Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
|Saklayacak bir şeyimiz yok...|
Beş gün sonra
Pekâlâ , şuan durum benim için vahimdi.
Karşımda sinirli bir Hoseok hyung , az önce anlattıklarımla şok geçirmiş Taehyung , pis pis sırıtan Jennie ve bir köşede sessizce bizi izleyen hyunginin omegası ChaeYoung. Bense ellerimi önümde birleştirip başımı yere eğmiştim. Şirin gözükmeye çalışıyordum belki Hoseok hyung kıyamaz , daha az kızardı. Yani umarım.
"Ne zaman bize anlatmayı düşünüyordun Jimin!? Evlendikten sonra mı!? Bütün saray hatta bütün ülke sizi konuşuyor , bir tek bizim haberimiz yok. Neden Jimin? Bunları anlatman için birazcık bile mi değerimiz yok gözünde?"
"Özür dilerim hyung. Gerçekten anlatacaktım lakin fırsatım olmadı bir türlü. Hem ben de yeni öğrendim sayılır. Kendimi toparlamam lazımdı çünkü iyi değildim işte. Yanlız kalmak istedim." Hoseok hyung derin bir iç çekmiş ve bana yaklaşıp kollarını bedenime dolamıştı. Kafamı göğsüne yaslarken dayanamayıp ağlamaya başlamıştım. Saçlarımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışırken bu kadar sulugöz olmama lanet ettim.
"Tamam bebeğim ağlama daha fazla. Ben sadece senin için endişelendim. Fazla tepki verdiğim için üzgünüm."
"Sorun değil hyungiem. Beni affettin mi?"
"Hiç küsmedim ki affedeyim." Elleriyle sırtımı okşayıp saçlarıma öpücükler kondurması duyduğumuz kalın ve ürkütücü sesle son bulmuştu.
"Çek ellerini omegamın üstünden!" Kalbim heyecanla çarpmaya başlarken tedirgin de olmuştum. Çok sinirli gözüküyordu. Seri adımlarla yanımıza geldiğinde kolumdan tutup hiç de nazik olmayacak şekilde oturduğum yerden ayağı kaldırmıştı beni.
"Bir daha asla , asla ona bu kadar yakın olmayacaksın , anladın mı!?" Hoseok hyunga ithafen konuştuğunda sinirlenmiştim.
"Hayır olabilir. O benim abim , bana istediği kadar yakın olabilir Yoongi. Beni sevdiklerimden mahrum bırakmaya hakkın yok senin!" Meydan okurcasına baktım gözlerine. Koyu kahvelikler kendini yavaş yavaş laciverte bırakırken korkmalı mıydım bilmiyordum lakin Delta ne kadar sinirli olursa olsun bana bir şey yapmazdı , bundan emindim. Delta Yoongi'nin zihnini tamamen ele geçirdiğinde aniden kucağına aldı beni. Ağzım şaşkınlıkla aralanırken diğerlerine baktım. Sadece bizi izliyorlardı. Yardım istercesine dudaklarımı büzdüğümde Jennie kafasını 'yapabileceğimiz bir şey yok' dercesine iki yana sallamıştı. Ben de bunun üzerine kafamı geniş omuz koyup beklemeye başladım. Bir süre sonra Yoongi'nin durduğunu hissetmemle tekrar açtım gözlerimi. Etrafıma şöyle bir baktığımda göl kenarına geldiğimizi gördüm. İçim bir garip olmuştu. Aslında burada onunla hep oturup sohbet etmişiz de meğersem benim haberim yokmuş. Resmen beni ayakta uyutmuşlar , hah! Yoongi yere oturduğunda hala kucağındaydım. Kafamı yerden kaldırıp yüzüne bakamıyordum çünkü Tanrı Aşkına kucağında oturuyordum , bu çok utanç vericiydi!
"Birinin sana yakınlaşması beni deli ediyor -ki bu kişi abin olsa bile." Dedi sessizliği bozup. Ardından ellerini saçlarımda dolandırmaya başladığında konuşmasına devam etti: "İpek gibi yumuşacık saçlarına sadece ben dokunmak istiyorum ya da sana sarılan , seni öpen sadece ben olmak istiyorum Jimin. Seni kendime saklamak istiyorum. Yanlış anlama , ben bencil bir adam değilim beni bu hale getiren sensin ya da belki de sana olan aşkım bilmiyorum. Her şeye rağmen affet beni bebeğim , bugün olanlar ve ileride olacaklar için. Konu sen olunca ben çok değişiyorum." Sustuğunda ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten bana bu kadar aşık mıydı? Ve neden bu kıskançlığı beni heyecanlandırıyordu? Tanrım kafam daha da çok karışıyordu böyle.
"Tamam , bu olanları şimdilik bir kenara bırakalım çünkü önemli bir meseleden bahsedeceğim sana."
"Neymiş o?"
"Yarın sarayımıza gelecek olan misafirler için büyük bir davet düzenlendi biliyorsun."
"Hmhm."
"Ben de diyorum ki yarın akşam herkese her şeyi açıklayalım."
"N-nasıl yani?"
"Saklayacak bir şeyimiz yok Jimin. Yarın bütün saray halkının gözleri önünde senin eşin olduğumu , sana ne kadar aşık olduğumu söyleyeceğim ve sen de yanımda olacaksın. Herkesin kraliçemi tanıması gerek öyle değil mi? "
