31

984 60 14
                                    

Damla ile çıkıp gittiğinden beri hiç konuşmamıştık. Pazar gününün akşamıydı ve oturma odamda sessiz ve üzgün bir şekilde oturuyordum. Telefonumun titremesiyle elime telefonu aldım ve ekrana baktım.

Damla yazmıştı.
'1 saat sonra uçağa bineceğim, beni görmen için son bir saatin var.'

Gözlerimin dolmasıyla beraber hemen ayağa kalktım. Üzerime havalar soğuduğu için bir ceket aldım ve saçımı tepeden toplayıp evden acele ile çıktım ve yollarda taksi aramaya başladım.

Allahtan bir tane denk gelmişti ve atlayıp havalimanına gitmek istediğimi söyledim.

Sıkışık trafik ile birlikte stresle ulaştığım havalimanına geldiğimde gözlerim Damlayı aradı. İç hatlar giden yolcu bölümüne doğru ilerledim ve bekleme salonuna göz attım.

Tanıdığım o kişiyi görünce hızla yanına gittim. Başında dikildiğimi farketti ve telefonunu cebine atıp ayağa kalktı.
Damlaya sıkıca sarıldım. Sanki aylardır görüşmüyormuşuz gibi ellerimi özlediğim vücudunda gezdirdim. Geri çekildim ve yüzüne baktım. Ağlamış gibi duruyordu.

'Geleceğini biliyordum aşkım, İdil'im gelir diyordum ben.'

'Gelirdim tabi, nasıl yollardım ki seni tek başına.'

'İnan hiç gitmek istemiyorum, keşke elimde olsa.'

'Keşke ben de engelleyebilsem ama bu durum beni de çok üzüyor, gider gitmez hemen beni ara tamam mı, aklım hep sende.'

'Yemin ederim ilk haftasonunda döneceğim. Seni çok seviyorum İdil, arkamdan ağlama sakın, gidemem yoksa.'

'Ben de seni çok seviyorum, ağlamam ki, sen rahat rahat git, ben senin yanına gelirim olmazsa.'

'Gelir misin cidden?'

'Gelirim tabi Damla'm, gelmem mi?'

'Çok seviyorum çok.'

Tekrar Damlaya sarıldım ve bu en uzun ve en son sarılmamızdı. Geri çekildim ve alınlarımızı birbirine dayayıp son kez birbirimize baktık.

Son çağrı da yapılınca valiziyle beraber gözden kaybolana kadar bakıştık ve onun tamamen gittiğini anlayınca ilk bulduğum koltuğa oturdum ve güçlükle saklayabildiğim gözyaşlarımı saldım. Gidişini hiç hazmedemeyecektim.

Alışmak istemiyordum, ne yapıp ne edip imkan yaratıp onun yanına gitmeliydim.

Taksiye atlayıp eve gittim. Daireme giriş yapmadan önce Ediz'in dairesine baktım. Bomboş.

Bir zamanlar en yakın arkadaşım vardı şimdi yok, şimdi ise kız arkadaşım yoktu. Neden hep yalnız kalan taraf ben oluyordum ki?

Yatağıma girip Damla'nın tişörtünü uzun bir aradan sonra çıkarıp giydiğim için kokusu burnuma yayıldı ve uykuya dalmaya çalışırken ağlamamaya çalışıyordum.

Telefon çalmaya başlayınca heyecanla telefona atıldım.

Arayanın Ediz olduğunu görünce şaşırdım. En son 1 ay önce falan konuşmuştuk. Açtım.

'Ediz?'

'Naber İdil?'

Durumu çaktırmadan konuşmaya çalışmalıydım.

'İyi ya senden?'

'Emin misin iyi olduğuna? İnsan sevgilisini yolcu edince pek iyi olmaz bence.'

Şaşkınlıkla ayağa diklendim.

'Ne diyorsun sen be?'

'Kes İdil, salağa yatma, siz beni uyuttuğunuzu falan mı sandınız? Ben her şeyi biliyordum.'

'Peki öyleyse neden bizi ifşalamadın?'

'Bunu yapsaydım ne yapar ne eder bir araya gelirdiniz, ama bu plan işe yaramış bak, Damla yok yanında, yapayalnız kaldın, hakettiğin gibisin.'

'Sen iğrenç birisin ya, nasıl becerdin bu işi, allah seni kahretsin Ediz, ben de az önce senin için üzülüyordum, sen bu kadar mıydın be, bu muydun sen? Damla seni başından beri sevmemiş ki, benim için sana katlanmış!'

'Oh evet bunu da öğrendim, işte bu yüzden ikinizden de intikam aldım, Damla'nın babasına ulaşıp iş bulamıyor diyen bendim, eh annesiyle kavga etmesi de tesadüf olmuş, annesine de ulaşıp iş bulundu yollamaya ikna et diyen de bendim, keşke beni bu kadar hafife almasaydın.'

'Öyle mi Ediz efendi? Sen kendin çok akıllı sanıyorsun da seni yurt dışına postalayan kimdi? Bendim! Senin biletini de ben kestim. Sittinsene gelemezsin buraya, ama tahmin et bakalım kim Ankaraya gidebilir? Ben tabi ki. Hiçbir şey kazandığın falan yok senin kendini kandır, bir daha bizimle uğraşırsan yapabileceklerimden kork tamam mı? Sakın beni küçümseme, mahvederim seni!'

Edizden ses gelmedi. Sonra konuşmaya başladı.

'Bir daha sizin gibi sürtüklerle işim olmaz, cehennem olun gidin. Benden bu kadardı zaten. Hadi bay bay uzak mesafe ilişkinde başarılar tatlım.'

Ediz telefonu kapatınca sinirden saçlarımı yonacak seviyeye gelmiştim. Resmen her şeyi o yapmıştı ya o yapmıştı! Allahın cezasına bak sen!

Dost değil yılanmış meğer yılan! Şu an Damla ile bizi ayırdığını sandıysa da fena yanılmıştı. Çünkü ben de ne yapıp ne edip Ankara'da bir iş bulup Damla'nın yanına gitmeliydim ve kimse yolumda duramazdı. Hiçkimse.

Yorumlar neden kesildi bebişler yorum alayım biraz!❤️

Arkadaşım'ın Aşkı /GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin