05

2.6K 158 8
                                    

Damla'nın yönelttiği soru ve bana yakın olması beni iyice heyecanlandırmıştı ve üzerimdeki stresi atıp umursamaz gözükmek için önümdeki içeceği alıp yudum yudum içerken Damla gözlerini bana dikmiş cevap bekliyordu. Yudumlarımı azaltıp nasıl bir cevap versem diye düşünürken karnımda hissettiğim soğuklukla gözlerimi aşağıya çevirdim.

Gerçekten pes! İçeceği üzerime giyindiğim crop body'ye dökmüştüm. Üzerimde ince bir leke olmuştu. Başımı offf diyip geri atınca Damla gülümsedi.

'Merak etme, bunu nasıl becerdin bilmiyorum ama benimle lavaboya gel.'

Onu takip edip lavaboya doğru ilerledim. İçeriye girince Damla elindeki kutu gibi olan çantadan ıslak mendil çıkardı. Önümde eğildi ve giydiğim crop'u sıyırıp eliyle tenime bulaşan içeceği silerken tenime temas eden elinin verdiği heyecanla nefesimi tutup derin derin vermeye başladım ve elini tutup onu durdurdum. Bakışlarını bana çevirdi.

'Kendim yapsam daha iyi.'

Onun yanında daha fazla sakarlaşamazdım.
Damla olur diyip yeni bir mendil çıkarıp verdi.

'Hadi pantolonuma bulaşmadı, crop'um mahvoldu ya.'

Damla gülümsedi ve çantasından bej rengi bir body çıkardı. 'Şanslısın ki yanımda var, ne olur ne olmaz almıştım.'

Şaşkınlıkla ona baktım. Yani kim yanında kıyafet taşır ki? 'İnanılmazsın, kıyafet mi aldın yanına?' Diyip güldüm.

O da güldü. 'Bir keresinde ben de senin gibi içeceği üstüme dökünce o günden beri yanımda yedek parça taşırım.' Diyip kıkırdadı.
Ah demek sakar olan tek ben değilmiştim.

Gerçi senin yanında heyecanlanıp sakarlık yapmamak çok zordu.

'Edizi de hiç aramadık ya, acaba yeğeni nasıl bir şey?'

Damla soruma güldü. 'Yeni doğmuş bir bebek nasıl gözükürse öyle sanırım, hadi gel masamıza dönelim de ben görüntülü arayayım.'

Kafamı salladım ve masaya dönüp oturduk. Damla telefonunu çıkardı. İçimden acaba Ediz'i nasıl kaydetti diye geçirdim ve sadece adıyla kaydettiğini görünce şaşırmıştım. Yani ben daha romantik bir şey bekliyordum. Damla görüntülü arama başlatınca Ediz telefonu açar açmaz Damla söze girdi.

'Sevgilim.'

Bunu söylemesi biraz incitmişti beni. Ama yapacak bir şey yoktu. O en iyi arkadaşımın sevgilisiydi. Ediz bize bebeği canlı canlı gösterip gülümsememe neden olmuştu.

Elbette onun sevgilisinden hoşlandığım için suçu ona bulamazdım. O benim en iyi arkadaşımdı. Belki de Damla'ya hissettiklerim gelip geçiciydi. Bilemezdim.

Damla Edizle konuşmayı sonlandırınca bana döndü. 'Sıkıldın mı? Biraz düşünceli gördüm seni.'

Kafamı salladım olumsuzca. 'Yo sıkılmadım.'

Damla yine beni heyecanlandıracak derecede yakınıma sokuldu. Artık bundan bir anlam çıkarmaya çalışmamalıydım, galiba onun tarzı böyleydi. Üzerimdeki bana verdiği tişörtü çekiştirdi. 'Yakışmış.' Gülümsedi.

'Ah kısa zamanda geri vereceğim merak etme.'

Damla kafasını salladı. 'Aslında sana benden daha çok yakıştı. Senin olabilir, problem değil.'

'Teşekkür ederim.' Diyip arkama yaslandım. Damla hala bakışlarını bana sabitlemişti.

'Neden böylesin?' Diye sorunca şaşkınca ona baktım. 'Nasılım?'

'Değişik, çekingensin sanki.'

Ah hayır canım çekingen değilim, sadece senden hoşlanıyorum o kadar.

'Yo değilim.'

Damla tek kaşını kaldırdı. ' Neden ilk buluşmada hemen terkettin ortamı, cidden kedin mi zehirlendi?'

'Acaba sorgulanıyor muyum?'

Damla ellerini havaya kaldırdı. 'Pardon sadece seni tanımaya çalışıyorum hepsi bu.'

'Zamanla tanırsın.'

Damla bir şey söylemeden etrafı süzdü. Bir süre daha oturduktan sonra kalkmaya karar verdik. Ayrılacağımız noktaya kadar yürüyerek geldik. Ona döndüm.

'Güzel vakit geçirdik, tekrar yapalım.'

Aniden bana yaklaştı ve ellerini belime sarıp başını omzuma koydu. Bana böyle yakın davranmasına eriyordum ve anlam veremiyordum. Ellerimi yavaşça omzuna sardım. Kulağıma fısıldadı. 'Evet, Ediz olmadan da buluşabiliriz bunu kanıtlamış olduk, tişörte gelince güle güle kullan, kokum üzerinden kolayına çıkmaz.' Diyip kıkırdadı ve geri çekilip el salladı ve uzaklaştı.

Az önce ne yaşanmıştı? Damla benimle düpedüz flört ediyordu.

Kalbim kaldırabileceğimden daha da hızlı atmaya başlamıştı. Cidden bu kız ayarlarımla oynuyordu benim. Olmamalıydı böyle, umarım ben yanlış anlıyordum. Yoksa onunla yanlış yola sürüklenip Edize ihanet etmek istemezdim.

Böyle davranmak onun tarzıdır diye teselli olmaya çalışırken bana böyle davranması da hoşuma gitmiyor değildi. Üzerimdeki tişörtten burnuma yayılan kokusuyla kulağıma fısıldadığı sözler aklıma gelince heyecandan kalbim fırlamış gibi oluyordu.

Onunla ne yapacağım hakkında kesinlikle bir fikrim yoktu...

Arkadaşım'ın Aşkı /GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin