Birden bir şey elimi tuttu. Baktığımda iğrenç bir şey olduğunu gördüm. Siyah ve uzundu. Başlangıcı bir çocuğa gidiyordu. Bu çocuğun Jeff i götüren çocuk olduğuna yemin edebilirdim. Lanet bu nasıl bir yaratıktı. Birden zıplayıp uzvuna tekme attım. Bunun üzerine bana 4 uzvuyla saldırdı. Kaçmak gittikçe zorlaşıyordu. En sonunda beni boynumdan yakaladı. Beni kaldırdı bende bıçağımla kesince aklıma onun gibi uzun birinin böyle bir uzvuyla beni normalde ayağımdan yakalamaya çalışmalı diye geldi. Bende yere indiyim gibi sıçradım. Uznu normalde ayağımın olması gereken yerdeydi bende ona bıçağımı fırlattım. Uznu yere sabitlenmişti. Bana kızgınlıkla baktı. Başka bir uznuyla onu çıkarıp bana fırlattı. O anda onun gücünü, bıçağın ağırlığını böylece fırlatılma hızını hesapladım ve dönme açısıyla bana gelme süresini eşleştirdim. Benim omzuma gelmeden yakaladım. Diğer adam maskesini taktı ve ayağa kalktı. İkiside bana döndü. Dişlerimi gösterdim. Bana sinirli bi şekilde baktılar. Birden onlara doğru atıldım. O çocuk üç uzvunu bana doğrulttu ikisinden sıyrıldım sonuncunun üzerinden zıplarken maskeli olan çocuğun bana doğru atağa geçtiği eline sol ayağımla tekme, yüzüne de sağ ayağımla tekme attım. Sonra birden düşen bıçağı o çocuğun düşerken kaptığını gördüm. Bıçağı tutan eline dönen tekme attım böylece kendini bıçakladı. Birden bir yumruk yedim. Yere düştüm. Bu başka bir maskeli çocuktu, mavi siyah kanlı gözü olan bir maskesi vardı. Üçüde bana döndü. Hepsini yenmem imkansızdı. Üçünede birer bıçak atıp kaçmaya başladım. O yaratık beni takip ediyordu. Nasıl? onu bıçaklamıştım. Tek uznunu bana doğru uzattı tam sırtıma geçirecekken kendimi Zalgo nun kollarında buldum. Çok hızlı nefes alıyordum. Ben... ben ölüyordum.... ben.....
Zalgo: Tamam...tamam....geçtii...
Adam: Ben....ben....neredeyse....
Zalgo: izin vermezdim tamam.... Git ve dinlen.
Kendi odama geçtim. Olanları Cassie ve Lena yla konuştum.
Lena: AMAN TANRIM SEN İYİ MİSİN?! *sarılır*
Cassie: *ayırır* Onlar lanet bir grup katil. Ama Zalgonun en büyük düşmanları onlar.
Üstümde günlerdir olan tişörtümü çıkarıp farklı bir şey giydim. Lanet peki benim onları yenebileceğimi neden düşünmüştü ki... bu imkansız...Claytn birden odaya girdi. Bana yumruk atıp kızları odadan çıkardı.
Claytn: Seni lanet olasıca pislik!
Adam: Bana yanlış adresi gösterdin mal!
Claytn: *yumruk atar* başarısız oldun! *tekme atar* hiç bir şey başaramıyorsun!
O gece beni baya bi dövdü diyebilirim. Sabah bana farklı bir görevle geldi. Aynı adamlar ama farklı adrestti. Gidip Lord Zalgo ya teyit ettirdim. Çünkü Claytn bunu bilerek yapmıştı. Onu koltuğundan edebilirdim. Ben bir tehdittim. Nys yine yola çıkmıştım. Vardığım yer bir otel odasıydı. Kapıyı tıklattım. "Oda servisiii" hıhıhı bu eylenceli olacaktı. O adamlardan biri açtı. Lanet pislik bana boş boş bakıyordu. Şapkadan yüzüm görünmüyordu. Kafamı kaldırınca şok oldu.
Adam: Metallerde intikam kadar soğuktur!
Bıçağımı boynuna sapladım. Pislik çırpınıyordu. Diğer adam beni görünce silahına sarıldı eline bıçak fırlattım. Elini tuttu. Birden elimdeki tüm bıçakları ona fırlattım. Adam resmen sünger olmuştu her yerimde bıçak vardı. En sonunda ona doğru koştum uzun atlama gibi ona atladım ayaklarım öndeyken iki ayağımla bıçak tutuyordum. Son bıçağımıda ayaklarımla adamın beynine geçirdim adam odanın camından aşağıya uçtu yandaki inşaatın üstüne düştü tam götüne bir demir tel girdi. Ve kafa tası telin en başında fakat bedeni en aşağıda öylece duruyordu. Ona baktım ve üstüne tükürdüm. Sonra kaleye döndüm.
