Arkamı döndüğümde o burdaydı. Bana acıklı bir şekilde bakıyordu. Hemen elim bıçağıma gitti.
Adam: Geri çekil!
Grey: Hakkındaki her şeyi biliyorum. Ve üzgünüm.
Adam: Ne için?
Grey: Öncelikle Jeff i senden aldığım için. En yakın arkadaşını kaybetmek kolay değildir. Ve yaptığım diğer şeylerde seni Zalgonun kucağına itti.
Adam: Artık çok geç....
Grey: Adam-
Adam: BANA BÖYLE SESLENME!!
Grey: Bak özür dilerim fakat Zalgo seni saçma sapan görevlerini yap diye elinde tutuyo. Sırf sen hislerini kaybet ve ona tamamen sadık ol diye. Evet belki geç oluyor ama lütfen bu şeyleri bırak. Sen bunu yapmak istemiyorsun.
Evet istemiyordum. Gardımı indirdim. Bir şey yapmadı ve bana kalbimin en derinlerine işleyen bakışlarını attı. Elim titriyordu. Annem... bunu yapmamı istemezdi.
Adam: Annem...böyle olsun istemezdi. O hep iyi biri olmamı isterdi....
Gözlerimin benim komutları takmadan göz yaşlarımın in esine izin verdi. Ve birden kafamın arkasında bir el hissettim. Grey kafamın onun göğsüne yaslamama izin vermişti. Çok uzun zamandır böyle hissetmemiştim. Hissettiğimi sanmıştım ama olmamıştı. Kafamı daha çok içine gömdüm ve yaşlarımı serbest bıraktım. Ellerim istemsizce ona sarıldı.
Grey: Merak etme, seni Zalgodan kurtaracağım, kurtaracağız.
Ona kafamı kaldırıp baktığımda bana anne şevkatiyle bakıyordu. Başımı okşadı. Evet sanırım kararımı vermiştim. Bu gece kaçacaktım.
