Barkın: ne diyorsunuz doktor hanım!
Saliha hanım neler söylüyordu? Barlasın neyi vardı? Allahım nolur oğluma bişey olmasın? O daha küçücük, o minik bedeni kaldıramaz!
Saliha: siz çocuğu koyun pusetine ve oturun her şeyi açıklayacağım.
Ben yavaşça Barlası pusetine yatırdım. Zaten hemen uyudu. Barkın çok gergindi. Onu sandalyeye oturttum ve bende oturdum. Elini tuttum.
Saliha: bebeğimiz daha çok küçük ve başına bi darbe almış. Röntgen çekilmesi gerek. Kafatası çiziği ya da çatlaması varsa hemen müdahale etmeniz gerek. Şuan akli olarak bi problem görünmüyor ama ileride yani 5-6 yaşında, tam öğrenme çağında bazı şeyler görülebilir.
Ben: n-ne gibi şeyler?
Saliha: mesela etkinlik yaparken makas tutamama, gördüğü şeyi geç anlama ve idrak etme, nesnelerin isimlerini yani bütün her şeyin ismini geç öğrenme, unutkanlık, ve söylenilen şeyi zor işitme gibi.
Resmen yıkılmıştım, oğlum daha 2 günlükken belki hayatının sonuna kadar yaşayacağı bi engele takılıyor. Keşke Buket anneye vermeseydim, keşke anneleri eve almasaydım! Ama bilemezdim ki barlasımın başına böyle bişey geleceğini bilemezdim:(
Barkın: peki hastanelerde tedavi olarak düzeltilemez mi?
Saliha: bu sadece %40 hatta %30 bi ihtimal ama sonuçta bi ihtimal belki hiç bişey olmadan hayatına devam edebilir ama belki de bu zorlukları yaşayabilir:(
Ben: bu çarpmanın etkisiyle olan bişey mi?
Saliha: aynen öyle Ece hanım, çarpmanın yarattığı etkiyle bazı beyin hücreleri iflas ediyor. Buda az önce saydığım ufak ihtimalleri tetikliyor!
Barkın: e peki şimdi napıcaz?
Saliha: barkın bey şimdilik yapabileceğimiz bişey yok. Bi tane ağrı kesici krem yazıcam. Onu kullanıcaksınız. Hemde şişlik inecek.
Ben: teşekkürler doktor hanım:)
Saliha: ben size kartımı vereyim acil bi durum olduğunda ararsınız. Benden memnun kaldıysanız bundan sonra barlasın çocuk doktoru ben olabilirim. Hem durumunu da yakından takip edebilirim?
Barkın: olur. ikizi var aybars onun da doktoru olursunuz!
Ben: aynen zaten bizim bi doktorumuz yoktu.
Saliha: tamam umarım bir gün ikiziylede güzel bi şekilde tanışırım.
Barkın: umarım. Biz artık gidelim. Size kolay gelsin.
Saliha: iyi günler. geçmiş olsun:)
Ben: Sizede iyi günler.
Barkın pusetine almıştı bende sırt çantasını almıştım. Tır çarpmışa dönmüştüm. Resmen baga girmiştim. Ruhsuz gibi merdivenlerden indik ve arabaya bindik. Bindiğimiz an ağlamaya başladım. Barkın beni sakinleştirmeye çalışsada olmuyordu. Oda artık susmuştu çünkü biliyordu söylediği şeylerle susmayacaktım. O eczaneden keremi alınca direk eve gittik. Arabadan inip barkın ve barlası beklemeden eve girdim. Annemler salonda bizi bekliyorlardı. Beni görünce ayaklandılar.
Buket: noldu kızım bişeyi varmıymış torunumun?
Allahım sabır ver yarabbim bide bişey var mı diye soruyor ananın am- tamam sakinim now küfür. tövbe tövbe!!
Ben: şimdi bişey derdim de dua et kayınvalidenmsin. Ve bu durum SENİ HİÇ ALAKADAR ETMEZ!!
Yüzüne bile bakmadan yukarıya çıktım. Aybarsa bile bakmadan odamıza gittim. Üstümü çıkarttım ve pijamalarımı giydim. Kendimi yatağa attım. Ağlayarak uykuya dalmayı bekledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡️PSİKOPATLAR⚡️
ActionŞuan yüzlerimiz çok yakındı. Arada sadece bi kaç santim vardı. Ama ben hiçbir şey umursamayıp sadece gözlerine bakıyordum. Yeşil gözlerine. Yeşilin en güzel,en canlı tonu. Rüya olabilir. Baktıkça bakasım geliyor. Resmen büyüleniyorum, beni kendimd...