XXIV- Çetrefilli Yıkımlar

17 3 1
                                    

Gökhan Türkmen-İhtimaller Perisi⛅

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gökhan Türkmen-İhtimaller Perisi

24.BÖLÜM: Çetrefilli Yıkımlar

İçim, derin bir hüzün ve büyük bir küskünlükle doluydu. İçimde bir boşluk ve derin bir sızı vardı. Lakin ruhumda gerçekleşen bütün vakalara karşın gözlerim bir hayli donuk bakıyordu.

Ağlamaya belki beş kalaydım fakat ağlamayacak kadar da kararlıydım. Kendimi toparlamak için çıktığım yolda emin adımlarla yürüyordum. Tek sorun: ayaklarımda ayakkabılarımın olmaması ve yollarımın dikenli olmasıydı.

Dişlerimi, buraya geldiğim ilk andan beri kuvvetle sıkıyordum. Sarp'ın kazağını evde unutmuştum. O kazağın yine benimle kalacak olması beni huzursuz ediyordu fakat içimde bir yerde, şiddetle bastırdığım o sevinç duygusu saklıydı. Bunu inkâr edemiyordum ama saklıyordum. Yine de o sevince inat, Sarp'ı gördüğüm ilk yerde kazağını verecektim.

Duygularıma açtığım bu savaşta, dibe doğru batmaya başlamıştım.

Bar tezgâhının ardında müşteri kalabalığıyla baş etmeye çalışırken aynı zamanda da harap olmuş sinirlerimle de baş etmeye çalışıyordum. Tezgâhın önünden içeceklerini alarak uzaklaşan müşterilerin ardından dağılan eşyaları toparlamaya başladım. İşimi yaparken büyük bir özenle çalışıyordum. Bu hep böyleydi fakat bugün daha bir titizlikle işime odaklanıyordum. Çünkü buraya, bugün son kez gelişimdi.

Yalnızdım.

Ayça işi ekmişti. Annesinin hastalandığı haberinin ona ulaşmasıyla şehrin öbür ucuna gitmek için yola koyulmuştu. Bu yüzdendir ki bar tezgâhının ardında benden başka kimse yoktu. Bugün, hem işlerin çoğu benim üzerime kaldığı için hem de buraya son gelişim olduğunu bilmemden dolayı yorucuydu. Ama vakit, sanki beni buradan uğurlamak ister gibi hızla geçiyordu.

Elimde bezimle tezgâha dökülen içecek damlalarını silerek zemini parlatmıştım. İçimdeki sıkıntıyla derince nefeslenerek elimdeki bardağı bıraktım ve bezi omzuma atarak yanımdaki tabureye çöktüm.

Ayça'yla olan dostluğum için endişeleniyordum. Sarp'ın ona bazı şeylerden bahsetmesi sonucunda aramız bir daha düzelmemek üzere bozulabilirdi. Sarp bu zamana kadar Ayça'ya bir şey anlatmamıştı. Bizim yalnızca sebepsizce ayrıldığımızdan haberdardı. Erdem ile Ayça kısa bir zamandır henüz adı konulmamış bir ilişki yaşıyorlardı ve muhtemelen Sarp bu ilişkiden habersizdi. Şayet haberi olsaydı, bu zamana kadar her şeyi Ayça'ya anlatmış olması gerekirdi. Çünkü benim Sarp'a ihanetimle birlikte Erdemde Ayça'ya ihanet etmiş sayılacaktı.

Sarp, kuzeninin aldatılıyor olduğunda haberdar olmasını isterdi. Erdem ve Ayça'nın ilişkileri tehlike içerisindeydi. Bu yüzdendir ki Erdem sürekli Ayça'dan uzak kalıyor ve Sarp'a hiçbir şey çaktırmamaya çalışıyordu. Fakat Erdem, Ayça'dan her uzak duruşunda Ayça bir boşluğa savruluyordu ve kaçınılmaz son böylelikle gerçekleşiyordu. İlişkileri çalkantılı bir hal almaya başlıyordu.

Mezarlık Gülü |DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin