Mümkünat | Texting

100.000 💜

21.02.2022

Bu güzel tarihi benim için güzel kılan herkese teşekkür ederim. Sizi o kadar seviyorum ki anlatacak kelime bulamıyorum. Biz artık 100.000 kişiyiz. Tek başıma çıktığım bu yolda binlerce kişiyle tanıştım. Binlerce kişinin ruhuna dokundum, binlerce kişi beni her düştüğümde kaldırdı.

Hep bu bölümü yazmanın hayalini kuruyordum.

Şimdi buradayız.

Mor kalpli okumalar 💜

"Ayaz,"diye fısıldadım alt dudağımı ısırarak. İsmini fısıltıyla söylememe rağmen anında uyandı.

"Asra, iyi misin?" Dedi endişeyle. Her uyandırmam da böyle endişeleniyordu. O panik olunca bende panik yapıyordum.

"Of Ayaz," dedim gözlerimi devirerek. "Bir şey olsa seni böyle sakin mi uyandırım?"

Derin bir nefes aldı ve elleriyle gözlerini ovuşturdu. "Ne bileyim, sürekli bir şey olacak sanıyorum."

Gülümsedim.

"Sevgilim, o henüz dört aylık. Allah korusun sağlığıyla ilgili bir problem olmazsa şuan doğmaz zaten." Dedim. O da gülümsedi ve yatakta biraz daha bana yaklaşarak bir elini karnıma koydu.

Bizim bir bebeğimiz olacaktı.

Ayaz Feza ve Asra Cemre'nin bebeği.

Soykan kızı.

"Kızım," diye fısıldadı. "Güzel kızım,"

Gözlerimin dolmasıyla birlikte başımı hafifçe yukarı kaldırıp gözyaşlarımın gitmesi için uğraştım. Hamileyken sürekli ağlıyordum! Öyle güzel seviyordu ki henüz doğmadan kendi kızımı kıskanacaktım neredeyse.

Başını yaklaştırıp pijamamın üzerinden hafif şişmiş olan karnıma bir öpücük bıraktı. "Cemre'm, bebeğimiz iyi, görüyorum ki sende iyisin. Bu saatte niye uyandık?" Diye sordu gözlerini bana çevirdiğinde. Haklı ve güzel bir soruydu.

Alt dudağımı ısırdım. "Benim canım çilek istiyor."

Önce kaşları çatıldı ardından hemen düzeldi ve gülümsedi.

"Biliyorsun çok istemesem uyandırmazdım seni ama uyurken bile çok canım çekt-" sözümü dudaklarını dudaklarıma bastırarak kesti.

Gözlerim anında kapanırken vakit kaybetmeden bir elimi çekilmesin diye ensesine attım.

Hamileyim diye hemen geri çekiliyordu.

Tam çekilecekti ki daha çok kendime çekip onu öpmeye devam ettim.

Burnundan sert bir soluk aldı ve belimden çekerek dizlerine oturttu. Bir eli belimdeyken bir elini saçlarımın arasına daldırıp başını eğdi ve öpüşmemizi derinleştirdi.

Hormonlarımın en üst seviyede olması benim suçum değildi.

Üst dudağını iki dudağımın arasına almamla birlikte sırtımdaki eli pijamamın içerisine girip çıplak belimle buluştu.

Ensemden aşağıya doğru bir ürperti geçti.

Dudaklarımızı zorlukla ayırdı ve gözlerini açtı. Düzensiz nefesleri dudaklarıma çarptığında vücudum kasıldı.

"Sevgilim," dedi soluk soluğa. "Sen bana böyle yaklaşırsan ben duramam."

Gözlerimi açtım. "Ben yapmıyorum ki, bebeğimiz yapıyor." Dedim masumca.

İçten bir şekilde güldü. Saçlarımı sırtıma atıp boynuma derin bir öpücük bıraktı. "Hadi gidip sana çilek bulalım." Dedi ve kollarımın altından tutarak yatağa bıraktı ardından ise ayağa kalktı.