Burak'a sarıldım ve eve geri döndüm. Ben ne yaptım az önce sevdiğim çocuktan ayrıldım. Ama yapmak zorundaydım. Ya ben ya kardeşin demişti. Ve aşırı derece kıskanmaya başladı. Eğer onuda bi ikizi olsaydı ve oda beni Ege'ye yaptıklarımı yapsaydı benim sesim çıkmazdı. Çünkü onlar kardeşler tabiki birbirlerini benden daha çok sevecekler. Ama Burak bunu anlamıyordu. Hem ağlayarak hemde düşünerek merdivenleri çıktım kapıyı çaldığında Melisa açtı.
Melisa: canım noldu iyi misin?
Ben: Melisa ben çok kötüyüm!
Dedim ve Melisa'ya sarıldım. Omzunda ağlamaya başladım. Daha sonra içerden kerem Emre ve alya geldi. Biz kapıyı kapatıp salona geçince Ege de sesleri duyup yanımıza geldi. Salonun kapısından girince koşarak ona sarıldım oda bana sarıldı.
Ege: noldu kim sıktı canını. Melisa, Alya ne olduğunu biliyor musunuz?
Melisa: bilmiyoruz.
Alya: bişey anlatmadı?
Ege: canım gel oturalım anlat bize her şeyi.
Beni kolunun altına alıp koltuğa doğru ilerletti. Koltuğa oturdum ve hepsine olanları anlatmaya başladım.
Ben: yukarda Ege'nin üstünü değiştirirken Burak bizi görmüş sonra odaya daldı. " kocaman adam üstünü kendi değiştiremiyor mu? Hizmetçisi misin?" Dedi sonra kapıyı çarpıp gitti. Bende peşinden gittim. Sonra sokağın ortasında onu durdurdum. Az önce neden öyle şeyler söyledin o benim kardeşim dedim. "Kardeşin olması onun erkek olduğu ve sana dokunma ihtimali değiştirmiyor" dedi.
Ege: NE! Burak şimdi sıçtım ağzına.
Ege koltuktan kalkarken onu kolundan tutup oturttum ve anlatmaya devam ettim.
Ben: sonra "Ege öyle bişey asla düşünmez, o fesat biri değil" dedim. Oda "ya ben ya o"dedi. Bende "ben her ilkimi onunla yaşadım hayata tutunduğumda ilk onu gördüm. İlk onunla nefes aldım beslendim. O benim her şeyime ilk oldu. O benim mutluluğum, yaşam kaynağım. Burak şimdi senden ayrılıyorum, eğer karşıma eski Burak olmadan çıkarsan bu ilişki sonsuza kadar biter. Kendine iyi bak aşkım. Ben seni hep sevicem ve geri dönmeni beklicem. Seni seviyorum..." dedim ve eve geldim.
Hepsinin yüzüne baktım. Ege pişmanmış gibi bakıyordu. Melisa ağlıyordu, Alya göz yaşlarını tutmaya çalışıyordu ama başaramadı ve göz yaşı düştü. Emre ve Kerem birbirlerine bakıyorlardı. Sanki birbirlerine "napıcaz" diyorlardı. Emre 1-2 dakika sonra önümde diz çöktü ve elimi destek vermek istermiş gibi tuttu.
Emre: yenge biz sizi barıştıracağız. Biliyorum sen onu çok seviyorsun oda seni çok seviyor. Ben bi aşkın böyle çöp olmasına izin veremem. Burak'la konuşucaz ve onu eski Burak yapıp karşına çıkarıcaz. Sen hiç üzülme.
Dayanamadım ve Emre sarıldım. Ağlamaktan artık nerdeyse bayılacaktım. Ama dik durmak zorundaydım.
Kerem: Ece biz Burak'ı eski burak yapıcaz sana söz veriyorum.
Kereme de sarıldım. Onlarda benim kardeşlerim di. Yani ben onları kardeşim gibi görüyordum. Aynı Melisa ve alya gibi...
Melisa, kerem ve Emre'yi geçirirken Alya da bize kahve yapıyordu. Bende Ege'ye sarılmıştım. Sanki ondan güç alıyordum Ayakta durabilmek için. Alya salona kahve tepsisiyle girince Melisa'da ya seslendim oda gelince salonda dördümüz yalnız kaldık. Onlar sohbet ederken ara ara bende sohbete katılıyordum...
Yaklaşık 1 saat konuştuktan sonra onlara iyi geceler deyip odama çıktım. Kapıyı tamamen kapatmadım çünkü onların varlığını bilmek beni mutlu ediyordu, seslerini duymak bana huzur veriyordu..düşünürken Ege geldi, ışığı açıp yatağın yanına oturdu. Ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı. Daha sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
ActionŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...