Emre'nin dediği uçuruma doğru yola çıkmıştık. Burak deli gibi araba kullanıyor. Alya daha önce duymadığım küfürler ediyor Kerem ise kafayı yiyordu sürekli dediği şey ' lütfen kardeşim ölmesin'. Yola çıktığımızdan beri bunu diyordu. Ben ise Melisa'yı arıyordum. İşte telefonu açtı.
Ben: Melisa san bişey diyeceğim.
Melisa: söyle Ece. Bi dakika sen nerdesin niye arkadan bağırış sesleri geliyo.
Ben: MELİSA EMRE İNTİHAR EDİCEK!
Bunu dediğim de şok olmuştu ve sadece 'NE!!' Diyebilmişti.
Melisa a-a-acil konum at. Hemen gelicem.
Dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Burak'a konum sordum ve tarif ettiği yeri Melisa'ya mesaj attım. Sadece görmüştü cevap vermemişti... allah kahretsin gitçeğimiz yol kapalı. Ve başka bi yoldan gitmeye çalışıyoruz. Burak arabayı çok hızlı kullanıyordu ve şuan virajlarla dolu bi dağlık alandayız. Eğer kaza yaparsak kurtulma ihtimalimiz yok... kerem yaklaştığımızı söylediğinde uçurumun orda birisini gördüm arabadan inip koştuk. Yaklaştığımızda Emre olduğunu anladım. Uçurumun denize doğru olan tarafına geçmiş bizi bekliyordu. Bizi görünce zorlasa olsa gülümsedi.
Kerem: Emre gel bak nolur yapma. Sen daha çok gençsin. Hayallerin var.
Emre: o hayallerin içinde Melisa yok ve o yoksa hayallerinde bi anlamı yok.
Ben: Emre bak ben Melisa'yla konuşurum. Nolursun gel yanımıza.
Emre: olmaz Ece o beni sevmiyor bi insan zorla hiç kimseyi sevemez. Aşk böyle bişey değil.
Burak: Emre siktirme keyfini. Şuraya gel toksa ben gelicem.
Dedi ve Emre'ye doğru bi adım attı. Emre anında bi adım daha geriye gitti.
Emre: BURAK YAKLAŞMA!
Alya: eee yeter artık Emre şurdan in ben şimdi senin üstüne atlicam yoksa.
Kerem: kardeşim bok mu var öteki tarafta. Bak yalvarıyorum yapma. Ben sensiz yaşayamam sen benim yaşam kaynağımsın.
Artık hepimiz ağlıyorduk. Gözlerimizden yaşlar firar ediyordu. Burak ağlayarak konuştu.
Burak: Emre hatırlıyor musun? Bi keresinde keremlerin evindeydik. Daha 5 yaşındaydık oyun oynarken sen düşmüştün. Ve kafanı vurmuştun. O çok kanamıştı. Hatta keremde şey demişti ' buyak emyenin kafası çot kanıyo. Napsak duyay kan. Acaba annemi söyleşek.' Demişti. Sende şey demiştin' yok keyem yot acımıyo çünkü yanımda siz vaysınız.' Demiştin sonra biz sarılmıştın bende şey demiştim 'canım kaydeşleyim'. Emre biz o zaman kardeş olduk. O zaman bi yürek olduk. Birimiz ağlasa hepimiz ağlıyorduk. Şimdi sen gidersen belki bişey hissetmezsin ama bizim canımız çok yanar. Yalvarırım gel buraya.
Çok duygulanmıştım. Küçüklükten beri arkadaşlardı. Emre bi an gelicek gibi oldu ama sonra vazgeçip daha da geriye gitti.
Kerem: Emre başlatma keyfine. Sen benim be zaman ağladığı mı gördün. Bak şimdi senin için ağlıyorum. NOLUR KARDEŞİM YAPMA!!
Emre tam konuşacaktı ki aramızdan bi ses geldi. Arkamı döndüğümde Melisa'yı gördüm. Ağlamaktan bitap düşecek vaziyete gelmiş. Çok kötü görünüyordu. Hemen yanıma geldi ve elimi dürtü bende yere düşmesin diye onu tutuyordum.
Melisa: Emre bak nolursun bunu yapma kendine bana bunu yapma.
Emre: bunun geri dönüşü yok Melisa. Artık çok geç.
Melisa: Emre hiç bişey için geç değil.
Emre: ÇOK GEÇ MELİSA!! Ben seni çok sevdim. Bana her güldüğünde bende güldüm. Bana her aşkla baktığından bende sana aşkla baktım ama artık bana aşkla bakıcak o yeşil gözler yok. Ben bu aşk acısıyla daha fazla yaşayamam.
Melisa: Emre!
Emre: ne var?
Melisa: Emre ben sana aşığım.
Melisa'nın böyle bişey diyeceğini hiç düşünmemiştim. Galiba Emre'yi vazgeçirmek içindi yada belkide gerçekten aşıktı.
Emre: yalan söylüyorsun! Burdan iniyim kendimi öldürmiyim diye. Ama artık yemezler benim kardım tok o seviyorum numaralarına. Kendine dikkat et Melisa.
Melisa artık daha fazla ağlıyordu. O durduramıyordum.
Melisa: Emre sen gittikten sonra iyice düşündüm. Ve anladım ki ben sana aşık olmuşum, ben seni seviyorum. Nolursun gel buraya. Bak ben seni seviyorum. Yemin ederim numara değil. Zaten seni önemsemesem sevmesem buraya kadar gelmezdim. Ece aradığında elim ayağıma dolaştı. Senin için endişelendim.
Emre: Ece doğrumu söylüyor!?
Ben: evet ben onu aradım. Hemen konum at dedi suratıma kapattı. Emre Melisa seni seviyor bak kendide itiraf etti.
Emre: ama artık çok geç. Hoşçakalın. Melisa şunu hiç bir zaman unutma ben seni çok sevdim.
Melisa: EMREEE!!
Emre gözünden bi damla aktıktan sonra ellerini iki yana açtı ve kendini bıraktı.
Melisa'nın anlatımıyla;
Emre gözlerimin önünde kendini uçurumdan aşağıya attı. O an kitlendim cidden kitlendim ne olduğumu anlamadım. Hepimizin gözleri açık kalmıştı. Şok olmuştuk. Burak ve Kerem uçurum kenarına gitmişlerdi. Aşağıya bakınıyorlardı bi yandan da bağırıyorlardı. Ece ve alya yere çökmüş ağlıyorlardı. Bende dizlerimin üstüne çökmüştüm. Kendime geldiğimde ağlayarak uçurumun kenarına gittim. Aşağıya baktığımda Emre'yi gördüm. ÖLMEMİŞTİ, YAŞIYORDU. Bağırdım bağıra bildiğim kadar bağırdım.
Ben: yaşıyor, yaşıyor Emre yaşıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
ActionŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...