Mümkünat | Texting

33

Medyadaki şarkı ile okur musunuz?

Normalde bölümü yarın lakin şuan sizin yorumlarınıza çok ihtiyacım var. :')

Birde içinde çok özel duygular barındıran, sizin şuan severek okuduğunuz; benim bayılarak yazdığım mümkünattan bile güzel olduğunu hiç şüphesiz söyleyebileceğim yep yeni bir kurgu yazmaya başladım. Instagramdan takip ederseniz bu kurgu hakkında bilgi alabilirsiniz. Gerçekten bu sefer iddialı konuşuyorum. Bekleme de kalın. Mümkünattan hemen sonra çok muhteşem bir kurgu yolda. 🌸💜

Derin bir nefes alıp önünde durduğum koca binaya baktım. Bunu yapmak zorundaydım. Seviyordum ve sevgi her şeyi yaptırıyordu.

Önünde durduğum hastanenin içerisine girdim ve Defne'den öğrendiğim Ayaz'ın doktorunun odasını girişte ki görevliye sordum. Defne'den hastalığı hakkında bilgi almak istiyorum diyerek zorlukla doktorun ismini almıştım.

Görevlinin söylediği kata çıktım ve doktorun ismi yazılı olan odanın önüne geldim.

GÖĞÜS Cerrahı Berrin SEÇER

Kimsenin olmamasını fırsat bilip kapıyı tıklattım ve gir sesiyle kapıyı açarak içeriye girdim.

Buraya gelmem çok tehlikeliydi. Dün yaptığım araştırmadan sonra eğer uyarsa kendi akciğerimi verebileceğimi öğrendim. Tek akciğerle yaşamak mümkün olsa da yüksek bir ihtimal de ölebiliyorsunuz. Tek akciğerle yaşanabilseydi neden iki akciğer olsundu?

Bugün zorlukla Ayaz'ı atlatıp tek başıma Ayaz'ın tedavi gördüğü hastaneye geldim.

Kadının gülümsemesiyle bende zorlukla tebessüm ettim ve masanın önünde bulunan sandalyeye oturup çantamı kucağıma aldım. Doktor merakla bana bakıyordu.

"Şikayetiniz nedir?" dedi gülümseyerek.

"Benim bir şikayetim yok. İzniniz olursa sizin bir hastanız hakkında bilgi almak istiyorum." dedim sakince. Kadın kaşlarını çatarak bana baktı.

"Hastalarım hakkında bilgi vermem mümkün değ-"

Lafını hızla kestim ve ben konuşmaya başladım.

"Bir saniye, önce beni dinleyin. O bana anlatmıyor. Mesela acısının ağırlığını bilmeye ihtiyacım var. Tedavisinin hangi boyutta olduğunu bilmeye ihtiyacım var." gözlerimin dolduğunu hissederken devam ettim. "Onun yaşayacağını bilmeye ihtiyacım var."

Berrin hanım derin bir nefes aldı. "Dinliyorum."

Gözümden akan yaşları hızlıca elimin tersiyle sildim ve konuştum.

"kendisi sevgilim. 3 yıldır akciğerinde tümör varmış lakin ben daha yeni öğrendim. 3A evresinde olduğunu söyledi. Ben araştırdığım kadarıyla akciğer nakli yapılabiliyormuş. Ben... Uyum testi yapmak istiyorum."

Berrin hanım dikkatle beni dinledi. "Hasta Kim?" diye sordu.

Gözlerimi kapattım birkaç saniye bekledim ve tekrar açıp doktora baktım. "Ayaz Feza Soykan." sözlerimin ardından gözleri irileşerek bana baktı.

"Siz Cemre misiniz?" diye sordu şaşkınlıkla. Kaşlarımı çattım nereden biliyordu?

"Evet Asra Cemre ben." dedim hala çatık olan kaşlarımla.

"Ayaz'la 3 yıldır birlikte hastalığıyla baş etmeye çalışıyoruz dolayısıyla samimileştik. Oğlum gibi severim onu. Bazen ağır bir atak geçirdiğinde senin adını sayıklardı. Çoğu zamanda seninle ayakta durduğunu söylerdi. Mesela çok nadir konuşan Ayaz sizin birlikte olduğunuzu saf mutlulukla anlattı bana. " dedi. Dudaklarım titriyor kalbim artık bunları kaldıramıyordu.