bölüm 54

213 18 0
                                    

"Lisa jiminin sevgilisi Soo bin..." bunu söyleyen Namjoon dan başkası değildi. Kafama dank eden kelimeler donup kalmama sebep olmuştu

Jiminin sevgilisi
   Jiminin sevgilisi
       Jiminin sevgilisi

Bu iki kelime beynimde çınlıyordu. Namjoon ne yapmıştı böyle. Yüzümdeki ifade neydi bilmiyorum ama Namjoona derisini verecektim. Ben ve jimin asla bir olamazdık.

Soo bin denen kadına baktığımda benden bakışlarını bir an olsun ayırmadan bakıyordu.

Delirmiş lisa sen bulaşma

Kesinlikle delirmişti.

"Demek jiminin sevgilisisin jimin hiç bahsetmemişti senden." Sesi mi titremişti onun yoksa bana mı öyle geliyordu

"Senin öğrenmene gerek yoktu da ondan." Oh hiç rahatsız olmuş gibi de davranmıyordu. Jimin bu kadına neden bu kadar ters cevaplar veriyordu hiç bilmiyorum.

"Ayakta kaldın içeriye geç." Bunu benim söylemem gerekti ama hala şaşkınlığımı yaşadığımı anlayan jhope içeriye davet etmişti.

Kadın sanki yıllardır bu evde yaşamış gibi direk salona geçince arkasından  bakakaldım.

Hepsi içeriye geçerken sadece benle Namjoon kalmıştık ki Namjoon kesin bana bir açıklama yapacaktı yoksa benim şu anda kıyameti koparacağımı biliyordu. Nasıl böyle birşey söylerdi ben ilk günlerde ona güvenip sevdiğim adamı bile ona anlatmıştım,ama böyle birşey söyleyeceğini düşünmemiştim.

"Lisa ben..."

"Sen ne rm?" Diye birden sözünü böldüm. Jiminin sevgilisi olma ihtimali bile sinirlerimi bozuyordu 

"Ne yaptın sen rm neden böyle birşey söyledin ben ben sana güvenmiştim rm." Son sözlerime nefesim yememişti diye fısıldayarak söylemiştim.

Namjoon bakışlarını kaçırıp

"Lisa sen bu kadını tanımıyorsun. Bu kadın jimine çok fazla aşık hatta jimini elde etmek için yapmayacağı şey yok." Bundan bana neydi ki

"RM bundan bana ne? Madem seviyordu madem ki herşeyi yapardı yapsaydı o zaman." Namjoonun yüzünde acı dolu bir gülümseme oluştu

"Yaptı zaten..." kaşlarım hızla inerken bu kadının jimine ne yaptığını merak etmiştim. Arkadaşlar ben meraklı bir kızdım bunu da öğrenecektim.

"N-ne yaptı ki yani ne yapabilir " Namjoon uzun uzun gözlerime baktı, sanki konuşarak değilde gözleriyle anlatmak istiyordu.

Lisa fena abartıyorsun rm bunu söylediyse bir bildiği vardır. Şuan bencillik etmeyi bırak ve sor rm'ye neden bu halde olduğunu onu unuttun çikolatalı pastam.

Ah! Ben Namjoonu tamamen unutmuştum kahretsin.

"Jimin ve iro..."

"Her neyse idare edeceğim...sen nasılsın ne oldu sana ilk defa böyle gördüm seni.."hiç bu kadar kötü görmemiştim onu. Gözlerindeki acıyı saklayamıyordu. Ve gözleri hemen sanki bunu bekliyormuş gibi dolmuştu.

"L-lisa ben..."Sanki nefesi tükenmiş gibi susup yutkundu,

"Ben yine o-onu gördüm." Kimden bahsettiğini hiç anlamıyordum kimi görmüştü de bu kadar kötü olmuştu

"Kimi gördün rm" yine bakışlarını kaçırdı. Konuşmak istemiyordu yada şuan istemiyordu. Tekrar gözlerini gözlerime dikip

"Neyse içeriye geçelim sonra konuşuruz şimdi şüphe etmesin." Namjoon anlatmak istemiyordu ama benim öğrenmeden içim rahat etmezdi. Namjoon kaçar gibi önünden geçecekken refleks olarak elimi durdurmak için göğsüne bastırdım ama elim kalbinin üstüne denk gelmişti.

Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki bir adım yaklaştığımda neredeyse sesini duyuyordum. Şuan Namjoonla konuşuyorduk ama ağzımız değil gözlerimiz konuşuyordu. Şimdi anlıyordum onu,bana onu yine gördüm değdiği kişiyi çok iyi  biliyorum Soo binden bahsediyordu. Peki ya joon seonun halasına baktığında onu hatırlıyor muydu acaba. Ben başka birinde sevdiğim adamın adını duyduğumda aklıma hep o gelirdi, sanki o isim sadece ona aitmiş ondan başkasında olamazmış gibi hissediyordum.

Kaşlarımı iyiden iyiye çatıp zorda olsa yutkundum.

"Peki öyle olsun..."Diyerek daha fazla üstlenmedim.

Namjoonun bu hali hiç hoşuma gitmemişti. Hiç istemesem de başımı sallayıp beraber içeriye girdik.


İçeriye girdiğimde beklenmeyen bir manzarayla karşılaştım. Kadın koltuğun üstünde uyuyan joon seonun yanına çökmüş ağlayarak ellerini saçlarında veya yüzünde gezdiriyordu. Ne kadar hoşuma gitmese de bu haline üzülmüştüm. Aklıma kardeşim gelmişti.

"Seom ne kadar da büyümüşsün sen öyle..."diye konuştu. Ayakta beklemek yerine bende koltuklardan birine oturacaktım ki sadece jiminin yanında yer olduğu için vazgeçmiştim ama jiminin bana bakan ısrarcı bakışlarına son vermesi için gidip yanına oturdum. Yanına oturduğumda şükür olsun ki bakışlarını benden çekip Soo bin denen kadına çevirdi.

Herkes kadına çatık kaşlarla bakıyordu. Bu kadın ne yapmıştı da hepsinin nefretini kazanmıştı. RM jimini elde etmek için herşeyi yaptığını söylemişti bunu da kesinlikle bugün öğrenmem lazım. Bu  gece bana uyku yoktu anlaşılan,mafyalarla dedikodu time yapacağım:) 
    
Bölüm sonu..
K

usura bakmayın okuldan ve sınavlardan dolayı atamıyorum ki sizde okuyamıyorsunuz okuldan galiba sınavlarda başarılar diliyorum oy ve yorum atmayı unutmayın  lütfen.💛

Acımasız Mafya JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin