Keremin yanına gittiğimde hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Az önce belki bi katil, veya sapık tarafından bi odaya çekilmiştim. Galiba bana kendini tanıtmıştı ve bu "artık yeni belalın benim" demekti. Şu an bunları düşünemeyecektim. Burak'ı düşünmeliydim...1 saattir başım Keremin omzunda ağlıyordum. Ameliyatın ne zaman biteceğini düşünüyordum.
Kerem: Ece ister seni eve bırakayım biraz dinlen sonra seni almaya gelirim.
Ben: hayır bekleyeceğim.
Kerem: Nası istersen.
Biraz daha bekledikten sonra ameliyat hanenin kapısı açıldı. Burak bir sürü makineye bağlanmıştı her yerinde kablo vardı. Onu böyle görmek canımı yakmıştı. Onlar önden bizde keremle arklarından gidiyorduk. Tabiki yoğum bakıma geldiğimizde dışarıda beklemek zorunda kaldık...İçerden çıkan hemşire bize açıklama yaptı.
Hemşire: şu an durumu stabil ne iyi ne kötü. Kesin konuşmak için yarını bekleyeceğiz. Siz de isterseniz misafir odalarına geçebilirsiniz. Buyurun bu tarafta.
*Eliyle bize misafir odalarını gösteriyordu*
Kerem: teşekkürler biz burda bekleriz.
Hemşire: peki madem geçmiş olsun.
Benim çok uykum vardı ama bırakıp gitmek istemiyordum. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu engel olamıyordum. En sonunda uykuya teslim oldum..
Uyandığımda gayet sade bi odadaydım. Sanırım burası misafir odalarından birisiydi. Jeton yeni yeni düşerken aklıma Burak geldi. Galiba buraya beni Kerem getirmişti. Kalkıp odadan çıktım. Koridorun orta kısmında kerem ayakta, camın önünde gülerek bişeyler izliyordu. Hemen yanına gittim.
Ben: Kerem noluyor? Niye gülüyorsun?
Kerem: Ece Burak uyandı!
Ben: şükürler olsun!
Dedim ve hemen cama atıldım. İçerde Burak hemşirelerle konuşuyordu. Yüzü gülüyordu yani mutluydu. O mutluysa bende mutluydum. İçerden hemşire çıkar çıkmaz önüne atladım.
Ben: nasıl durumu?iyi mi?onu görebilir miyiz?
Hemşire: durumu gayet iyi. Yanına girebilirsiniz. Hatta bugün taburcu olabilirsiniz.
Kerem: çok teşekkürler.
Hemşire gidince hemen keremle içeriye girdik. Burak bizi görünce daha mutlu oldu.
Burak: Ece!
Kerem: hemen Ece de zaten, kaç yıldır tanışıyoruz ama kardeşine pas vermiyorsun. Alındım, gücendim:(
Burak: kardeşim hemen alınma yaaa.
Kerem: kırıldım bi kere. Hemen affedeceğini mi sanmıyorum. Hıh.
Ben kahkaha atarken keremde burak'a sarılıyordu. Onlar ayrılınca Burak'la biraz sohbet ettik... az önce Kerem e dışarı çıkmasını rica ettim oda kabul etti. Şimdi ise Burak'la yüzleşme zamanıydı.
Ben: biliyordun demi?
Anlamamış gibi yüzüme baktı.
Burak: neyi biliyormuşum?
Ben: beni kandırma Burak!
Burak: Ece açıkça söyle ne diceksen!
Ben: cevize alerjin olduğunu biliyordun! Ama nedense bilmiyormuş gibi 1 oturuşta 4 ceviz yedin! Neden yaptın Burak neden!
Burak: ya unutmuşumdur aklıma gelmemiştir. Niye bu kadar kızıyorsun Ece!
Şuan hararetli bi şekilde kavga ediyorduk. O bana bağırıyordu ben ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
AksiŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...