Medya: Benim güzel çocuğum...<3
Merhabalar, ben geldim... Bugün Butter'in şerefine bölüm atayım dedim.
Fakat sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Çünkü çoğu zaman Jin'e haksızlık yapıldığını ve onun değerinin yeterince bilinmediğini düşündüm. Bu sefer ki şarkıda gerçekten Jin'in hakkı verilmiş. Ama... Bu sefer de Jin'in gördüğü haksızlığın aynısı Hobi'm görmüş ve bu durum beni çok sinirlendirdi. Bir an Hobi'nin hiç partı yok sandım. Umarım bu durumu düzeltirler ve her birine hayranlık duyduğum adamlara adaletli davranırlar.
Desteklerinizi ve fikirlerinizi esirgemeyin lütfen...
***
5 YIL SONRA
Jung Hoseok'un Anlatımıyla
Üstümdeki ceketi düzelterek aynada son kez saçlarımı kontrol ettim. Çocuklardan bir arama olmadığını gördüğümde arabamın anahtarını aldığım gibi evden fırladım. Inna'yı bekletmek istemiyordum. Ah, kalbim... Koskoca altı yıldır beraberdik ve haftalar sonra bu birliktelik sonsuzluğa erişecekti. Haftalar önce onunla gezerken bir sokak sanatçısına rastlamıştık. Adam o kadar güzel keman çalıyordu ki emeklerinin boşa gitmesine dayanamamıştık. Kimsenin ne diyeceğine aldırmamış orada dakikalarca dans etmiştik. Gülümseyerek derin bir nefes aldım. O anları hatırlamak bile sebepsiz yere kahkaha atmak istemem sebep oluyordu. O kızıl saçları ile kollarımın arasında o kadar güzel salınıyordu ki... Daha fazla düşünmeye gerek duymadım. Onu istiyorum, onu seviyordum. Ona dair her şeyi seviyordum. Öylece edivermiştim evlenme teklifini. Planlamamıştım bile. Hadi ama yüzüğüm bile yoktu! Ama o buna aldırmadan teklifimi bağırarak kabul etmiş keman sesi eşliğinde dudaklarımı mühürlemişti. İşte bu yüzden seviyordum onu... Bizim bir şeyleri gerçekleştirmek için kalıplara ihtiyacımız yoktu. O da öyle düşünüyor olmalı ki yüzüğü sonradan almama bile aldırmamıştı.
Tanıdık müstakil evin önüne gelince heyecanla arabada indim ve elimde iki çiçekle eve yöneldim. Biri sevgilim biri de Nia teyze içindi. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım. Kapı saniyeler sonra açıldı ve beyaz, mavi çiçeklerle süslü bir elbisenin içinde sevdiğim kadın göründü. Elimi kalbime koyarak bana gülümseyen yüzüne baktım. Gülüşünde notalar saklıydı ve ben o notalar eşliğinde onun uğruna saatlerce dans edebilirdim.
"Merhaba sevgilim..."
"Merhaba çiçeğim..."
Uzanarak alnına küçük bir buse bıraktım ve burnuma vuran baharın keyfini çıkardım. Elimdeki kırmızı gülü ona uzatarak mırıldandım.
"Senin yanında sönük kalacak ama..."
"Çok teşekkür ederim."
Yanağıma kondurduğu buseyi gülümseyerek karşıladım ve kapının biraz ötesinde bizi izleyen annesine saygıyla selam verdim. Yüzünde manidar bir gülümseme ile bizi süzüp mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suyun Buruk Ruhu (Namjin)
FanfictionBir tarafta sevgilisini geçirdikleri bir kaza sonucu kaybetmiş olan ruhu yaralı Kim Seokjin, bir tarafta ailesi tarafından hep baskı gören ve sevgi denen kavramı tam olarak asla anlamamış olan Kim Namjoon. Kim Seokjin bir gün karşılaştığı fırsat say...