Burak: sen bekle ben hemen geleceğim.
Burak odadan dışarı çıkınca odayı incelemeye başladım. Burası büyük bi ihtimalle malzeme odasıydı. Raflarda koliler var ve üstünde ilaçların malzemelerin isimleri yazıyordu. Hiç bişey yapmadan Burak'ı bekleme başladım. Az sonra elinde bi poşetle geldi.
Ben: o elindeki poşette ne var?
Burak: işte tarif ettiğin şeyleri eczacıya anlattım gösterdiği bütün ilaçları aldım. Bak bakalım hangisi senin ilacın.
Verdiği poşete baktım. İçindeki ilaç benim kullandığım ilaçtandı.
Ben: 2 ilaç benim ilacım 1 tanesini boşuna almışsın.
Burak: olsun sorun değil. Hadi ilacını kullan burnun daha fazla kanamasın.
Ben: teşekkür ederim.
Burak: istersen ben yardımcı olabilirim.
Ben: gerek yok.
Dedim ve önce ıslak pamukla burnumu sildim ve ilacı sıktım. En sonda kanama durana kadar pamuk tıkadım ama yüzümdeki yaralar vardı. Kaşım yarılmıştı. Ve yanağım çizilmişti.
Ben: Burak yardım teklifin hala geçerli mi?
Burak bi kahkaha attı ve konuşmaya başladı.
Burak: bilmiyorum geçerli olsun mu?
Diye sordu dalga geçer gibi ve şu an resmen benle dalga geçiyordu.
Ben: tamam ben kendim temizlerim yaralarımı.
Burak: hemen alınma yaaa. Tamam hadi ver bana tentürdüyot u temizleyim yaralarını.
Yanıma gelip yatağa oturdu. Bi eliyle kafamı tutuyordu bi eli ile yarayı temizliyordu.
Bi anda canımı acıttı bende 'ahh' diye bağırınca irkildi.Burak: şey afedersin istemeden oldu.
Ben: önemli değil sadece biraz derin kesilmiş o yüzden acıyor.
Burak: bu onun yanına kalmayacak ona bunu hesabını sorucam hatta çocuklarla onu güzelce bi benzeticez. Sevdiğimiz kızlara dokunmanın cezasını ağır bi şekilde çekicek.
Sinirden ne dediğinin farkında değildi ama ben ne dediğini gayet net anlamıştım. Bi kahkaha attıktan sonra konuşma başladım.
Ben: Burak sen az önce ne dedin?
Burak: cezasını çekecek dedim.
Ben: ondan önce ne dedin?
Burak: cezasını ağır bi şekilde çekecek dedim.
Ben: ya öf onu mu diyorum ben ondan önce ne dedin?
Burak: sevdiğimiz kızlara dokunmanın ayyyy pardon özür dilerim.
Ben: niye özür diliyorsun. Özür dilenecek bişey yok.
Burak: ne bileyim öyle bi anda sevdiğimiz kızlar dedim. Hoşlanmazsın diye düşünmüştüm.
Ben: aksine hoşuma gitti. Bizi çok kısa süredir tanımanıza rağmen korudunuz bizim için endişelendiniz. Yani ne diyeceğimi nasıl teşekkür edeceğini bilmiyorum.
Burak: aslında bi şekilde bana teşekkür edebilirsin.
Ben tam nasıl diye soracakken yavaşça yaklaştı ve dudağımdan öptü. Aslında böyle bişey beklemiyordum. Yani bişey yapmamı ister diye düşünmüştüm. Gözlerimi açınca insanı içine çeken yeşil gözlerine baktım. Bakarken resmen büyüleniyordum. Sonra ona ufak bi karşılık vermiş bile olabilirim. Sonra geri çekildim. Ellerimle oynamaya başladım, ters basmıştı. Sonra bi an elim kaşıma gitti. Kanı durmuştu ama dokununca yine kanamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
ActionŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...