Benim kahramanım

17 0 0
                                    

Uyandığımda barkın yanımda  yoktu. Nerdeydi? Yataktan kalkıp evin içinde onu aramaya başladım.

En sonunda onu terasta buldum. Arkası bana dönüktü ve sigara içiyordu. Kapıyı açıp yanına çıktım ama arkasına bakmadı. Yavaşça yanına yaklaştım ve belime arkadan sarıldım. Hiç bir tepki vermemişti.

Ben: aşkım?

Barkın: efendim aşkım?

Ben: bi sorun yok dimi?

Barkın: ııı şey var yani yok gibi.

Ben: ne olursa olsun bana söyleyebilirsin?

Barkın: Ece ben mafyayım!

Ne, what the fuck, olamaz yani olmamalı. Bu nasıl olurdu. Tamam barkının 1-2 ufak işini biliyordum ama pat diye böyle söyleyince baga girdim.

Ellerimi yavaş yavaş belinden çektim. Daha sonra yüzünü bana döndü. Başıma giren ağrıyla gözlerimin kararması bir oldu.

***

Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama baya uyuduğum kesindi. Gözlerimi açtığımda odamızdaydım. Ve barkında başımda bekliyordu.

Barkın: şükürler olsun uyandın! İyi misin aşkım?

Ben: s-sen cidden mafya mısın?

Barkın: allah kahretsin sana bunu hiç söylememeliydim!

Ben: benden daha ne kadar saklayacaktın?

Barkın: bilirsen benden çekinirsin, korkarsın diye söylemedim.

Ben: ben senin karınım barkın. Biz o imzaları bir ömür boyu birbirimize destek olmak için attık. Birbirimizden bi şeyler saklayalım diye değil!

Barkın: özür dilerim. Beni affede bilecek misin?

Ben: tek bi şartla. Mafyalığı bırakıcaksın! Zaten 2 tane deli fişek oğlumuz var. Sana benzesinler istemiyorum.

Barkın: ne demek bana benzesinler istemiyorsun. Ne yani ben kötü bi baba mıyım?

Ben: yaa alınganlık yapma. Öyle demek istemediğimi biliyorsun. Yani kötü işlerle uğraşsınlar istemiyorum. Çocuklar sonuçta hayatlarında örnek aldıkları kişiler anne ve babaları yani biziz. Ben merhametli, dürüst, cesur, korumacı olsunlar istiyorum. Kötülük yapsınlar istemiyorum.

Barkın: ama cesur ve korumacı olmaları için savaşmaları lazım. Onlara en iyi şekilde hayatı anlatıcam.

Ben: tamam Neyse bırakalım şimdi çocukları. Ben çok acıktım.

Birlikte çocukları alıp mutfağa indik. Artık oturabildikleri için onları mama sandalyelerine yerleştirdik.

Barkın onlara mama yedirirken bende çayı bardaklara koydum. Rüzgarda gelince kahvaltımızı ettik.

Şerife abla kahvaltıyı toplarken melisa mesaj attı. Bizi acil olarak onlara çağırıyordu. Ha bu arada melisa ve emre evlendiler. Yaklaşık bi ay önce rüya gibi bi düğünle dünya evine girdiler. Şimdi ise bizi evlerine çağırıyordu.

Çocuklar salonda çizgi film izlerken barkın da yanlarına oturmuştu. Bende yanlarına gittim.

Ben: benim muhteşem üçlüm napıyormuş bakayım.

Tam o an salona rüzgar giriş yaptı.

Rüzgar: "muhteşem dörtlüm" diyecektin galiba:)

Ege: muhteşem beşlim" olamasın o?

Ben: ege sen ne ara geldin?

Ege: ne var ya yiğenlerimi özlemiş olamaz mıyım?

Ben: tamam özle canım şaşırdım sadece.

⚡️PSİKOPATLAR⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin