Elimle Ediz'in düz saçlarına şekil verdim. Zaten saçları dümdüzdü. Şekil olsun diye hani.
'Of İdil, saçlarımı bıraksana artık, bozacaksın daha beter!'
Göz devirdim.
'İyi be, kız seni beğenmezse omzumda ağlarsın ama..'
Bu dediğime kendim bile inanmamıştım doğrusu. Ediz çok yakışıklıydı, en iyi arkadaşım diye söylemiyorum, cidden yakışıklıydı. Bazen kızlar ona alıcı gözle bakınca kıskançlık krizleri geçirebiliyordum. Vallahi erkeklere ilgi duysaydım Ediz'i hiç kaçırmazdım.
'Hey sana söylüyorum, İdil nereye daldın yine?'
'Duymadım canım, tekrar söyle'
Ediz heyecandan 2. Bardağı kafasına dikledi. Gülümsedim.
'Bu kadar heyecan yapma istersen, ilk kız arkadaşın değil sonuçta.'
Ediz çarpık bir gülümseme attı ve sonra gülümsemesi yüzünden silindi.
'Evet ama o sanaldandı, Çağılla hiç yüz yüze görüşmedik, 1 yıllık ilişkimizde hep uzaktandı, bu sefer ilk kez bir kızla buluşacağım.'
Gülümsedim. 'Kız gelince ben topuklarım haberin olsun.'
Ediz bana köpek yavrusu bakışı attı. 'Nedense seni hiçbir zaman randevuya çıkarken görmedim, e internetten de sevgili yapmıyorsun, niye hiç sevgili yapmıyorsun sen İdil?'
Haydaa. Konu yine bana gelmişti. Ne deseydim Ediz, ben kızlarla flörtleşiyorum ama senin haberin yok mu deseydim? Konuyu değiştirmek istercesine Ediz'in görünüşüyle ilgili ufak tefek dokunuşlar yapmak istedim.
O da zaten anlayınca üstüme gelmedi. Bir süre daha bekledik ve masamıza doğru bir kız yanaştı. Masmavi gözleri, omuzlarında biten siyah saçları ve yüzünde kocaman gülümsemesi ile masamıza gelince Ediz heyecanla ayağa kalkıp onunla el sıkıştı ve yanaktan öpüştüler.
Ben ise onları izlerken resmen kızın güzelliği ile büyülenmiştim. Cidden bu kadar güzel olacağını tahmin etmezdim. Adının Damla olduğunu öğrendiğim anda bana uzattığı ele telaşla bakarken Ediz kolumu dürttü.
Kendime gelmem 2-3 saniyemi aldı.
'Aa Merhaba, Ben de İdil'
Damla bana tekrar gülümsedi ve yanımızdaki üçüncü sandalyeye oturdu. Sonra bana bakarak konuşmasına devam etti.
'Memnun oldum İdil, ne yalan söyleyeyim Ediz arkadaşım gelecek dediğinde daha sert bir tip beklemiştim, ama cidden çok sevimlisin' dedikten sonra yanağımı okşayıp Ediz'e döndü.
Kızarmıştım. Evet, tamamen kızarmıştım.
'Tt-teşekkür ederim'
Az önce kekelemiştim. Tam anlamıyla kekelemiştim! Şaka mı bu?
Ediz Damla'ya dönüp beni birkaç saniye övdükten sonra kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. Ben ise göz ucuyla Damlayı süzmeye devam ediyordum. Simsiyah saçlarının aksine beyaz teni ve mavi gözleri onu çok güzel gösteriyordu. Saçları ince telli ve omuzlarının hizasında bitiyordu. Büyüleyici bir görüntüsü vardı. Onu izlediğimi anlayınca bakışları beni buldu.
Ben ise hemen bakışlarımı Ediz'e çevirdim.
'Edizciğim, ben kalksam iyi olacak, Damla tanıştığıma memnun oldum, siz de umarım iyi anlaşırsınız, görüşürüz'
Cevap hakkı bile tanımadan masayı terkettim ve önüme çıkan ilk minibüse binip arkaya oturdum. Minibüs uzaklaşırken kafede arkamda bıraktığım Edizle Damlaya bakıyordum. Ediz şaşkın görünürken Damlayla birkaç saniye göz göze geldik ve ben önüme döndüm.
Cidden anlamlandıramadığım garip dakikalar yaşamıştım. Neden Damla'dan bu kadar etkilenmiştim ki? Sonuçta Ediz'in flörtüydü ve belli ki sevgili olacaklardı. Saçma bir elektrik almıştım ondan. Umarım gelip geçici bir şeydir, anlayamıyordum. Onları bu kadar erken yalnız bırakacağımı ben de tahmin etmiyordum.
Titreyen telefonuma baktım. Mesaj Edizdendi.
Ediz : Yaptığın hoş olmadı, telafi etmen gerekiyor🥺
İdil: Özür dilerim, acil bir mesaj aldım, kedim zehirlenmiş
Durup dururken de bir yalan salladım iyi mi oldu? Kedimi de cidden zehirleyemezdim ki!
