34

7.1K 265 50
                                    

Bugün 18.07 Ayaz Feza'nın doğum günü. Iyi ki doğdun Ayaz Feza.
Keşke Ayaz'nın doğum gününe daha güzel bir bölüm ithaf edebilseydim. Yazdığım her bölüm özel ama ayrılıklı falan olmasaydı keşke. O zaman tekrardan iyi ki doğdun bakışı güzel adam.

Medyadaki şarkı 💜

"Asra Ayrılalım."

Kaşlarımı çattım. Yanlış duymuştum değil mi? Yapılan testlerin yanlış duymak gibi yan etkisi var mıydı acaba?

Gözlerimin daha fazla yanmasıyla bir adım geriye gittim.

"Gökyüzlü'm?" dedim titreyen sesimle. Gözümü birkaç kez kırpıştırdım. Gözümden akan yaşlar boğazıma doğru yol alıyordu.

Gözleri ilk kez içi gider gibi bakmıyordu. Bu sefer bakışlarındaki yoğunluktan değil gözlerinde ki boşluktan ağlayacaktım.

"Ayaz özür dilerim ben, ben iyi ol istedim sadece. Yemin ederim iyi ol istedim." artık ağlamalarıma hıçkırıklarda eklenmişti. Kalbime saplanan acıyı tarif edecek kelime bulamıyordum.

"Sen hala ne yaptığını farkedemedin Asra. Sen ölme ihtimalin olduğunu bile bile bu hastaneye geldin. Eğer test uyumlu çıksaydı yüksek ihtimalle ölecektin. Sen ölmeyi seçerek beni öldürdüğünün farkında değilsin."

"Ayaz tamam özür dilerim. Yemin ederim bir daha yapmam böyle bir şey."

Omuzlarım çökmüş hıçkırarak ağlıyordum. Hastanenin bahçesi, sevgilimi, gökyüzlü'mü benden alacaktı.

"Uzatma Asra. Ayrılalım."

Burnumu çektim ve Şaşkın gözlerle ona baktım. Kafamı salladım.

Uzatma.

Ayrılalım.

"Söz veriyorum sen gitmedikçe ben senden gitmeyeceğim."

Ben sözümü tuttum gökyüzlü' m. Sen benden gittin sevgilim, sen benden gittin.

"Tamam. Uzatmam. Bitsin o zaman." söylediğim sözler kulağımda dönüp dururken ağırlığı yüreğime çökmüştü.

Onun gözlerinde boşluk silinmiş yerine kırgınlık yerleşmişti. Istemiyordum ki, ben onu bırakmak onsuz bir güne dahi tahammül etmek istemiyordum.

Ben şuan onun boynuna sarılıp kokusunu içime çekmek istiyordum.

Sözlerimin üzerine kırgınlık dolu sesle devam etti.

"Bitsin o zaman."

Gözlerimi kapattım ve kabullenmeye çalıştım.

O yaşasın diye ölmeyi kabul etmiştim ve o benimle yaşarken benim onun için ölmek istememi kaldıramamıştı.

Bir süre sadece gözlerime baktı. Sonra hiçbir şey demeden arkasını dönüp gitti.

Anın verdiği üzüntüden titreyen vücudumla, bahçeden tamamen çıkışını izledim. Gidişinin ardından dizlerim bedenimi ayakta tutamadı. Olduğum yere dizimin üzerine düştüm.

Sesli sesli ağladım. Onu kaybetmek istemediğim için ölmeyi bile göze almıştım ama o beni iki kelimeyle burada terk etti.

"Asra ayrılalım."

Söylediği iki kelime kulağımda dönüp duruyordu. Bana son kez Cemre kızım bile dememişti. Belki de bir daha onun ağzından duyamayacaktım.

Ellerimi yüzüme kapattım ve etrafımdaki kimseyi umursamadan hıçkırarak ağladım.

Hani sen gözyaşıma dünyayı yakardın sevgilim?
Bak, dön bir bak ardında bıraktığın bana.

Mümkünat | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin