|Zavallı...|
Jimin huzursuzlukla kıpırdandı yatağında. Karnındaki şiddetli ağrıyı , midesinin delice yandığını hissediyordu lakin bilinci kapalı olduğundan hiçbir şeyi algılayamıyordu.
Gözleri sımsıkı kapalı , minik bedeni kan ter içinde kıvranıyordu. Hissettiği acı dışında başka hiçbir şey yoktu zihninde.
Öyle ki deltanın paldır küldür odaya dalmasını fark etmemiş , kendine endişeli seslenişleri duymamış ve kaslı kollar tarafından kucaklandığını hissetmemişti. Sadece soluduğu eşsiz ve güçlü feromonlarla biraz daha sakinleşmiş , nefes alış verişleri düzelebilmişti. Ardından da bedenini saran ani rahatlığa kendini teslim edip derin bir uykuya dalmıştı.•••
"Durumu nasıl?"
"Az önce kusturmayı başarıp zehri dışarı atabildik. Hayati tehlikeyi atlattı lakin uyanması birkaç günü bulur. Bünyesi zayıf olduğundan toparlanması zor olacak gibi duruyor."
"Anladım. Ne gerekiyorsa onu yapın , en iyi şekilde."
"Emredersiniz kralım." Şifacıyı yolladığımda arkamdaki kapıyı açıp girdim papatya bahçesini andıran odaya. Koca yatakta kaybolmuş küçük bedene doğru ilerledim sonra yavaş adımlarla. Başucuna geldiğimde eğilip alnına yumuşak bir öpücük bahşettikten sonra içimdeki buruklukla geri çekildim. Onu koruyamamıştım. Nasıl bir eştim ben!? Daha omegama bile sahip çıkamazken nasıl yuva kuracaktım!?
Boğazıma oturan yumru nefesimi darlatırken çıktım odadan. İçimdeki suçluluk duygusu attığım her adımda artıyordu sanki tıpkı öfkem ve intikam alma arzum gibi.
Dolan gözlerimi akmadan geri yollayıp burnumu çektim. Daha sonra pişmanlık yaşayıp kahrolabilirdim , şimdi yapmam gereken çok daha önemli bir iş vardı.DamRyeon'u doğduğuna pişman edecektim.
Pastanın içine , özellikle Jimin'in pastasının içine zehri o şerefsizin koyduğuna aklım ne kadar erse de o an böyle bir ihtimali göz önünde bulunduramadığım için gerçekten aptal yerine koyuyordum kendimi. Üstelik bu aptallığım neredeyse canıma mâl olacaktı. Kendime olan sinirim asla dinmeyecekti içimde harlanan intikam ateşi misali. Hesap sorsam , öldüresiye dövüp kan döksem bile suçlu olduğum gerçeğini asla değiştirmezdi bunlar.
Kafamdaki düşünceler ile boğuşurken DamRyeon itini enselemeye gidiyordum ki aklıma dank eden gerçekle olduğum yerde durdum bedenim kaskatı kesilirken.
Elimde hiçbir delil yoktu!
Ona cezasını vermem için ilk önce herkese yaptığı suçu kanıtlamam gerekti. Kral olsam bile bu sarayın belli başlı kuralları vardı ve en başta benim bu kurallara uymam gerekti. İt oğlu it bunu göz önünde bulundurarak oynamıştı oyununu.
Bildiğim bütün ahlaksız sözleri bir araya getirip içimden tek tek sayarken Namjoon'un yanına gitmeye karar verdim. Böyle durumlarda en mantıklı fikirleri öne süren daima o olurdu.İçine düştüğüm durum tek kelimeyle acınasıydı. Ben bir kraldım. Delta Kral Min Yoongi'ydim lakin en başta Eşimi koruyamamakla birlikte ona zarar veren şerefsize daha gerekli cezayı bile veremiyordum. Sen zavallısın Min Yoongi! Tam da DamRyeon'un dediği gibi zavallının tekisin!
|16.08.21|
•Papatyalar'a•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Papatya•
Fiksi Penggemar"Soru sorma Jimin , sadece bekleyemez misin?" "Beklerim. Neden beklerim bilmiyorum ama beklerim. " |21.05.21 |08.02.22