Acımasız Mafya Jimin

🥀🌼

Jiminden;

Başta çok güzel olan duygu sonrasında bu kadar acıtmamalıydı.

Kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Sahi benım kalbim mi vardı? Herkesin taş , duygusuz, vicdansız dediği jiminin kalbi daha birkaç ay öncesinde nefret ettiği kız için mi böylesine hızlı atıyordu.

Lisa gideli çok olmuştu ama ben hala olduğum yerde kalakalmıştım. Ne yapacaktım şimdi Lisa'nın yüzüne nasıl bakacaktım.

"Kahretsin nasıl böyle bişey yaparım, nasıl bakacağım şimdi yüzüne. Kahretsin! " Elimi hızlı kalbime götürdüm sımsıkı kalbime bastırdım elimi.

"Of of ne oluyor lan böyle. "

Aşık oluyorsun şapşiiikk

"Kes sesini iç ses ne aşık olması Lisa Lisa benden nefret ediyor. "

Merak etme yakışıklı prensim ne demişler en büyük aşklar nefretle başlar

"Siktir lan ne aşkı kızın elinden gelse öldürür beni gelmiş aşk diyorsun."

İç sesimle konuştuğumu fark edip birkaç defa kafama vurdum

"Kendine gel jimin kendine gel. "

Lisadan

Sessizce adamlarımı merdivende attım. Aşağı inecektim ama jimini kesinlikle görmek istemiyordum. Hem utanıyor  hemde hala yaptığı şey yüzünden sinirliydim.

Nasıl böyle bişey yapabilir!

Jimini görmeden merdivenleri indim. Salona gittiğimde jin hariç hepsi ordaydı.

Hepsi de düşünceli duruyordu. Jiminin arkası bana dönük olduğu için beni görmemişti kimse görmemişti gerçi.

Belki özel işleri vardır diye hiç konuşmadan gidecektim ki jiminin birden ayağa kalkıp arkasını dönmesiyle durdum.

Jimin beni gördüğünde yüzünde hiç bir ifade yoktu ama benim hem yanaklarım kızarmış hemde kalbim deli gibi atıyordu.

Kalbim neden bu şekilde hızlı atıyordu. Oysaki ben ona kızgındım, onu öldürme hayalleri kuruyordum.

Tam arkamı dönüp gidecektim ki jungkook beni görüp oda ayağa kalktı.

"Merhaba Lisa nasılsın? "

Jimini görmezden gelip içime kaçmış sesimle junkooka cevap verdim.

"İ-iyiyim sen siz nasılsınız? " Jungkook yanıma gelip koluma dokundu

"İyimisin lisa sesin kötü geliyor. "

"İyiyim iyiyim siz neden böyle kötü gibisiniz. " Jungkook yanımdan gidip eski yerıne oturdu. Namjoon bana bakıp karşı koltuğu gösterdi.

"Gel otur. " Dediklerini yapıp oturdum. Bu sefer hala ayakta olan jimine bakıp yanımı gösterdi

"Geç sende otur. " Jiminin gözleri birden bana kaydı, gözgöze gelince bakışlarını kaçırıp yanıma oturdu.

Hiç birşey olmamış gibi davranmaya çalışıyordum ama olmuyordu.

"Jin yok lisa. " Namjoon birden bunu diyince şaşkınlıkla

"Ne! Ne demek yok? " Hope başını eğip

"Sevgilisi terk etmiş, Jin sevgilisini çok sever oda mahvoldu birden kendini yok etti. Şimdide kendine bişey yapar diye korkuyoruz. " Kalbim korkuyla atmaya başladı.