KAYBETTİK!

22 0 0
                                    

Çocukların konuştukları günün ardından 2 hafta geçmişti ve bu süre zarfında emeklemeyi de öğrenmişler di.

Barkın da odalarına çit almıştı. Çitleri birleştirip ortasına oyun halısını serince bi oyun alanı oluşuyordu.

İçerisine oyuncakları koyduğumuz zaman uslu uslu duruyorlardı.

Şimdi ise odalarında oyun oynuyorlardı. Bense halletmem gereken işlerimi hallediyordum. Şerife abla da bahar temizliğine başlamıştı.

Ben çalışma odasında dosyaları incelerken kapım tıklandı.

Ben: girebilirisin.

Şerife: kızım özür dilerim rahatsız ettim seni.

Ben: yok önemli değil şerife abla. Bişey mi vardı?

Şerife: bu gün oğlum ve kızım istanbula gelicekler. Bi mahsuru yoksa buraya gelebilirler mi?

Ben: tabiki gelebilirler. İstersen onları alması için şöför gönderiyim.

Şerife: oğlumun arabasıyla gelecekler.

Ben: tamam o zaman.

Şerife abla çıkınca bende işlerime devam ettim.
İncelediğim, izmaladığım ve okuduğum dosyaların haddi hesabı yoktu gerçekten çok yorulmuştum. Ve aşırı bi uyku bastırmıştı.

Üstümü değiştirip eşofman takımımı giydim. Daha sonra bilgisayarı kapattım ve telefonumu alıp odadan çıktım.

Çocukların odasına gittim. İçeriye girdiğimde oyun alanının içi boştu. Koşarak aşağıya indim. Şerife abla bulaşıkları yıkıyodu yanına gittim.

Ben: abla çocuklar nerdeler?

Şerife: kızım az önce baktım oyun alanındalardı.

Ben: YOKLAR ABLA YOKLAR!!

Nefesim kesilmeye başlamıştı. Başım dönüyordu. Hemen telefonu çıkarttım ve barkını aradım.

5 dakika içerisinde rüzgarla birlikte eve giriş yaptılar.

Barkın: çocuklarım nerde!?

Ben: bilmiyorum. Evde her yere baktım ama yoklar.

Rüzgar: abla sen yanlarında değil miydin?

Şerife: oğlum ben bulaşık-

Barkın: abla biz seni niye işe aldık! Çocuklar ilgilen diye değil mi? Eceye yardımcı ol diye. Peki şimdi benim çocuklarım nerdeler? Onlara bişey olursa bunun hesabını kim verecek?

Şerife: ben gerçekten çok özür-

Barkın: abla kes! Karşımda ağlama!

Barkın şerife ablaya bağırırken şerife abla ağlamakla meşguldü. Bende üzüntüden bişey yapamıyordum. Elimden sadece ağlamak geliyordu.

Bahçeden bebek ağlaması sesi gelince bi umut dışarıya fırladım tabi diğerleride peşimden geliyorlardı.

Bahçeye çıktığımda barlası gördüm. Sırt üstü yatmış ağlıyordu. Koşarak yanına gittim. Yere çöküp kucağıma aldım. Ağlaması hala dinmemişti. O ağladıkça bende ağlıyordum. Barkından yere yanımıza oturup bize sarıldı.

Daha sonra toparlanıp ayağa kalktık. Barlas barkının kucağında etrafa bakarken bende aybarsı arıyordum.

Rüzgar: ben bi dışarıya bakıp geleyim.

Rüzgarın anlatımıyla;

Dışarıya çıktığımda giriş kapısının orayada baktım ama yoktu. Allah kahretsin aybars yoktu işte. Sokağa çıkan kapıyı açtığımda karşımda ki taş gibi kızı görmemle donakaldım.

⚡️PSİKOPATLAR⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin