31

7.6K 300 54
                                    

Bu bölümü bugün yayınlanma amacı bir okurumun Hatrı için :')
Sizleri seviyorum..

O Benim kurmaya kıyamadığım hayallerimdi. Vazgeçemediğim rüyalarımdı. Anlatamadığım dileklerimdi.

Böyle sevilmek herkesin hayaliydi.

Niye böyle güzel insanlar dünya ile sınanmak zorundalardı? Ben her gece onun güzel yüzüyle uykuya dalarken o neden acı içinde uyumak zorunda kalıyordu?

Birlikte geçireceğimiz günler niye sınırlandırılıyordu? Onun güzel kalbi niye acıya mahkum bırakılıyordu?

Yüreğime oturan acıyla çantamı omzuma taktım. Dün uzun yolcuğun ardından Ayaz beni evime bırakmıştı. Onu eve gidince beni araması için iyice tembihledikten sonra eve girip direkt uyumuştum.

Beni araması gerekiyordu çünkü yolda kriz geçirmesi olası bir durumdu. Şimdi ise okula gidiyordum.

Odamdan çıkıp salona geçtim. Annem ve babam klasik olarak masada kahvaltı için oturmuş beni bekliyorlardı. Çantamı salonun girişine bırakarak masaya oturdum.

Birkaç bir şey atıştırdıktan sonra babamın ısrarı ile bugün okula onunla gidecektim. Salona bırakmış olduğum çantayı tekrar aldım ve ayakkabılarımı giyerek babamın arabasına bindim.

Beş dakikalık yolun ardından babamın yanağına bir öpücük kondurdum ve hızla arabadan indim. İki gündür sürekli onunlaydım ve alışmıştım. Mavi gözlerim Ela gözlerini arar olmuştu.

Okuldan içeri girip yerini ezberlemiş olduğum sınıfa doğru yürüdüm; Ayaz'ın sınıfına. Onu görmeden derse girmek istememiştim.

Elimi kapının kulbuna attım. Derin bir nefes aldım ve yüzümde kendiliğinden oluşan tebessüm ile kapıyı açıp sınıfa girdim. Içeride pencere kenarında, en arkada oturan Ayaz direkt gözlerimin hedefi olmuştu.

Kapı açılma sesiyle gözleri bu tarafa dönmüştü ve beni görünce gözlerinde ki parıldamaya şahit oldum.

Hızlı adımlarla onun olduğu yere ilerledim. O da ayağa kalktı ve hiç zaman kaybetmeden kollarımı boynuna doladım.

Hep böyle mi olacaktı? Ondan her ayrı kaldığım anda be şey olacak korkusuyla mı yanıp tutuşacaktım.

Gözlerimi kapadım ve içime işleyen kokusunu yeniden içime çektim. Korkarak, bir daha bu kokuyu duymamaktan delice korkarak sarıldım ona.

Derin nefes alışını duydum daha sonra dudağından bir bir düşen kelimeleri.

" korkuyorsun. Sürekli bir şey oldu mu diye korkacaksın." kollarımızı ayırdı ve gözlerini gözlerime dikti. "Cemre bu korkuyla yaşayamazsın." söylerken bile zorlanıyordu. Her ne kadar onun için üzülmemi istemese de onu bırakmamdan çok korkuyordu.

Ben ona söz vermiştim o beni bırakmadığı sürecek ondan gitmeyeceğim.

"Ben senin için korkmaya da razıyım, gökyüzlü'm." kısa bir an gözümü kapattım ve gelecek olan gözyaşlarımı geri gönderdim.

"Yanacaksam senin için yanayım, ben ona da kabulüm."

Tekrar sarıldım. Benim korkmamdan bile korkuyordu. Ben onu hak edecek ne yapmıştım?

Allah' ım Ne olur, ne olur kollarımın arasından bedenini esirgeme.

Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve geri çekildim. Ela'nın en açık tonu olan gözlerine baktım. Elimin birini sırtımdan çekip yanağıma koydu.

"Şu hayatta tek doğru yaptığım şey seni bu kadar sevmek."

Yanağımda duran elini alıp avucuna bir öpücük kondurdum ve omzundan tutarak yerine oturttum. Omzumdan kayacak olan çantayı düzelttim ve kısık çıkan sesimle konuştum.

Mümkünat | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin