•30•

967 104 19
                                    

|Sarhoş ve yaramaz Jimin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Sarhoş ve yaramaz Jimin...|






Jimin , dolabındaki en güzel elbiseyi giymiş   ve yine en güzel takılarını takmıştı.

Çünkü bugün çok değer verdiği Hyung'u Hoseok ve  arkadaşı ChaeYoung evleniyorlardı.
Taehyung'unkinden sonra gideceği ilk ve hyunguna ait olan düğün için oldukça heyecanlıydı. Ayrıca kendisinin çok güzel olmasını , eşinin de çok yakışıklı olmasını istiyordu. O bu konuda pek zorlanmasa bile ne yazık ki kocası hakkında aynı yorumu yapamazdı. Çünkü Yoongi kendi tabiriyle o rahatsız edici takımları giymek istemiyordu.

Fakat tabiki giyecekti.

Yoksa biricik eşi onu yatağına almazdı.

"Yoongi eğer biraz daha o dolabın tepesinde dikilip kıyafetleri melül melül incelersen kafana ayakkabımı yersin."

"Ha?"

"Min Yoongi derhal o takımı giyiyorsun!" Küçüğün cılız sesini yükseltmesiyle nihayet hayal dünyasından  sıyrılmıştı delta. Sıkıntıyla nefes verip artık yapabileceği bir şey olmadığını idrak ederken soyunmaya başladı. Hafifçe arkasına döndüğünde kendisini gülümseyerek onaylayan omegasına o da sahte bir gülümseme sundu ve geri önüne döndüğünde yüzü ağlamaklı bir hal aldı.
Bütün dünyanın dilinde en güçlü olan bu delta , omega eşine tek bir lafını bile geçiremiyordu. Bu , onu bu gibi durumlarda zorlasa bile genelde halinden elbet ki memnundu. Küçük omeganın , üzerindeki hakimiyetini seviyordu.

"Aferin kocama~" Yoongi bu sefer gerçekçi bir şekilde gülümserken kafasını iki yana doğur salladı.
Jimin saçlarına yaptığı  son dokunuşlarını bitirdiğinde çıktılar odalarından.

Sarayın dış kapısına giden koridorda ilerlerken karşılarına çıkan JiHyeon , Jimin'in yerinde olan keyfinin kaçması için yetmişti.

"Kralım , nereye böyle?" Jimin yok sayılmasına mı  yoksa vitanın kocasına kur yaparmış gibi konuşmasına mı sinirlense bilememişti. Ki bu pek de önemli değildi. Durduk yere de olsa her an bu vitanın saçını başını yolmak isteyip duruyordu.

"Düğüne gidiyoruz JiHyeon."

"Anladım. Çok şık olmuşsunuz , kralım." Evet ,  kesinlikle bu bardağı  taşıran son damlaydı.
Jimin içindeki kurdunun aksine gayet sakin hareketlerle Yoongi'nin kolundan çıkıp vitaya yaklaştı. Ayağındaki topuklular sayesinde boyları eşitlenmişti ve bu omeganın kendisini daha güçlü hisstmesine neden oluyordu.

"Cesaretli vitamızı görüyor musun Yoongi? Kraliçeye ait olana göz koyuyor , üstüne üstlük bir de sahipleniyor. Aptal cesareti işte." Alayla konuştu Jimin. İçindeki sinirin aksine yüzünde samimiyetten uzak bir gülümseme vardı ve Min Yoongi biliyordu ki bu gülümseme birazdan olacak karmaşanın habercisiydi. Bunu kesinlikle engellemesi gerekiyordu.

•Papatya•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin