Damla'nın ısralarına dayanamayıp onu ailemle tanıştırmaya karar vermiştim.
Bunun öncesinde ailemin yanına uğrayıp bunu onlara haber vermeliydim ve üstü kapalı uyarmalıydım.
Eski yaşadığım eve doğru ilerlerken kafamdaki senaryoları iyice yerleştirdim. Zile basıp 2 basamak geriye çekildim.
Kapıyı açan annemdi. Gülümsedi.
'Hoşgeldin kızım, gel içeri.'
'Hoşbuldum anne.'
Diye gülümseyip içeriye girdim. Annemle havadan sudan genel olarak lafladık ve eski odama göz attım. Çoktan ıvır zıvırı doldurmuşlardı yokluğumu fırsat bilerek.Annem çay doldurmam için gözüyle bardağı işaret edince ayaklandım.
'Mesaim başladı yani.'Annem güldü elindeki telefonu bırakarak. 'Aşk olsun İdil, kırk yılda bir annene çay dolduracaksın.'
Ben de gülümsedim ve annemi öptüm. 'Doldururum tabi annem.'
Aslında annem o kadar baskıcı bir insan değildi. Sadece babamın düşünceleri altında kalıyordu ve lgbt konusunda katıydı o kadar.
Babamla ise asla o kadar yakın olan baba kızlardan değildik. Doğru düzgün çekilmiş bir fotoğrafımız bile yoktu.
İlerleyen saatlerde babam da eve gelince gelişime şaşırmış ve mutlu olmuştu. Birlikte uzun bir aradan sonra oturma odasında oturuyorduk.
'O karşındaki zibidi taşındı he.' Diye soru sordu babam kafasını tvden çevirmeyerek.
'Severdim de zibidiyi, en azından seni korur kollardı.' Diye güldü.'Baba zibidi diye takılmanı da çok severdi Ediz ama maalesef taşındı o.'
Babam bana döndü. 'E artık senin karşı dairen boş mu o zaman, yeni biri gelmeyecek mi?'
Kafamı bilmiyorum anlamında eğdim.
'Bilemem.''Eh sen de eve dönersin artık.'
'Onu da bilemem.'
Babam tekrar bana döndü.
'Ziyaretini neye borçluyuz İdil hanım?''Bir arkadaşım, sizinle tanıştırmak istiyorum da, akşam yemeğine getireceğim onu, ne zaman müsait olursunuz?'
Annem telefondan kafasını kaldırıp bana baktı.
'Hayret, sen arkadaşlarınla bizi pek tanıştırmazdın, ne oldu?'Al işte, biliyordum böyle olacağını.
'Ya anne, Damla diye yakın bir arkadaşım, ben onun annesiyle çok samimi oldum diye o da sizi tanımak istiyor işte.'
'Gelsin kızım, bizim kapımız herkese açık, yarın al gel arkadaşını. Ben size güzel bir yemek hazırlarım.'
'Tamam, gelmeden haber veririm o zaman, yalnız sizden bir şey isteyeceğim.'
İkisi de aynı anda bana baktılar.
'Lütfen Damla'nın yanında gergin konular açmayın, fikirleriniz sizde kalsın.'Babam tek kaşını havaya kaldırdı.
'Bizden mi utanıyorsun kızım?''Hayır baba, ne demek istediğim gayet açık.'
Annem ise durumu anlamış gibi ortamı geçiştirdi.
'Uzatma bey uzatma, gençlere ayak uydur bir akşam sen de. Tamam kızım sen rahat ol.''Tamam o zaman ben evime geçiyorum, görüşürüz yarın.'
Babam her ne kadar kal dese de odamda ıvır zıvırlarla uyuyamayacağım için ve sevgilim beni evimde beklediği için eve gidecektim.
Ediz'in bana bıraktığı arabasını da yakın zamanda babasına bırakmam gerekti. Bana hediye olarak bırakmıştı ama artık istemiyordum. Sırf şüphelenmesin diye duruyordu araba, kullandığım bile yoktu.
Anahtarları çevirip eve girince oturma odasında tv'nin karşısında uyuya kalan Damla'nın yanına gittim. Üstü açık uyumuştu ya üşümüştür bebeğim.
Odamdan bir battaniye kaptım ve üzerini örtüp başına öpücük verdim. Elinde kalan kumandayı sakince elinden alıp masaya bıraktım.
Yandaki tekli koltuğa oturdum ve uyuyuşunu izledim. Sonra elime telefonu alıp o uyurken tatlı tatlı özçekimler çektim.
Kendi kendine uyanınca bana baktı ve gülümsedi.
'Ne zaman geldin sevgilim?'
'1 saattir uyumanı seyrediyordum.' Diyip gülümsedim.
'Ya üşenmeden 1 saat beni mi izledin sen?' Dedi ve ayağa kalktı.
'Evet, çok tatlısın.'
Yanına sokuldum ve boynuna öpücük kondurdum.
'Aileme söyledim, yarın akşam yemeğine gideceğiz.'
'Yaşasın, sabırsızlanıyorum ailenle tanışmak için!'
'Sevgilim sana söylemem gereken bir şey var ama.'
'Söyle İdil'im.'
'Seni yakın arkadaşım diye biliyorlar.'
'E benim annem de seni benim yakın arkadaşım biliyor, dert etme, ben de ailene gelininiz geldi demeyecektim.'
'Dalga geçme bak fena yaparım.'
Damlayı gıdıkladım ve geri çekildim.
Umarım bu akşamı stressiz ve güzel bir şekilde atlatırdık.