•2•

2.2K 193 78
                                    

|Her şeyden güzel her şeyi ile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Her şeyden güzel her şeyi ile...|






Bu sabah diğer günlere göre daha erken kalkmıştım. Arkadaşlarım ile buluşma günümdü çünkü. Onları bekletmek istemiyordum.

Jeon Taehyung. Çok sevdiğim bir arkadaşım. Çok güzel bir omega.
Eşi Jeon Jungkook sanırsam saray askerlerindendi. Bu yüzden Taehyung da saraya girip çıkabilen sayılı kişilerdendi. Buluşma günlerimizi asla aksatmaz , her gelişinde bize oradan hediyeler getirirdi.
Jung Hoseok hyung ise bir alfaydı. Benim tek alfa arkadaşım. Diğer alfalara nazaran o çok zarifti lakin güçlüydü de. Her zaman yüzü gülerdi. Üzgünsek bizi güldürür , kendisi üzgün ise belli etmemeye çalışır yine bizi güldürürdü. Hoseok hyungun yeri bende ayrıydı. Olmayan ağabeyim gibiydi.
Bir de Jennie vardı. Jen Jen... O da tıpkı Taehyung gibi sarayda yaşardı. Yüce Vita'mızın yardımcılarındanmış. Her seferinde Yüce vitayı şikayet ederdi bize. Çok gıcık ve kötü bir kadınmış dediklerine göre. Deltanın onda gönlü olmamasına rağmen vita hala yalakalık edermiş. Bana hep 'sen o pis kadının hakkından gelirsin , az şeytan değilsin hoş' der. Ne yapabilirdim ki ben? Yüce vita ile ne işim olurdu? Sadece onla değil , saraydan kimseyi bilmezdim bile Taehyung ve Jennie hariç. Ayrıca ben şeytan falan değildim...

Üstüme hanbokumu giyip aynanın karşısına oturdum ve saçlarımı düzene soktum. Dudaklarıma da nar özü sürdüm , dolgun oldukları için hoş duruyordu.
Odamdan çıkıp içeriye göz attım. Babam ve annem tarlaya gitmiş olmalıydılar. Eve geldiklerinde eğer ben hala dışarıda olursam merak etmesinler diye ufak bir nerde olduğuma dair bilgilendirme notu yazıp yola çıktım.

Çarşının içinden geçerken tanıdığım tezgâhtarlara selam veriyor , içtenlikle gülümsüyordum. İyi insanlardı , tebessüm edene karşılığını verirlerdi.

Hoseok hyungun evine vardığımda bahçe kapısını açıp arka tarafa geçtim. Orada olduklarına emindim. Hep o yeşillikler arasındaki çardakta otururduk.

"Merhaba~~ Geç kalmadım umarım?"

"Yok Jiminne geç kalmadın , Taehyung gelmedi daha."

"Kocasını bırakamamıştır."

Jennie'nin dediğine gülerken yanlarına oturdum. Masada bir tabak kek ve kurabiyeler vardı. Neden yiyecek ya da içecek getirmediğimi sorgularken utandım kendimi düşürdüğüm durumdan. Cidden aptal olmalıydım.

"Ya şey , ben bir şeyler getirmeyi unutmuşum da- yani daha doğrusu aklıma gelmedi , evden öyle aceleyle çıkınca... Kusura bakmayın. "

"Saçmalama sarı civciv ya. Ne olacak sanki? Her seferinde sen getireceksin diye bir kural yok. Otur ye sinir etme adamı!"

"Sorun değil Jiminnie , Jen haklı."

"Oh , pekâlâ."

"Omo~ bebek civcive de bak Hoseok oppa. Yanakları kızarmış~"

•Papatya•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin