla menüye fare görmüş tavşan gibi bakıyorduk. Ne içsem acaba burda onlarca içecek var. Acaba kokteyl mi söylesem. Ama bu seferde ' koskoca kız sevgilisiyle bi kadeh bişey içemiyor, korkuyor' derler diye ismi güzel gelen bişey seçtim. Galiba şarap içecektim çünkü ismi çok asil gelmişti. Az sonra garson gelince kızlarla kafamızı menüden kaldırıp sipariş vermeye başladık.
Ben: bi şarap.
Melisa: bi şampanya.
Alya: bi beyaz şarap
Emre: votka.
Kerem: bi viski.
Burak: bi tekila.
Garson: efendim şiparişlerinizi biraz getiririm.
Dedi ve barmen e doğru gitti. Burası çok sıkıcıydı. Bi tarafta dans eden salaklar. Bi yanda sürekli gülen kafası güzeller, sürekli birbirlerine yapışan çiftler ve en kötüsü SİGARA DUMANI! Sigara dumanı benim için katlanılması zor bişeydi. Çünkü babamda sigara kullanıyordu. Bi kaç kere vazgeçirmeye çalıştım ama olmadı. O yüzden bu kokuyu hiç sevmiyorum gerçi seven var mı acaba? Düşüncelerimi bölen Emre'nin söyledikleri oldu.
Emre: abi kızlar daha önce hiç içmemişler. Rakı falan içsinler. O en azından o biraz daha hafif.
Kerem: Emre haklı Burak.
Burak: tamam garson şiparişleri getirsin sonra bi şişe rakı getirsin.
Yaklaşık 20 dakika sıkıcı bi şekilde bekledikten sonra içkiler geldi. Ama önce bize rakı içirdiler.
Ben: aşkım bunun tadı üzüm gibi.
Emre: Ece zaten rakının ham maddesi üzüm.
Ben: ben bilmiyordum.
Kerem: artık öğrendin.
Alya: olm bu lanet içecek benim başımı döndürüyor.
Kerem: tamam sakin ol beğenemediysen içme.
Alya: inadına içicem işteeeeee!
Kerem: kızım sen yemin ediyorum arızasın.
Alya: benim adım Alya göbek adım arıza.
Dedi ve keremin yanağından öptü. Ben henüz pek sarhoş olmadığım için bütün olanları idrak edebiliyordum. Burak Emre ve Kerem şok olmuştu. Kerem gözlerini açmış Alya ya bakıyordu. Melisa zaten sarhoş olmuştu. Kafasını Emre'nin omzuna koymuş şarkı söylüyordu.
Melisa: çaldığın o kalbiiii yerine koy lütfeeeeen. Eğer hislerindeeeeeen pek emin değilseeeen. Aradığın aşksa en özeeeeelindeeeen o zaman başka açılır kapılaaaaar buyurun öndeeen.
O SEN OLSAN BARİ! SEN OLSAN BARİĞĞ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
AcciónŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...