•18•

1.2K 143 22
                                    

|Evrenin en güzel Kraliçesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Evrenin en güzel Kraliçesi...|





Batı tarzında dikilmiş elbisesi içinde çok güzel duruyordu. Üstelik daha tam hazır değildi , sadece üstünü giyinmişti. Davet salonuna inmesi için çok vakti yoktu. Çalışanlara biraz daha hızlı olmalarını rica edip aynalı masanın önündeki sandalyeye elbisesinin karışmasını istemediğinden dikkatle oturdu. Saçları taranırken bir yandan da yüzüne çeşitli boyalar sürülmeye başlanmıştı. Bir süre sonra artık tamamen hazır olduğunda boy aynasında önüne geçip inceledi kendini. Görüntüsü sade ve oldukça şıktı , bu onu mutlu etti.
Görevlilere yardımlarından dolayı teşekkür edip nazikçe odadan kovduğunda Yoongi'yi beklemeye başladı. O kadar heyecanlıydı ki yerinde duramıyor , bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Elleri titriyor , arada derin derin nefes alma ihtiyacı duyuyordu. Bunların yanında ise içinde bir yerlerde rahatlık vardı. Deltası sakindi. Kendisi bu denli rahatsız edici derecede heyecanlıyken eşi olacak adam nasıl böyle keyifli olabiliyordu anlamıyordu. Her ne kadar inkar etmek istese bile sakinleşmek için ona ihtiyacı vardı. Çabuk gelmesini umuyordu.
Odada kaçıncı olduğunu bilmediği kadar tur atmaya devam etti. Bir süre sonra büyük kapı yavaşça açıldı.
Yoongi içeriye bütün heybeti ve yakışıklılığı ile girdiğinde sertçe yutkundu Jimin. Etkilenmediğini söylese yalan olurdu kesinlikle.
Hatta şuan neden onu bu kadar çok öpmek istiyordu? Saçma sapan düşünmeyi derhal kesmeliydi , aksi taktirde hiç iyi şeyler olmayacaktı onun açısından.
Öte yandan deltanın dili tutulmuştu adeta. Jimin tek kelimeyle inanılmazdı. İnanılmayacak kadar güzeldi. Görülebilen bir melekti.

"Çok-çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim." Utançla kafasını eğip tebessüm etti Jimin. Eşinden iltifat almak onu mutlu ediyor , kurdunun gururunu okşuyordu.

"Jimin..."

"Hm?"

"J-jimin-" Yoongi'nin küçük dudakları titrerken sevdiğinin kendi gibi güzel adını sesli bir şekilde andı tekrar. Gözleri dolarken görüşünün bulanıklaşmasına lanet etti , onu bu şekilde görmesi zorlaşıyordu.
Ve en acayip olan ise omeganın güzelliğinden ağlıyordu.

"Hey! Neden ağlıyorsun Yoongi?"

"Senin yüzünden."

"Bene yaptım ki? A-ağlama Yoongi. Lütf-en."

"Asıl sen ağlama. Gözündeki boya akar sonra , çirkin olursun." Jimin dudaklarını büzerek burnunu çekip küçük adımlarla eşine yaklaştı. Kollarını iki yana-onun deyimiyle kocaman-açarak kaslı bedene sardı. Ağlaması , özellikle de kendi yüzünden ağlaması canını yakmıştı. Öyle ki 'çirkin olursun' lafını bile takmamıştı.
Yoongi damarlı ellerini ince belle buluşturduğunda oldukça şaşkındı. Jimin ilk defa bu denli bir yaklaşım gösteriyordu. Bunun için şimdi daha çok ağlayabilirdi lakin minik bebeğini daha fazla üzmek istemiyordu.
İkili bir süre daha birbirlerine sarılmış halde usulca göz yaşlarını akıttı. Sonunda sessizliği bozan Yoongi oldu:

"Pekâlâ yeter bu kadar duygusallık. Daha sonra tekrar birlikte ağlayabilmemiz için çok vaktimiz olacak lakin şimdi gitmeliyiz bebeğim. Hadi yüzünü silelim."

"Yoongi , son bir şey daha söyleyebilir miyim?"

"Söyle tabi fakat son olmasın sakın. Sen hep bir şeyler söyle , böyle bıcır bıcır konuş ömür boyu seni dinleyeyim." Jimin şımarıkça kıkırdayıp deltanın omzuna vurdu sert olmayan bir şekilde.

"Yaa~ ciddi olsana."

"Peki." Öksürerek boğazını temizledi ve ciddi bir ifade takındı suratına. "Kraliçem , ne istiyorsunuz? Nedir arzunuz? Emredin , yapayım." Kraliçem diye tekrarladı içinden omega. Kraliçem.

"Şey...davet bittikten sonra göl kenarına gidebilir miyiz? Söylemek istediğim şeyler var da..." İstemeden utanmıştı. Kafasını eğip ayaklarına bakarken eşinden cevap bekledi.
Yoongi'nin şaşkınlığı ise giderek artıyordu. Jimin ona yaklaşmaya başlamıştı ve bu ona inanılmaz derecede mutluluk veriyordu.
İnce beldeki elini sıklaştırıp minik bedeni daha çok kendine çekmiş , diğer eliyle de Jimin'in çenesinden tutup kafasını kaldırmasını sağlamıştı.

"Gideriz tabi , sen yeter ki iste." Yoongi papatya kokulu saçlara naif bir öpücük bahşedip cebinden beyaz bir mendil çıkardı. Kuru mendili omeganın nemli ve yumuşak yüzüne hafifçe dokundurmaya başladı. İşi bittiğinde mendili tekrar cebine koyup uzaklaştı biraz küçüğünden.

"Artık gitmeliyiz bebeğim." Yoongi Jimin'e kolunu uzattı. Jimin'de hiç sorgulamadan tombik eliyle sardı kaslı kolu ve iyice yaklaştı deltasına.

"Gidelim ve onlara evrenin en güzel , en özel kraliçesini gösterelim."

|22.07.21|

Papatyalar'a

•Papatya•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin