Medya: Bizim güzellikler...
Merhabalar, ben geldim...
Desteklerinizi esirgemeyin lütfen...<3
Bölümde hepinizin seveceği bir kısım var. (Sinsi gülüş.)
***
Kim Namjoon'un Anlatımıyla
Kapıyı kapatıp hızla odama yöneldim. Dağınık odaya kısaca göz atıp odamdaki lavaboya girdim. Daha sonra odayı toplamam gerekecekti. Kısa bir duşun ardından, siyah takımımı çıkarıp hızla üzerime geçirdim. Saçlarımı şekillendirip, parfümümü sıktım. Saatimi taktığımda hazırdım. Çalışma odasından gerekli olan birkaç dosyayı alarak evden çıktım. On biri elli geçe şirketteydim, babam dakik bir insandı, onu sinirlendirmek istemezdim. Daha doğrusu onu daha da sinirlendirmek istemezdim çünkü kendisi genel olarak bana sinirli bir insandı.
İşte kafa karışıklığı tam da burada başlıyor. Benden tiksindiğini, defolup gitmemi söylüyordu. Fakat ondan her kopmaya çalıştığımda bunu bir şekilde engelliyordu. Belki de soy hevesindendi, bilemiyorum.
"İyi günler Kim Bey."
Min hanımı başımla selamlayıp mırıldandım.
"Babam odasında mı?"
"Hayır, kendileri henüz gelmediler."
"Ben babamın odasındayım o halde, bana bir tane koyu kahve getirmelerini söyler misiniz?"
"Elbette efendim."
Dosyaları kendi odama bırakarak, babamın odasına yöneldim. İçeriye girip büyük camın önüne geçtim. Her şey küçücük gözüküyordu. İleride bu şirkete ne olacağını merak ediyordum. Babam onun soyunun devamını sağlamayacağımı öğrendiğinde büyük ihtimal beni her şeyden men edecekti. O zaman emek emek annemle başlayıp kurdukları bu şirket ne olacaktı? Bir ihtimal amcama bırakırdı belki. Gerçi sanmıyorum, babam hırslı bir insandı. Amcamın kendinden üstün olmasındansa şirketin batmasına göz yumardı.
Gerçi babam buna aldırır mı bilmiyordum, malum her günü başka bir kadınla geçirdiği için. Anlamıyordum, insan sevmediği birine nasıl dokunabilir? Babamın o kadınların hiçbirini sevmediğinin farkındaydım, en acısı ise bunları anneme olan sinirinden yaptığının farkındaydım. Beni doğurmak uğruna babamı hiçe sayan annem, görüntüsünü bile tam bilmediğim. Teyzemin anlattığına göre anneme benziyorum. Bu yüzden her gün aynada kendime bakar annemi hayal etmeye çalışırdım.
Çok uğraşmıştım annemin fotoğraflarını bulmak için ama babam o kadar takıntılı bir adamdı ki ona dair hiçbir şey bırakmamıştı. Onun gücü yanında ise ben bir hiçtim.
Odanın açılan kapısı ile hızla kapıya döndüm. İçeri giren babamı görmem ile hızla masanın önüne dolandım ve önünde eğildim. Duygusuzca yüzüme bakarak yerine geçti ve oturdu. Bana komut vermesini bekleyerek yutkundum. Gerilmiştim, gerçi ben babamın yanında ne zaman sakin olmuştum ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suyun Buruk Ruhu (Namjin)
FanfictionBir tarafta sevgilisini geçirdikleri bir kaza sonucu kaybetmiş olan ruhu yaralı Kim Seokjin, bir tarafta ailesi tarafından hep baskı gören ve sevgi denen kavramı tam olarak asla anlamamış olan Kim Namjoon. Kim Seokjin bir gün karşılaştığı fırsat say...