Onu umutlandırmaya hakkım yok...

88 4 0
                                    

Çocuklar misafir odasında uyurlarken bizde kızlar la odalarımıza geldik. Şu an nedenini bilmediğim şekilde Burak'ı düşünüyordum. Acaba uyudu mu? Acaba şu an ne düşünüyor? Öf aman banane beee..

Burak' ın anlatımıyla;

Saat şu an gece 2 ve telefonumun şarjı bitti. Kendimi bi anlığına kendi odamda sandım ve ayağa kalktım. Ama bu odada şarj aleti yoktu. Odadan yavaşça çıktım Ece'nin odasını aradım. Önce Melisa'nın odasına girmişim. Ayıcığına sarılmış uyuyordu. Sonrada alyanın odasına girmişim. Oda gözüne göz bandı takmış uyuyordu. Göz bandında ' olmuyorsa depikle ' yazıyordu. Onun odasından da çıktım ve artık bakmadığım son bi oda kalmıştı. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde Ece uyuyordu. Hemen yavaşça içeriye girdim. Aslında onu uyandırmak gibi bi niyetim yoktu ama bi anda uyandı ve çığlık attı hatta kafama yastık fırlatmış bile olabilir!

Ece: sende kimsin manyak. İmd...

Tam bağırıcakken elimle ağzını kapattım.

Ben: benim sakin ol sadece şarj aleti almaya geldim. Senin telefonun şarj aletini benimkine uyar mı?

Biraz sakinleştikten sonra konuşmaya başladı.

Ece: telefonun iPhone ise uyar.

Ben: tamam uyuyor. Şarj aletini bana verir misin?

Yataktan kalkıp masadam şarj aletini verdi. Sonra da yatağına geçip uyumaya devam etti. Bende odasından çıktım ve misafir odasına geldim. Telefonu şarja takıp uyumaya çalıştım...

Sabah gözüme giren güneşle uyandım. Biraz kendime gelmek için telefonuma baktım. Kafamı kaldırınca Keremle Emre'yi gördüm.

Emre normalde koltukta uyuyordu. Keremde yer yatağında ama nolduysa Emre Keremin yanına yatmış. İkiside birbirine sarılmış uyuyorlardı. Şu an aşırı komik gözüküyorlardı. Bende fotoğraflarını çektim uyanınca gösteririm artık...

Ece'nin anlatımıyla;

Sabah kalktım ve çocuklara baktım. Uyuyorlardı o yüzden kahvaltı hazırlamaya başladım. Krep , omlet  ve sucuklu yumurta yaptım. Diğer kahvaltılıklarıda masaya yerleştirdim. Ben hazırlarken kızlarda uyandılar.

Melisa: günaydın aşkolar.

Alya: günaydın canlarım.

Ben: günaydın prensesler.

Alya: çocuklar uyanmışlar mı?

Ben: sabah baktığımda uyuyorlardı. Herhalde keremi özledin!

Alya: saçmalama Ece! Ben Kerem i sevmiyorum bunu size kaç kere söyledim!

Melisa: hiç öyle görünmüyor ama neyse.

Alya: sende mi Melisa!

O anda birisinin  bağırdığını duyduk sanırım bağıran emreydi. Küfür ediyordu.

Burak' ın anlatımıyla;

1 saattir bekliyorum ama hala uyanmadılar o halde onları uyandırma zamanı geldi. Hemen yanlarına gittim ve keremle konuşmaya başladım. Alyanın taklidini yapacaktım.

Ben: kereem napıyosun aşkım hadi uyan. Bak sana kahvaltı hazırladım. Yoksa beni alyanı üzüp kahvaltı etmicekmisin.

Taklidi yaparken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ve tabini ses kaydı alıyordum. Sonra dalga geçmek için bütün konuşmayı kaydedecektim.

Kerem: ama alya bebeğim çok uykum var.

Kerem uyurken bile konuşabiliyordu.

Ben: allah belani versin kerem bi daha arama beni öküz.

⚡️PSİKOPATLAR⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin