Anlık cesaret

46 4 0
                                    

Emre: kardeşim ben sevgilimi aldım gidiyorum. Size iyi geceler.

Ben: Emre istersen sen koltukta yatma misafir odasına geç.

Emre: tamam Ece öyle yapıcaktım zaten.

Dedi ve kucağındaki Melisa'yla birlikte salondan ayrıldı. Kerem ise alyayı kucaklamaya çalışıyordu.

Kerem: abi bu kız niye sabit durmuyor kucağıma alıcam da düşecek diye korkuyorum.

Burak: Kerem alırsın kardeşim belki rüya falan görüyordur.

Alya uyuyorken konuşmaya başladı.

Alya: ağzına sıçıcam senin köpek sen hangi götle benim sevgilime yavşıyorsun sürtük! Bana bak kızım eğer seni bi daha sevgilimin yanında görürsem o gevşek gevşek konuşan ağzını cart diye ortamdan ikiye ayırırım anladın mı beni!

Alya sanırım rüyasında bi kız görüyordu. Ben duruma alışık olduğum için sırıtıyordum ama keremle Burak bana bakıyorlardı.

Ben: şey alya bazen uykusunda konuşuyor sövüp sayıyo artık rüyasından kimi görüyorsa.

Kerem: acaba sevgilisi kim? Merak ettim şimdi.

Burak: kim olucak sensin bence.

Ben: ya Burak çocuğa boşuna umut verme belki sadece rüyasında sevgilisi vardır.

Kerem: olabilir. Neyse daha fazla sövmeden ben odasına götüreyim.

Dedi ve alyayı kucağına alıp gitti. Artık Benimde uykum gelmişti, esniyordum.

Burak: dikişlerim olmasa seni odana çıkartırdım ama malum dikişler var. İstersen sende burda yat.

Ben: bilmem ki

Burak: Ece bunda bilmeyecek ne var. Kal işte şurda koltukta hem korkarsan yanımada gelebilirsin:)

Hemen ardından tam bi piç gülüşü attı.

Ben: ben korkmayacak kadar büyük bi kızım. Hıh. Ben gidiyorum.

Burak: nereye?

Ben: yastığımı bide yorganımı alıcam. Ha bide sanada yorgan yastık falan getircem.

Burak: iyi bakalım bekliyorum.

Odama çıkıp yastığımı yorganımı falan aldım. Daha sonra misafir odasına gittim. Belki Emre'ler uyuyolardır diye kapıyı yavaşça açtım.
Aynen tahmin ettiğim gibi uyuyorlardı. Emre kereme koala gibi yapışmıştı. Hem ayağıyla hem elleriyle. Bu halleri gerçekten çok komik hemen bi fotoğraf çektim. Daha sonra büyük dolaptan bi yastık ve yorgan aldım. Odadan çıkıp uykulu gözlerimle salona girdim. Önce yatacağım koltuğu hazırladım sonrada Burak'ı kaldırıp onunkini hazırladım ve onu tekrardan yatırdım. Üstünü örtmek için yorganı yerden aldım ama bi anlık gözlerim kapanmasıyla Burak'ın üstüne düştüm. O acıyla inlerken ben neye uğradığımı şaşırmıştım. Ahh yine o yeşil gözler beni yine hipnotize etmişlerdi. Ben büyülenirken Burak konuşmaya başladı.

Burak: Ece artık kalksan mı üstümden. Karnım acıdı.

Ben: ayy çok mu acıdı özür dilerim. Bilerek olmadı şu lanet olası yorgana takıldım. Bi dakika Burak dikişlerin kanıyor!

Onu dinlemeden koşarak banyoya gidip ilk yardım çantasına benzer bi çanta kapıp geri yanına gittim. Koltuğa oturduğumda elim o anın heyacanı ile tişörtünü tutmuştum ki geri bıraktım.

Ben: tişörtünü açabilir miyim?

Burak: açabilirsin:)

Onayı aldıktan sonra hafifçe yukarı kaldırdım ve dikişlerini gördüm biraz kötüydü yani ben korkmuştum. Ama temizlemek zorundaydım. Bu arada Burak'ın baklavaları varmış. Acaba dokunsam bişey dermi? Öf Ece iyice saçmaladın.

⚡️PSİKOPATLAR⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin