34.Bölüm "Sorun Değil"

615 75 128
                                    

Medya: Benim güzelliklerim....

Merhabalar, ben geldim...

Aslında daha erken gelmem gerekiyordu fakat bölümü yazıp ATMAYI UNUTTUM.

Evet, bölümü ATMAYI unuttum skskskks.

Desteklerinizi ve fikirlerinizi esirgemeyin lütfen...

Lütfen empati kurmaya çalışarak okuyun, hakaret istemiyorum...<3

***

Acıyan gözlerimi ovuşturarak hazır olan fotokopileri kavradım ve makinenin başından ayrılarak masama yöneldim. Sandalyeme oturarak kâğıtları tek tek dosyaya yerleştirmeye başladım. Öğle arasından yeni çıkmıştık fakat ben şimdiden yorulduğumu hissediyordum. Gerçi bunda beni iki haftadır uyutmayan Joon'un etkisi de olabilirdi. Gülerek ensemi kaşıdım. Tanrım şu iki hafta rüya gibiydi. Namjoon'la sonunda orta yolu bulmuştuk. Hem babası ile hem de benimle vakit geçiriyordu. Tek sorun her gecenin sonunda sonumuzun yatakta bitiyor oluşuydu. Bundan pek de şikâyetçi olduğum söylenilemezdi fakat vücudum çok yorgundu. Ayrıca Namjoon'un bir yönünü daha keşfetmiştim.

Bu çocuk doyumsuzun önde gideniydi...

Özlemle iç çekerek telefonumun ekranını açarak gülümseyerek bana bakan Namjoon'a baktım. Anlaşılan tek doyumsuz olan o değildi.  Nasıl da özlemiştim, elim yavaşça boynumda-gömleğin altında kalan-yer alan kolyeye gitti. Ona dokunmak bile yüzümde aptal bir gülümsemeye sebep oluyordu ve bundan kesinlikle şikâyetçi değildim.

Jungkook memleketinden gelmişti ve üç gündür benim evimde kalıyordu. Ben Namjoon'da kaldığım için her ne kadar onu yalnız bırakıyormuş gibi hissetsem de, o da çoğu zaman Tae ile vakit geçiriyordu.

"Jin?"

Dalgınca beni çağıran iş arkadaşıma döndüm.

"Evet?"

"Patron, senden istediği belgeleri istiyor."

Ah, doğru. Onu başımla onaylayarak hızla son kalan kâğıtları da dosyaya düzgün bir şekilde yerleştirdim. Ayaklandığım sırada çalan telefonum ile duraksadım. Yoongi mi? O beni hiç aramazdı. İçime çöken huzursuzluk ile telefonu kavradım. Şuan açarsam sağlam bir azar işitecektim büyük ihtimal ama bu umurumda değildi. Dosyayı masama bıraktığım gibi lavaboya yöneldim

"Yoongi?"

"Seokjin acilen merkez hastanesine gelmen gerekiyor."

"Ne oldu?!"

"Namjoon'un babası kalp krizi geçirdi, Namjoon iyi değil. Sakinleştiremiyoruz."

"Hemen geliyorum!"

Telefonu kapattığım gibi dışarı fırladım. Lanet... Masama vardığım gibi hemen ceketimi kavrayıp üstüme geçirdim.

Suyun Buruk Ruhu (Namjin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin