Damla'nın bana hediye ettiği kırmızı taşlı kolyeye bakıyordum. Ben de ona bir hediye almalıydım.
O parmağına benim için kelebek dövmesi bile yaptırmıştı, ben ise ona karşı pek bir şey yapmamış gibi hissediyordum.
Neler yapabileceğimi düşündüm.Aslında uzun zamandır boş duruyorduk. Belki ona sürpriz bir tatil planı yapabilirdim. Kısa bir şehir dışına kaçamak yapabilirdik.
Ailemin gönderdiği paranın çoğunu harcamayıp biriktirmiştim. Hemen kısa tatil programlarına göz attım. En çok gitmek istediğim yer Alanya idi.
Damla eminim buna çok sevinirdi. Fakat bunu ona söylemeliydim. Bir gün onlarda kalıp geri gelmiştim ve bugün Damlayı bekliyordum. 3 gündür benimle yoktu. Ancak bu kadar ayrı kalabiliyorduk.
Kafamda kurduğum planları bir köşeye not ettim ve çalan zille birlikte yerimden fırladım.
Kapıyı açar açmaz Damla'nın boynuna atladım.
'Çok özledim seni ya.'
Damla hafif bir gülümseme yolladı. Hayret, sessizdi.
'Ne oldu Damla?'
'Su getirir misin, soğuk olsun.'Kafamı salladım ve mutfaktan endişeyle bardağa soğuk su doldurup oturma odasına geçtim. Damla oturmuş boşluğa bakıyordu. Suyu ona uzattım.
Suyu eline aldı ve içti. Sonra bana döndü.
'Damla'm, iyi misin sen?''Hiç iyi değilim, İdil.'
Damlayı kendime çektim ve sarıldım.
'Anlatsana bana, neler oldu.'
Damla gözünden akan birkaç yaşı sildi ve bana döndü.
'Annemle biraz tartıştık, biraz değil baya.'
'Ama neden, annenle çok iyi anlaşıyordunuz siz?'
Damla hafifçe gülümsedi. 'Sen dışarıdan öyle görüyordun. Son zamanlarda kavgalarımız iyice arttı.'
'Üzgünüm bebeğim, çok üzgünüm.'
'Sorun şu ki, gitmemi istiyor.'
Şaşkınlıkla ağzım açık kalarak Damlaya döndüm.
'Ne?''Bir süre git babanla kal diyor. Babam Ankara'da.'
'Ama sen babanla konuşuyor muydun ki?'
Damla bana döndü. 'Babam, zamanında annemi aldattığı için ayrıldılar, babam sonradan pişman oldu, af diledi ama annem affetmedi, babam da doğduğu şehre geri döndü, 5 senedir çok az görüştük onunla. Aramız yok yani.'
Damla bana bunları daha önce anlatmamıştı. Gerçekten kötü ve zor şeyler yaşamıştı. Onun için kalbimin en derininde bir acı hissetmiştim.
'Sen nasıl güçlüsün öyle, hiç belli etmiyorsun ama, sen tanıdığım en harika insansın, gel buraya.'
Damlayı kendime çektim ve sıkıca sarıldım.
'Benim yanımda olan en güzel şey sensin İdil, ben seni bırakıp gidemem, bu saçma düzen içinde bana sahip çıkan tek kişisin, annem gitmemi istiyor ama ben gidemem, sen buradayken asla gidemem.'
Damla'nın yüzünü okşayıp gözyaşlarının ıslattığı yanağına yapışan saçlarını geriye ittim.
'Gitmiyorsun hiçbir yere, yollamam seni, hiç bırakmam.'
'Ama nasıl, ne yapıcam? Annem bir süre git babanla kal dedi, hatta bulabilirsen orada iş bul dedi.'
'Annen cidden kendini kötü hissediyor olmalı, bir insan evladına nasıl git diyebilir ki? Sen gitmek istemedikten sonra kimse seni zorla gönderemez sevgilim, sakin ol tamam mı?'
'Evet, gönderemez, yabancı olduğum bir insanın yanına gidemem, benim evim burada.'
Damlayı yanağından öpüp geri çekildim.
'Ağlama sen, benimle kalacaksın, annene de öyle söylersin, İdille kalacağım dersin, bak sana sürprizim vardı onu anlatacaktım.'Damla gülümsedi. 'Ya ne sürprizi?'
'Ya senin gülmeni yerim, gül böyle sen.'
'Süpriz ne aşkım sürpriz ne.'
Damla'nın çocuk gibi heyecanlanmasına güldüm.
'Seninle birlikte Alanya'ya tatile gidelim mi?'
'Ya çok güzel olur da nasıl olacak?''Benim kenarda birikmiş param var, gidelim 1 hafta falan gezer geliriz.'
'Olur, benim de var kafa dağıtırız, çok iyi düşünmüşsün sevgilim.'
'Her şey çok güzel olacak Damla'm. İnan bana.'
Damla kafasını sallayıp gülümsedi. Onun yaşadıkları aklıma gelince kalbim burkuluyordu. Babasından uzak, annesiyle çatışmalı yıllar yaşaması cidden zordu. Hayatında ben olmasaydım nereye kaçabilirdi ki?
Tek bildiğim bir şey varsa onun tuttuğum elini bundan sonra hiç bırakmak istemediğimdi.