Lisa'dan
"Ne söyleyeceksin?"Jimin bir yeri işaret edince orya çaktırmadan baktım.
"O adama dikkat edeceksin ama hiçbir hareketini de kaçırmayacaksın adam seni kesinlikle yanına çağıracak..."
"Ee çağırınca ne yapacağım adamı mı öldüreceğim."
"Kes sesini beni dinle. Adam seni çağırdığında gideceksin, parmağında büyük bir yüzük var ne yapıp edip o yüzüğü bize getireceksin bizim gözümüz sende olacak eğer sana zarar vermeye çalışırsa mekandakilerin yarısından çoğu bizim adamımız bizden önce onlar müdahale edecekler. Bide şimdi sana adamın yüzüğünün aynısından vereceğim aldıktan sonra Onu koyacaksın." Başımı sallayıp adama baktım sonra jiminin elinden yüzüğü gizlice aldım.
Tekrardan adama baktım Uzun boylu parmağındaki yüzük kafamdan büyük, giydiği siyah gömlek kaslarını belli ediyordu, geniş omuzlari boynundaki dövmesi tam bir mafyaydı.
"Adamı süzmen bittiyse bir zahmet bakışlarını çek sana bakıyor. " Jiminin dediğini yapıp bakışlarımı başka yere çevirdim çünkü adam beni yiyecekmiş gibi bakıyordu.
¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤
Sıkıntıyla nefes verdim. Adam beni ne zaman çağıracaktı. İçimde korku vardı ama bu gecenin bitmesini de herşeyden çok istiyordum. Jiminle diğerleri hararetli bir şekilde birşey konuşuyorlardı ama ben onları dinlemiyordum.
O adama son kez bakacağım diye içimden geçirdim eğer bu sefer çağırmazsa iki gün değil iki yıl o evin kapalı odasında kalsamda bu işi yapmazdım. Adama bakınca oda bana bakıyordu. Adam birden elini kaldırıp yanına gelmemi işaret etti,bende hafif gülümseyip ayağa kalktım. Jimin bana bakıp
"Nereye gidiyorsun."
"Adam çağırıyor onun yanına gidiyorum." Jimin başını sallayıp
"Dikkatli ol" demesine şaşırsamda şimdilik boşverip adamın yanına gittim. Adam ayağa kalkınca elimi uzattım. Oda yüzüklü olan elini uzatınca geri çektim. Adam kaşlarını çatıp bana bakınca üzgün bir ifadeyle ona bakıp
"Kusura bakmayın elinizde yüzük var ve benim yüzüklere alerjim var ellerim mahv oluyor sonra lütfen kusura bakmayın. " Adam gülümseyip
"Hiç önemli değil siz yeter ki isteyin yüzüğü çıkarayım isterseniz." Amacıma ulaşmama az kaldı hissediyorum
"Çok naziksiniz teşekkür ederim çıkarırsanız bu benim yararıma olacak. " Adam yüzüğü çıkarıp cebine koyacakken elini tuttum
"Yüzüğü cebinize mi koyuyorsunuz çok saçma bence, benim için çıkardınız zaten başka yere koyun lütfen ben gidince zaten geri takacaksınız." Adam başını sallayıp başka yerlere baktı yüzüğü koymak için.
"Of sizide uğraştırdım akşam akşam istiyorsanız masanın üstüne koyun." Adam bana bakıp sonra masaya bakıp yüzüğü masanın üstüne koyunca beraber masaya oturduk. Masada başka kişiler olduğu için rahat değilmişim gibi davrandım. Adam anlamış gibi kafasıyla işaret yaptı diğerleri hemen masadan kalktı. Adam salağın önünde gideniydi ki yüzüğe alerjim olduğuna inandı ben bile inanmazdım biri bana söyleseydi. Adama dönüp
"Benim adım Soo bin senin ne?" Adam elini uzatıp
"Benim adım da min gyu memnun oldum Soo bin " elini sıkıp
"Ben de memnun oldum min gyu." Adamın elimi bırakmaya niyeti yok gibiydi elimi çekmeye çalışınca adam elimize baktı hemen elimi bıraktı
"Kusura bakmayın dalmışım."
"Önemli değil. " Adama biraz daha yaklaşıp
"Ee ne işle uğraşıyorsunuz çok psikopat birine benziyorsunuz tabi yanlış anlamayın dış görünüşünüz öyle gözüküyor. " Adam küçük bir kahkaha atıp
" Evet dış görünüşüme aldanmayın aslında öyle biri değilimdir." Bu adamın konuşmasıyla dış görünüşü arasında dağlar kadar fark vardı. Gülümsemeye çalışıp
"Bunun için ön yargıları kırmak gerek sizinle konuşunca rahatladım biraz." İçimden kendime binlerce kez küfür ederken adama karşı gülümsüyordum.
●●●●●●●●●
15 dk on beş dakikadır konuşuyoruz adama yaşım kadar yalan söyledim. Sıkılınca adama biraz daha yaklaşıp elimi masanın üstüne koydum. Adamın telefonu çalınca biraz uzaklaştı hemen farkettirmeden yüzüğü alıp diğerini yanına koydum. Adam hala telefonuyla konuşurken jiminlerin oraya baktım jimin haricinde hepsi normal bakıyordu jimin kaşlarını çatmış bakıyordu. RM ye dönüp iki kere gözümü kırptım sonra da önümde döndüm.
Adam telefonunu kapatınca yanıma yaklaştı yaklaştı biraz daha yaklaştı tam yanağımdan öpecekken biri beni çekti. Adam sinirle beni çeken kişiye bakınca bende kim olduğuna baktım.
Jimin
Sinirle adama bakıyordu. Bana bakmadan konuştu
"Yeter bu kadar gidiyoruz." Başımı sallayıp jiminle beraber gittim arkama baktığımda adam yüzüğü parmağına takıyordu.
Hep beraber arabaya binince derin bir nefes verdim. Elimdeki yüzüğü Taehyunga uzattım elimden alınca ne kadar korktuğumu o an anladım.
Lütfen yorum yapın ilk defa kitap yayınlıyorum lütfennnnnnn oy da verin😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız Mafya Jimin
Short Story"Senden nefret ediyorum park jimin " "Biliyorum az önce de söylemiştin."