|Tesadüf olmamalı...|
Günlük işlerim bittiğinde mutfağa uğrayıp sütlü şekerli kahvemi yaptım ve sarayının en sevdiğim yerine , en yakınlarım hariç kimsenin bilmediği , papatyalarla dolu küçük bahçeme gitmek için bodrumdaki deponun yolunu tuttum.
Pekâlâ her ne kadar kral olsam bile kendi kahvemi daima kendim yapardım çünkü aromasını hiçkimse tutturamazdı , Seokjin hyung bile. Bu yüzden kimse sorgulamıyordu artık bir kralın mutfağa girmesini.
Depodaki büyük dolabı zorlanmadan kenara itip orta boydaki beyaz kapının görünmesini sağladım. Sürgüyü sol tarafa doğru kaydırdığım andan itibaren burnuma papatya kokusu nüfus etmişti. Her ne kadar bahçemde bulunan yüzlerce papatya bir tek Jimin'imin kokusuna denk gelmese bile huzur vericiydi.
Yerdeki yumuşacık mindere oturdum. Kahvemi yudumlarken yıldızları ve Ay'ı seyretmeye başladım. Ne zaman nefes alsam burnuma papatya kokusu dolduğu için aklıma da Jimin geliyordu ve bu beni , Delta Kral Min Yoongi'yi eline şeker verilmiş bir çocuk gibi sevindiriyordu."Gelebilir miyim kralım?"
"Ne zaman yanlız kaldığımızda bana hyung demen gerektiğini öğreneceksin Yüzbaşı Jungkook?"
"Kusura bakma hyung , ağız alışkanlığı işte."
"Gel otur."
İri bedenini oturduğum minderin boş kenarına attığında yerimde hoplamamı sağlamıştı. Daha 20 yaşında olmasına rağmen cidden eşek kadardı lakin olgundu da. Koskoca orduyu yönetiyordu , sorumluluk sahibiydi. Üstelik çok sevdiği ve daima koruyup kolladığı bir eşi vardı. Jungkook ile gurur duyuyordum.
"Hyung senden ufak bir şey rica edebilir miyim?"
"Söyle bakalım."
"Taehyung'u şu sıralar yormak istemiyorum. Ona birkaç hafta önce yanına bir yardımcı almam teklifinde bulunmuştum lakin yanında yabancı birini istemediğini söyleyip reddetmişti. Dün de bu yardımcı konusu tekrar açıldı. Yani daha doğrusu bu sefer konuyu Taehyung açtı. Yakın bir arkadaşının işe ihtiyacı olduğunu ve yanında yardımcısı olarak işe başlayıp başlayamayacağını sordu."
"Saraya dışarıdan birini mi almamı istiyorsun Jungkook? "
"Hyung lütfen. Hem ben de tanıyorum çocuğu. Çok iyi bir omegadır. İçi dışı tertemizdir. Taehyung onu kardeşi gibi sever. Bana güvenemez misin hyung? Yemin ederim tek bir hatasının bile sorumluluğunu üstlenirim. Sadece kabul eder misin? Lütfen?"
"İyi peki madem. Çocuk hakkında bana dosya hazırla getir. Ne olur me olmaz kimmiş bir bakalım."
"Yia~ seni seviyorum Hyungniem~." Sesini oldukça incelterek sımsıkı sardı kollarını bedenime. Resmen bir bebek alfaya koskoca orduyu emanet etmiştim. Oldukça güvenilir bir bebek alfaydı neyse ki.
"Tamam tamam. Git dosyayı hazırlamaya başla. Çalışma odama gelirsin. Yirmi dakikan var Yüzbaşı Jeon! "
"Emredersiniz kralım!" Asker selamı verip tavşan gibi seke seke yanımdan ayrıldı şaşkın veled.
Zamanımı biraz daha huzur dolu geçirdikten sonra çalışma odama çıkmak için ayrıldım bahçemden. İstemeye istemeye uzun ve büyük merdivenleri çıkarken hassas burnuma dolan rahatsız edici feromonlarla kafamı ona çevirdim. Kurdum uyanmıştı bile. Cidden bu kadından nefret ediyordu tıpkı benim gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Papatya•
Fanfiction"Soru sorma Jimin , sadece bekleyemez misin?" "Beklerim. Neden beklerim bilmiyorum ama beklerim. " |21.05.21 |08.02.22