Bu da kimdi niye bana gecenin yarısı mesaj atmıştı. Açıkcası korkmadım değil. belki de o. Beni geçen gün hastanede sıkıştıran psikopat. Demek ki o günden beri hep beni takip etmişti. Yani şu an izleniyor bile olabilirim. Bu korkuyla uyuyamazdım. Acaba Burak'a söylemeli miydim? Ama söylersem arıza çıkar. Söylemezsem de daha kötü şeyler olabilir. Yataktan yavaşça kalktım kapıyı açıp burağın yanına odasına gittim. Kapısı aralıktı içeriye bakınca uyuduğunu gördüm. Hemen gidip yanına yattım, arkasından sarıldım. Birazcık kıpırdansa da uyumaya devam etti. Bende kokusunu içime çekerek uyumaya çalıştım ve başarmış olmalıydım ki gözlerim kapanıyordu.
Sabah uyandığım da ilk burağın yüzünü gördüm. İlk önce afallasamda sonra kendime geldim. Yüzü bana dönüktü. Çok tatlı uyuyordu. Elimi hafifçe yanağında gezdirmeye başladım. Pürüzsüz bembeyaz bi cildi var. Kırmızı dudakları, küçük burnu, mükemmel kaşlarıyla gerçekten çok yakışıklıydı. Ama o benimdi. Sadece benim!! Uyanmaya başlıyordu. Hemen gözlerimi kapattım. Uyanınca galiba ne ara buraya geldiğimi anlamadı. Ama sonra sessizce güldü. Oda elini yanağımda gezdirme başladı. Sonra yavaşça gözlerimi açtım. Yeni uyanmış numarası yapıcaktım.
Ben: günaydın.
Burak: günaydın prenses:)
yanağından öptüm. Oda beni öptü.
Burak: yanlış anlama ama neden yanıma geldin? Oysaki dün özellikle Emre ve bana tembihlemiştin!
Ben: aşkım sana bişey dicem ama kızma ve delirme önce sakin ol.
Bu olayı Burak'a söylemeliydim. Eğer başka bişey olursa daha fazla kızabilirdi ve beni şu an sadece Burak koruyabilir. O yüzden ona söylemeliydim.
Burak: aşkım noldu!
Ben: Burak, senin cevizden zehirlendiğin gün varya. İşte o gün keremle hastanede beklerken beklerken lavoboya gittim. Kapıyı açmama üç adım kala birisi beni karanlık bi odaya çekti. Çığlık atıcaktım ama eliyle ağzımı kapattı. Ben titriyodum ellini çekip ' benden korkma daha çok zaman geçireceğiz güzelim' dedi.
Burak: o piç sana nasıl güzelim der!!
*Bi anda bağırdı*
Ben: aşkım sakin ol bak daha anlatacaklarım bitmedi. Sonra 'eğer beni birisine söylersen hem senin hemde çevrendekilerin canı fena yanar' dedi. Ondan sonrada gitti.
Burak: peki yüzünü görebildim mi yada ona özgü bi dövme veya yara izi.
Ben: ben öyle bişey göremedim. Ama mavi gözleri vardı elmacık kemikleri belirgindi. Uzun boyluydu ve o gün siyah giyinmişti.
Burak: peki bi kaç resim göstersem yüzünü hatırlaya bilirmisin?
Ben: yüzünü görmedim odada loş ışık vardı.
Burak: e o zaman mavi gözlü olduğunu ve elmacık kemikleri olduğunu nerden biliyorsun?
Dedi hesap sorar gibi. Çok sinirlenmişti.
Ben: aşkım beni tuttuğu an gördüm. Durduğu açıdan belli oluyordu ama bi kaç saniye gördüm.
Burak çok sinirlenmişti. Yataktan kalkıp yastığ yere attı sonra beni kaldırıp bana sarıldı.
Burak: o sana asla zarar vermez ben seni koruyucam!
*Endişeyle bişey daha dedim*
Ben: aşkım yalnız bişey daha var.
Burak: ne var!
Ben: dün akşam odaya gittiğimizde kızlarla biraz daha konuştuk sonra yattık telefonu ma mesaj gelince baktım ki gizli numara. Okumak istedim. Açıp baktığımda bu mesajı gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
Hành độngŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...