Jimin en az 1 yaşında olan çocuğu elime verip odasına çıkınca diğerleri de bana bir açıklama yapmadan odasına çıkmışlardı. Min jiyle beraber birbirimize şaşkınlıkla bakıyorduk. Sonra elimdeki çocuk hatta bebeğe baktım.
"Jiminin çocuğumu varmış min ji ?" Min ji bakışlarını bebekten çekip bana baktı
"Ne bay jiminin çocuğu mu ilk defa gördüm ben bu çocuğu,kimin acaba?" Diyince onunda benim gibi kafasında soru işaretleriyle dolu olduğunu anladım. Bebek elimde ağlayınca ne yapacağımı bilemedim. Salona girip bebeği koltuğa bırakıp bende yanına oturdum.
"Güzel bebek sen kimin çocuğusun yoksa baban jimin mi?"
"Baba" diyen bebeğe öküzün trene baktığı gibi baktım. Ne saçmalıyordum ben ya bebek 1 yaşında ise az çok konuşabilir.
Bebekle ilgilenirken izlendiğimi farkettim,arkamı döndüğümde jimini karşımda gördüm. Bebeği işaret edip
"Bu senin mi çocuğun?" Jimin bebeğin yanına gelip onu kucağına aldı.
"Evet bu tek değil daha üç tane de var." Diyince tükürdüğüm boğazımda kaldı öksürmeye başladım. Jimin gülüp ayağa kalktı sonra da sırtımı sıvazladı.
"Benim çocuğum değil." Diyip tekrar yerine oturdu.
"Bir arkadaşım var onların çocuğu evlerine baskın yapmışlar eşi ve kendisini ölü olarak bulduk joon seoda beşikte ağlıyordu. Teyzesi var ona haber vereceğim o gelecek götürecek onu burdan.." merakım bitmişken tam bitsin bari
"Teyzesi nerde?" Jimin bana biraz değişik bir şekilde bakıp sonra joon seoyla uğraşmaya başladı.
"Burda değil teyzesi,pariste şuan diye biliyorum." Cevabını verince birşey daha sormak istedim ama
"Birşey daha sorma bitti" demesiyle sustum,içimde kalsın jimin patlamazsam iyi.
"Merak etme patlamazsın bir sorunun cevabını alamadın diye." YUH!
"Ne patlayacağım be..Hem bebek teyzesi gelene kadar burda kalacaksa ona kim bakacak ne yemek yiyecek, ya hasta olursa anne babasının yokluğunu farkedip sürekli ağlarsa..."
"Teyzesi gelene kadar burda kalacak, ona sen ve biz beraber bakacağız, yemek olarakta arabada tüm eşyalarını getirdim et gıdaya da geçmiş zaten yemekte verebiliriz son olarakta ona anne babasının yokluğunu farkettirmeyeceğiz. "Oh rahat rahat konuş sen bebek bakmak kolay zaten.
"Ee şimdi açmı tok mu ne bileceğiz."
"Yemek yemesine gerek yok uyudu zaten." Diyince jiminin kucağında uyuyupta benim hiç farketmediğim bebeğe baktım. Aslında jiminin eline bebek çok yakışıyordu baba olsa nasıl olurdu acaba da bundan banane! Kim evlenip onu başına bela eder ki. Jimin beni kendime getirmek için elini önümde sallayınca ayağa kalktım.
"Nereye yatıracaksın. "
"Kendi odama...yada senin oda..."
"Ne benim odama mı olmaz hem ben deli gibi uyuyorum bebeğe tekme falan atarım mazallah "
Yalan!
Yalan!
Yalan!
Bir kere ben ölü gibi uyurdum,hatta biri yanımda uyuduğunda onunda aynı benim gibi uyuması lazım yani bebeklerin bebekte olsa pek düzgün uyudukları söylenemez hayır yani kardeşimden biliyorum az çekmedim ondan. Jimin ayağa kalkıp bebeği elime vermeye çalıştı. Bebeği elime aldığımda masum yüzüne baktım yüzümde hafif gülümseme oluştu sonra silindi
"Şimdi sen bu yaşında hem yetim hem de öksüz mü kaldın" küçücük bebekle aynı kaderi yaşıyorduk şuan, aradaki tek fark o bebek yaşta yetim ve öksüz kalmıştı. Bebeği jiminin odasına çıkarıp yavaşça yatağa yatırdım. Üstüne ince bir örtü serip yataktan kalkacaktım ki bebeğin elini elimin üstüne koymasıyla durdum. Minicik ellerine bakıp üstüne küçük bir öpücük kondurdum. Yanına uzanıp masum yüzüne bakıp fısıldadım
"Biliyor musun küçük,bende ailemi kaybettim. Sen azda olsa şanslısın senin bir teyzen var benim kimsem kalmadı. Seninle aynı kaderi yaşıyor olmak çok kötü anne babanın yokluğuna nasıl alışacaksın,annenin kokunu duymadan nasıl yapacaksın. Ben ailem olmadan nefes alamam diyordum onlar gideli çok oldu ama ben hala yaşıyorum." Dedikten sonra gözlerimi kapattım sonrasını da hatırlamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız Mafya Jimin
Short Story"Senden nefret ediyorum park jimin " "Biliyorum az önce de söylemiştin."