Medya: Bölümün aksine oldukça sıcak bir ortam...
Merhabalar, depresif yazarınız geldi...
Bölümü ablam gördü bu yüzden biraz diken üstündeyim. Umarım okumak falan istemez :(
Şey... Kitaplarımı gizli gizli yazıyorum da...
Desteklerinizi ve fikirlerinizi esirgemeyin ki moralim yerine gelsin...
UYARI: Her hangi hakaret içerikli bir yorum görmek istemiyorum. Zaten öyle yorumları siliyorum.
***
Halsizce başımı cama yasladım ve elimdeki kahveden bir yudum daha aldım. Çocuklar birazdan burada olurlardı. Yaramın bulunduğu sağ kısım iyice ağrımaya başlamıştı ve doktora göstermem gerekiyordu. Fakat hâlâ koltukta uyuyan Namjoon'u tek bırakamıyordum. Üstüne örttüğüm ceketim hafiften kaymıştı fakat dokunduğumda uyanmasından korktuğumdan dokunamıyordum. Koridorun başından gelen adım sesleri ile yavaşça oraya döndüm ve elinde bir torba ile bana koşan Jimin'i gördüm. Bana sarılacağının bilincinde olarak kahveyi kenara bıraktım. Canını yakmak istemezdim. Yanıma gelir gelmez küçük kollarını sıkıca bana doladı. Sırtım acısa da ses etmeyerek sarılışına sıkıca karşılık verdim. Buna ihtiyacım vardı. Bakışlarım Jimin'in aksine yavaş bir şekilde bana doğru gelen çocuklara döndü. Her biri Namjoon'u kontrol ederek yanıma geldiler. Jimin'den ayrılarak yavaşça Hope'a sarıldım.
"Hope fazla sıktırma, yaralı omzunu incitmiş."
Benden ayrılarak endişeyle yüzüme baktı. Ah, berbat görünüyor olmalıyım.
"İyi misin hyung? Nasıl incittin omzunu?"
"Gece uykusuz kalınca bir anda dengemi kaybettim. Geriye doğru sendeleyince de sırtımı duvara vurdum."
Eh, yarı yarıya doğru sayılırdı. Jimin önüme gelerek torbalardan birini bana uzattı.
"Sana ve Namjoon hyunga temiz kıyafet getirdik. Biraz önce canını yakmadım değil mi?"
"Hayır Jimin. Teşekkür ederim."
"Tüm gece uyumadın değil mi?"
Başımla Tae'yi onaylayarak başı yere eğik duran Yoongi'ye döndüm. Omzuna hafifçe dokunarak bana bakmasını sağladım.
"Senin neyin var?"
"Seni öyle itmemem gerekirdi, özür dilerim. O an bilerek yaptığım bir şey değildi."
"Sorun değil, bilerek yapmadığını biliyordum. Siz burada olduğunuza göre gönül rahatlığıyla doktora görünebilirim."
"Hyung ben de seninle geleyim."
"Hayır... Ben kendim hallederim."
Başka bir şey demelerine izin vermeden yürümeye başlayarak lobiye gittim. Hemşireye durumumu anlattığımda beni bir odaya sokarak beklememi söyledi. Dakikalar sonra odaya giren yaşlı kadınla yerimde dikleştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suyun Buruk Ruhu (Namjin)
FanfictionBir tarafta sevgilisini geçirdikleri bir kaza sonucu kaybetmiş olan ruhu yaralı Kim Seokjin, bir tarafta ailesi tarafından hep baskı gören ve sevgi denen kavramı tam olarak asla anlamamış olan Kim Namjoon. Kim Seokjin bir gün karşılaştığı fırsat say...