Bu nasıl olabilirdi! Vitrindeki yansımamda sol gözümün irisi nasıl kırmızı olabilirdi! Ve içimden gelen öldürme açlığı gittikçe büyüyordu. En sonunda çocuğa 3 bıçak fırlattım. Çocuk kalbindeki 3 bıçakla öylece yerde yatıyordu. Bu benim öldürme isteğimi tahrik ediyordu! Lanet olsun. Hemen elime özel bıçağımı aldım. Hemen arkamda bir gölge gördüm. Gölgenin geliş hızı, büyüklüğü ve ışığın geliş yönünü hesaplayarak hemen bir bıçak fırlattım. Ama adam duvarın arkasında duruyordu. Bıçağım boşa gitti. Hemen bende çöp bidonunun arkasına siper almayı düşünürken- bi dakka NEDEN SALDIRMIYORUM Kİ?! Artık kendimi tamamen kaybediyordum. Hemen atağa geçtim ve duvara bir yumruk attım. Yumruğum duvarı delip adamın tam kafasına gelmişti. Fakat dengesi şaşsada takla atarak tekmemden kaçtı. Bir dakkika bu fizik ve saçlar.... Bu bi kızdı. Ama takla atışına ve hızına bakarsam baya zorlu bi rakip gibiydi. Ama şuan hissettiğim güce bakarsak 30 sn bile dayanamazdı. Bana yüzde yüz uçan tekme atacaktı. Ve haklıydım tekmesini tutup onu tüm gücümle duvara fırlattım. Kız 3 duvarı delip karşı sokağa geçmişti. Sanırım 2 göğüs kafesi kemiği kırılmıştır. Hemen bende yumruklarımla duvarı delerek onun karşısına dikildim. Gözlerini kırmızı olan gözüme dikmişti ve korkuyla bakıyordu. Aya kırılmış olmalıki yerden kalksada yamuk yumuk duruyordu. Durmam gerektiğini biliyordum ama bunu istemiyordum. Tek istediğim öldürmekti! Ona doğru bir adam attım. Oda geriledi. Ben adımlarıma devam ettikçe oda arkasını dönüp benden kaçıyordu. Kaçması, korkuyla bakması, onu öldürmemem için çabalaması beni daha çok mutlu ediyor ve tetikliyordu. Daha yüzünü bile tam olarak görmediğim birini öldürmek üzereydim. Birden arkamda bir rüzgar esintisi duydum. Bu bir...bıçaktı! Hemen sağa eğilip sola döndüm bıçak önümden geçerken bıçağı tuttum. Atana baktığımda ne yapacağımı bilemedim.