Hepimiz akşama kadar oyun oynadık. Sonra hizmetliler gelip akşam yemeğini hazırladılar şuan için bi sıkıntı yoktu yani en azında bize zarar vermemişlerdi. Ama içim de bi korku vardı...Şuan sanki tatile gelmiş gibiydik.
Akşam yemeğinden sonra bizi koltuğa oturttular ve kerem konuşmaya başladı.
Kerem: evet kızlar bugün ki oda planını anlatıyorum. Herkes çifti ile aynı odada kalıcak.
Melisa: ne çifti ne odası ne diyorsun?
Emre: kerem şöyle diyor senle ben aynı odada kalıcaz.
Melisa: hayatta olmaz.
Alya: siz ne saçmalıyorsunuz. Bizi kaçırdınız diye istediğinizi yapamazsınız.
Burak: istesek öyle bi yaparız ki. Ama şu an canımız istemiyor diyelim.
Ben: asla olmaz.
Burak: niyeymiş?
Ben: çünkü canım istemiyor.
Kerem: evet yatış olayımızıda hallettiğinize göre herkes çifti ile odasına gidebilir.
Dedi ve alyayı kucağına alıp yukarı çıkarmaya başladı.
Alya: kızlar yardım edin bu manyak beni götürüyor. Ya bıraksana beni ruh hastası psikopat.
Kerem: ama canım niye öyle diyorsun.
Ben: Alya bekle geliyorum.
Dediğim an Burak beni kolumdan tutup kendine çekti ve ben kucakladı oda beni merdivenlere götürmeye başladı.
Ben: ya napıyorsun senin derdin ne bırak beni manyak. Melisa yardım et bu ruh hastası beni götürüyor.
Melisa tam benim yanıma gelicekken Emre onu alıp aynı çocuk gibi kucakladı ve omzuna koydu. Melisa bağırırken bi yandan da saçları Emre'nin sırtına sarkıyordu.
Melisa: sizi var ya bitiricem siz kimi kaçırdığımızın farkında değilsiniz. Ya bırak beni bırak. Manyak bırak beni.
Emre: güzelim biraz sakin olur musun?
Melisa: ay allahım şimdi çıldırıcam. Hala bana sakin ol diyor.
Biz hepimiz şuan onların elindeydik... onlar koridorda durmuş konuşuyorlardı.
Emre: şimdi napıcaz?
Kerem: herkes partnerini alıp odasına çekilecek.
Alya: ben şimdi sana partneri gösterirdim de neyse. Ya bırak beni ruh hastası psikopat.
Kerem: alyacım bebeğim biraz sakin ol.
Ben: bakın siz çok yanlış yapıyorsunuz. Siz bizim babalarımızı tanımıyorsunuz. Eğer sizi bulurlarsa bittiniz.
Melisa: Emre indir beni diyorum başım döndü şurdan bi kurtulalım ben size yapıcağımı bilirim.
Burak: tamam hadi herkes odasına.
Dedi ve beni de alıp merdivenlerden çıkmaya başladı. O an alyanın attığı çığlığı duydum sonra da Melisa Emre'ye bağırıyordu.
Burak bi kapının önünde durdu ve içeriye girdik. İçeriye girdiğimizde beni indir di.
Ben: bizden ne istiyorsunuz çabuk bırak beni.
Burak: emredersiniz küçük hanım başka bi isteğiniz var mı? Asla olmaz biraz daha bizimlesiniz.
Hiç bişey demedim cam kenarına gidip gökyüzünü izlemeye başladım...
Alyanın anlatımıyla:
Kerem bi odanın önünde durdu ve kapıyı açtı içeriye girdiğimizde kapıyı kapatıp kilitledi. Sonrada beni indirdi.
Ben: mutlu musun?
Kerem: evet hemde çok.
Ben: psikolojisi bozuk ruh hastası. Bak bizi bırakın yoksa sonu sizin için iyi olmaz anladın mı?
Kerem: şu an sizi bırakmaya hiç niyetimiz yok o yüzden bi süre daha bizimlesiniz.
Ben: psikopatlar.
Dedim ve yatağın üstüne oturdum nedeni ni bilmiyorum ama beklemeye başladım.
Melisa'nın anlatımıyla;
Ben çocuklar kızları görtürdükten sonra hala koridorda Emre'ye bağırıyordum.
Bende bırak artık beni başım dönüyor.
Emre: tamam az kaldı odaya.
Dedi ve bi odaya girdik. Odaya girdiğimiz de Emre beni bıraktı ama başım döndüğün için bi an dengede duramadım emrede beni tuttu.
Emre: iyi misin? Gel otur istersen.
Ben: iyiyim sadece bi an başım döndü.
Beni yatağa oturttu ve yanıma oturdu. Bi süre sonra konuşmaya başladı.
Emre: ben hayatım da bi çok kız gördüm ama sen çok farklısın Melisa beni yanlış anlama şu an sana yürümüyorum sadece gerçekleri söyledim. Zaten bu oda meselesi de bu yüzden çıktı birbirimizi tanıyabilmemiz için.
Ben: güzellikle söyleseydiniz keşke.
Emre: her zaman güzellikle olmaz bazen kaba kuvvet lazım.
Ben: çok mu komik.
Emre: evet komik. Hadi biraz sohbet edelim. Anlat bakalım hobilerin, fobilerin neler?
Ben: sen neden bu kadar rahatsın.
Fısıltı ile bişey dedi ama tam anlayamadım.
Emre: çünkü yanımda sen varsın.
Ben: bişey mi dedin.
Emre: yok bişey demedim.
Ben: kaykay sürmeyi bisiklete binmeyi ve paten sürmeyi çok severim. Ama karanlıktan ve örümceklerden çok korkarım.
Emre: böcekleri bende sevmem.
Bişey demedim sonra elini yavaşça yamağıma değdir di bende refleks olarak geri çekildim. Ve ayağa kalkıp camdan dışarıya baktım. Biraz sonra oda yanıma geldi ve birlikte yıldızları izlemeye başladık. Baya bi yıldızları izledik sonra Emre konuşmaya başladı.
Emre: Melisa san bişey sorabilir miyim?
Ben: sor.
Emre: neden sevgilin yok yada bu zamana kadar niye sevgilin olmadı? Cevaplamak istemezsen
*Derken sözünü kestim*
Ben: yıllar önce orta okuldayken bi çocuk vardı aynı sınıftaydık son senemiz olduğu için ders çalışmak zorundaydık. O daha önce hiç benimle konuşmadı ama bi gün gelip benden ona ders anlatmamı istedi bende kabul ettim yaklaşık 2 ay boyunca her gün ona ders anlattım. Artık baya yakın olmuştuk. Sonra bi gün anladım ki ona aşık olmuşum. Sonra bi gün açılma kararı aldım. Onu sevdiğimi söyledim , ama o beni sevmediğini arkadaş olarak gördüğünü söyledi. O günden sonra hiç onunla konuşmadım. Hatta o olaydan sonra erkeklere olan güvenim kırıldı erkeklerden nefret ettim. İşte bu yüzden hiç sevgilim olmadı.
Dedim ve gözümden bi damla göz yaşı aktı.
Emre: şey ben özür dilerim seni üzmek istemedim.
Dedi ve beni kendine çevirip göz yaşımı sildi. Ama ne olduysa o an ağlamaya başladım oda bana sarıldı ve bi süre Emre'nin göğsünden ağladım sonra ondan ayrılıp yatağa yattım sonrada uyumuşum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
AcciónŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...