Şu an gördüğüme inanamıyordum. Burak kanlar içinde yerde yatıyordu. Ağzından, burnundan hatta yaralarından kan geliyordu. Bende çığlık attım. Tansiyonum düştü galiba çünkü terlemeye başlamıştım ve bayılacak gibi olmuştum. Başında çırpınıyordum, ağlıyordum ama uyanmıyordu.
Ben: Burak, burak nolur aç gözlerini uyan hadi. Buraaaaaakkkk.
Koşarak Emre geldi ve ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra yanıma oturdu oda şaşkındı. Ardından alya ve kerem geldi. Alya beni sakinleştirmeye çalışırken kerem ve Emre Burak'ı tutup kaldırdılar. Onlar çıkarken bende cüzdanımı telefonumu alıp çıktım. Onlar Burak o arabaya bindirmişlerdi.
Kerem: Emre sen yukarıya çık kızlar yalnız kalmasınlar.
Emre: tamam haber verin bize.
Ben çoktan arabaya binmiş, Burak'ın kafasını dizime koymuş ağlıyordum. Ona bişey olucak diye korkuyordum. Aşkta böyle bişey değil mi zaten. Sevdiğin insan için korkarsın. Üzülürsün. Onu korunak için her şeyi yaparsın.
Hatta bazen kendi canını feda etmen gerekir...bende şu an anladım. Onun için endişeleniyorum, korkuyorum. Başına bişey gelicek diye ödüm kopuyor...ben Burak'a aşıktım....Ben: Kerem daha ne kadar yolumuz kaldı. Çok kan kaybediyor!
Kerem: tamam Ece geldik çok az kaldı.
Ben: k-kerem o-ona bişey o-ol-
Ben hıçkırıklarımla konuşmaya çalışırken kerem sözümü kesti.
Kerem: bişey olmayacak Ece. Burak çok güçlü biri ona asla bişey olmaz!
Hastaneye varmıştık. Kerem arabadan inip kapımı açtı. Sedye çağırdı hemşirelerle birlikte Burak'ı sedyeyle ye yerleştiler ben arkalarından koşarken kerem arabayı kilitleyip bize yetişti.
Hemen ameliyat gerektiği için daha fazla gidemedik. Bizi içeriye almadılar. Kerem duvarın dayanmıştı, çökmüş bi haldeydi. Benimde ondan bi farkım yoktu. Ayağa kalkıp dolaşmaya başladım. Kerem beni kolumdan tutup sakinleştirmeye çalışıyordu.Kerem: Ece bak geldik hastaneye o artık güvende tamam mı? Birazcık sakin olmaya çalış. Buna da dayanacağız çünkü hepimiz birlikteyiz.
Kafamı sallamakla yetindim çünkü konuşacak gücüm yoktu. Bana sarıldı bende ona sarıldım... aradan 2 saat geçmişti. Biz hala keremle koridorda bekliyorduk..Doktor az sonra ameliyathaneden çıkınca yanına koştuk.
Ben: doktor bey Nası durumu? İyi mi?
Kerem: kardeşim nasıl iyi mi? Bieşy söylesene doktor!
Doktor: Burak bey çok fazla kan kaybetmiş. Durumu toparlamamız biraz uzun sürdü ama başardık sayılır hala hayati tehlikesi var. 1 gün yoğum bakımda müşahade altında kalacak ona göre duruma bakıcaz.
Ben: e peki neden birden bire böyle oldu?
Doktor: Burak beyin cevize alerjisi varmış o yüzden olmuş.
Ben: ne! Nası yani düzgünce anlatın şunu!
Doktor: midesi cevizi sindiremiyor. Yani ürettiği asitler cevizi parçalayamıyor. Parçalanmasında bütün olarak bağırsaklara gönderiyor ama bağırsaklar işlem yapamadığı için mide delinmeye başlıyor. Bu yüzden ağızdan burundan hatta yüzündeki yaralardan kan gelmiş.
İnanamamıştım. Burak bunu biliyor muydu? Cevize alerjisi olduğu? Biliyorsa neden böyle bişey yapmıştı? Neden hayatını riske atmıştı?
Kerem: Ece gel otur istersen.
Dedi ve kolumdan yavaşça tutup koltuğa oturttu.
Ben: k-kerem b-burak alerjisi olduğunu biliyor mu? Haberi var mı?
Kerem ofladı bişey biliyor gibiydi.
Kerem: Ece Burak alerjisi olduğunu biliyor.
Ben: NE! madem biliyor neden yaptı böyle bişeyi neden?
Kerem: bilmiyorum ama illa ki bi açıklaması vardır. Yoksa si- tövbe tövbe.
Ben: o açıklamayı beğenmezsem onun ağzına sıçıcam! Ben tuvalete gidip delicem sen burda bekle beni olur mu?
Kerem: tamam bekliyorum çabuk gel.
Ben: bişey olursa ararsın.
Kerem: tamam.
Keremden ayrılıp koridorda tuvalet arıyordum..uzun uğraşlar sonu da tuvaleti bulmuştum. Tuvalete 3 adım kala birisi tarafından karanlık bi odaya çekildim. Refleksle çığlık atmıştım ancak elleriyle ağzımı kapamıştı. Kolumu çok sıktığı için canım yanıyordu. Beni duvarla arasına almıştı. Bir eliyle ellerimi tutuyor bir eliylede ağzımı. Odada loş bi ışık olduğu için yüzünü göremiyordum . Ama cam gibi parlayan masmavi gözleri vardı. Üstünden buram buram sigara kokusu geliyordu. Ama koku sanki hoştu.
" elimi çekicem ama bağırmayacaksın yoksa canım yanar güzel kız"
Kafamı onaylar gibi salladım. Temkinli bi şekilde elini ağzımdan çekti. O kadar korkmuştum ki titriyordum.
"Ne o benden korktum mu? Korkma güzelim daha çook zaman geçireceğiz"
Ben: b-benden n-ne i-istiyorsun?
Sadece sırıtıyordu hatta onulmasa kalmayıp gülüyordu.
"Bak Ece şuan ki niyetim sana zarar vermek değil ama uslu durmayıp birilerine beni şikayet edersen canın yanar belki çevrendekilerinde canı yanar. Anladın mı?"
Ben: t-tamam.
"Uslu olmak bu kadar kolay işte ben şimdi gidiyorum ama yine görüşeceğiz güzelim"
Dedi ve yavaşça çekildi önümden. Tok erkeksi bi sesi vardı. Loş ışıkta görebildiğim kadarıyla fazla yakışıklıydı. Elmacık kemikleri. Ama Işık'tan kim olduğunu bilmiyordum. Korkuyla odadan çıktım ve Keremin yanına döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
Hành độngŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...