Mümkünat | Texting

10

Yeni bölüm hafta sonu demiştim ama size ufak sürpriz yapayım dedim :) benden olsun bu bölüm. Bana tek iyi gelen sizin yorumlarınız. Şuan çok ihtiyacım var..

" Ya Asaf gidin siz ben ders çalışırım." bıkkın bir şekilde söylediğim kelimelere Asaf'tan hemen yanıt geldi.

"Hiiç uzatma Asra çık şimdi geliyorsun." dedi. Olumsuz bir cevabı kabul etmeyeceği kesindi.

"Of tamam geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Bugün cumartesiydi ve çocukların hepsi parka gidiyormuş benim de gelmemi istiyorlardı. Asaf aradı ve dakikalarca gelmemi söyledi. Bende sonunda dayanamayıp tamam dedim.

Üzerime lila bir sweat giyip altıma gri bir eşofman giydim. Dudağıma nemlendirici sürdükten sonra saçımı tarayıp açık bıraktım. Zaten saçım düzdü bu yüzden kolay oluyordu.

Telefonumu ve bir miktar parayı alarak evden çıktım. Tabii arada, anneme söyleyip izin alma faslı geçmişti. Parka doğru yürürken her zaman olduğu gibi aklım anonimdeydi. Bugüne kadar bizimkilere hiç söylememiştim. Onlara söyleyecektim bugün. Artık diğerleriyle de oldukça samimiydik. Sanki yıllardır tanışıyor gibiydik.

Her şeyi birlikte yapıyorduk. Yakında yapışık dokuzlar gibi dolaşacaktık. Evet dokuzlar, resmen sürüydük.

Düşüncelerim eşliğinde parka gelmiştim. Hiç zorlanmadan her zaman oturduğumuz yerde onları buldum. Beni gören Asaf koşarak yanıma geldi. Bu çocuk niye koşuyordu yahu?

Yanıma vardığında koluma girdi ve beni durdurdu.

"Ne oldu Asaf?" diye sordum merakla.

"Ya şey bugün Açelya ile konuşmak istiyorum ama ne diyeceğimi bilmiyorum. Diğerleri hiçbir şey bilmiyor." dedi. Yüzümde tebessüm oluştu. Sürekli bakışıp duruyorlardı. Zaten anlamak zor değildi. Onların arkasından hemen Deniz ve Başak'ın arasını yapmalıydık. Bana saf gözlerle bakan Asaf'a döndüm tekrar.

" Asaf ona karşı ne hissediyorsan onları dile getir. Süslü cümlelere gerek yok. Sevdiğini ona hissettir yeter." dedim. O da bana gülümseyerek bakıyordu. Kafasını salladı.

"Kız Asra ne tatlı kızsın sen ya!" dedi sevinçle. Utanmıştım. Sonra bizimkilerin yanına yürüdük. Herkes kendi halindeydi.

Uras sırtını ağaca yaslamıştı, Defne onun önünde oturmuş sırtını Uras'ın göğsüne yaslamıştı. Uras Defnenin saçını okşuyordu. Başak ve Deniz yan yana oturmuş yere hatta çimenlere bakıyorlardı. Mert telefonuyla uğraşıyordu. Ayaz ise sırtını bir başka ağaca yaslanmış kafasını az geriye atmış gözü kapalı duruyordu. Uyuduğunu sanmıyordum.

Bizi görünce herkes bize döndü.

"eee böyle evde de otururuz biraz hareketlenen yahu!" dedi Başak. Haklıydı resmen kimse konuşmuyordu. Normalde aramızdaki sohbet hiç durmadığı için garip olmuştu. Başak'ın sesiyle Ayaz gözlerini açtı ve direkt bana baktı. Bende bakıp gülümsedim. Gidip onun yanına oturdum.

Bir süre tekrar aynı sessizlik olmuştu.

"Gençler sınav yaklaşıyor siz hangi bölümü istiyorsunuz?" diye sordu Defne.

Açelya heyecan ve sevinçle sorusunu yanıtladı. "Ay ben grafik tasarımı okumak istiyorum."

Gülümsedim. 9.sınıftan beri aynı bölümü istiyordu.

Sonra Başak'ın sesi duyuldu. "Bende mimarlık istiyorum." dedi. O da geleceği için heyecanlıydı.

Deniz de, " Lojistik yönetimi istiyorum umarım olursa." dedi. Onun bu tarz konulara merakı vardı.