|Velihatın gelişi...|
"Sizin adınıza çok sevindik çocuklar. Umarım yavrunuzu sağlıkla kucağınıza alırsınız." Dedi sevgiyle Jimin'in ellerini okşarken Bayan Min. Alfasıyla birlikte tatillerinden dönmüşlerdi ve gelir gelmez aldıkları torun haberiyle tabiri caizse havalara uçmuşlardı.
"Cinsiyeti ne olursa olsun Velihatımız bu ülkeye başkanlık edecek kişi. Umuyorum ki çok güçlü bir kurt olur."
"Teşekkür ederiz baba."
"Ah hayatım , Yoongi'mizin küçüklüğü geldi şimdi gözlerimin önüne. Nasıl da büyüdü görüyor musun? Şimdi kenisi baba olacak resmen."
"Fena günlerdi. Delta olması işimizi daha da zorlaştırıyordu. Az çektirmedi bize kerata." Jimin burnunu kırıştırarak kıkırdamış ve kafasını kollarını doladığı kaslı kola yaslamıştı. Saçlarına kondurulan öpücük ile iç çekmiş , karnında olan elini yumuşakça hareket ettirmişti.
"Kutlama yapmayı düşünmüyor musunuz? Velihatımızın gelişi için bir davet düzenleyebiliriz. Dost krallıkları çağırırız , olmaz mı?" Bayan Min'in söyledikleriyle gözlerinin içi parladı Jimin'nin. Minik yavrusu için böyle bir daveti elbette ki çok isterdi. Hevesle deltasına baktığında burnunun ucuna bir öpücük aldı.
"Bence çok güzel olur , öyle değil mi Jiminnie?" Kafasını onaylarcasına sallamakla yetinip , koltuktan sarkan ayaklarını heyecanla oynattı. Bebekleri için yapacakları ilk aktivite olacaktı ve her şey mükemmel olmalıydı. Aklında dekorasyonlara ait birkaç fikir oluşmaya başlamıştı bile.
"O zaman Jimin ile hemen hazırlıkara başlayalım. Bizi yanlız bırakın beyler."
•••
Saat gece vakitlerini gösterdiğinde hizmetliler hala hazırlık yapıyorlardı. Davetiyeler çoktan yazılıp sahiplerine ulaştırılmak için postacılara verilerek yola koyulmuşlardı.
Jimin her ne kadar hazırlıklara yardım etmek istese de yorgunluktan kenarda köşede uyuya kalmıştı. Yoongi'ye de hafif tombullaşmaya başlamış bedeni kucaklayıp odalarına götürmek kalmıştı. Kendini çok yormaması için yaptığı onca tembihin de boşa gitmesine sinirlense de hamile eşi o kadar tatlıydı ki tek bir kelime edemiyordu. Her zamanki gibi eşinin karşısında eli kolu bağlıydı.
Küçük bedeni yataklarına yerleştirip üstünü örtmeden önce pijamalarını giydirdi. Kendisi de hanboklarını çıkartıp iç çamaşırı hariç çıplak kaldığında pijama giyme gereği duymadan eşinin koynuna girdi. Şüphesiz günün en sevdiği kısmı Jimin'nin rahatlatıcı kokusunu soluyarak uyumaktı. Üstelik şimdi de o papatya kokusunun yanına hafiften güçlü Alfa feromonları da eklenmişti. Uykusu tadından yenmiyordu artık.|28.01.22|
•Papatyalar'a•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Papatya•
Fanfiction"Soru sorma Jimin , sadece bekleyemez misin?" "Beklerim. Neden beklerim bilmiyorum ama beklerim. " |21.05.21 |08.02.22